Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2020/491 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/254
KARAR NO : 2020/491
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan 10.04.2013 tarihli protokole göre müvekkilinin, davalıdan 50.000,00 TL tutarında nakit borç aldığını ve davalı lehine senet verdiğini, davalının, iş bu senede dayanarak 02.05.2013 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. numarasıyla kambiyo senetlerine özgü icra takibine giriştiğini, takip kesinleştikten hemen sonra ise müvekkili adına kayıtlı İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi … Mahallesi … pafta, … ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerine haciz koydurduğunu, söz konusu taşınmaz üzerine müvekkilinin borçlu olduğu bir diğer icra dosyası nedeniyle 22.01.2014 tarihinde …İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyasıyla … … lehine 39.995,00 TL değerinde ikinci bir haciz konulduğunu, müvekkilinin, aldığı borcu ifa etmek için hazırlık yaparken bir anda icra takibi ve haciz ile karşılaştığını, bunun üzerine müvekkilinin, davalıya olan 50.000,00 TL’lik borcuna mahsuben söz konusu taşınmazın devrini teklif ettiğini, taşınmaz üzerindeki ikinci haczin varlığını bildirdiğini ve davalının söz konusu taşınmazı 20.03.2014 tarihli … yevmiye numaralı satış işlemi ile hacizli olarak devraldığını, gayrimenkulün değerinin hem borcu hem de ikinci haczi karşılamakta ve hatta bakiye bir meblağın kalmakta olduğunu, nitekim …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyasında yapılan bilirkişi değerlendirmesinde de iş bu taşınmaza 170.000-TL değer biçildiğini, davalının bakiye kısmı da davacı müvekkiline ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin 01.09.2014 tarihinde taşınmazı alacaklıya hacizli olarak devir ettiğini, haczin zamanaşımına uğradığını ….İcra Müdürlüğü’ne beyan ettiğini ve takipsizlik sebebiyle işlemden kalkan 2013/… E. sayılı dosyanın, davalı tarafından 20.04.2015 tarihinde 2015/… E. numarasıyla yenilendiğini, müvekkilinin en başından beri borcunu kabul ettiğini, borcuna sadık olduğunu göstermek adına senet düzenlediğini, borcuna karşılık taşınmazını alacaklıya devrettiğini ve basiretli bir iş adamı olarak üzerine düşen tüm hukuki ödevlerini yerine getirdiğini, Davalının borç verdikten 22 gün sonra, müvekkiline ait taşınmaza haciz koydurmasının hukuki hakkı olduğunu, ancak nakit ihtiyacı ile alınan borç miktarının 22 gün gibi kısa bir sürede ödenemeyeceğinin de ortada olduğunu, davalının icra takibini yenileyip halen alacağı varmış gibi hukuki yollara başvurmasının kötü niyetli olduğunun apaçık kanıtı olduğunu, alacağını elde ettiği halde sadece müvekkiline zarar vermek, kendisine de haksız kazanç sağlamak maksadıyla yenilediği icra dosyasının hukuki mesnetten yoksun olması hasebiyle iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığına, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı haksız icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi protokol karşılığında müvekkilinden 50.000-TL borç aldığını ve bunun üzerine 10.04.2013 ödeme tarihli 50.000-TL değerinde bir bonoyu müvekkiline verdiğini, müvekkilinin borç vermeden önce davacıyı araştırdığını ve davacının üzerinde birçok taşınmaz olduğunu görünce bono karşılığında borç verdiğini, hatta basiretli bir tacir gibi davranan müvekkilinin davacıdan kefil istediğini, davacının … …’yi kefil olarak getirdiğini, … …’nin bonoyu aval sıfatıyla imzaladığını, Davacı borcunu ödemeyince, müvekkilinin 02.05.2013 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ödeme süresi içinde borcunu ödemeyen borçlu davacının İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi … Mah. … pafta, … ada, 9 parsel sayılı taşınmazı üzerine haciz koydurduğunu, Davacının bu süreçte borcunu ödeyemediği gibi işlerinin kötüye gittiğini, işlerinin iyileşmesi için 30.000 TL paraya ihtiyaç duyduğunu belirttiğini, müvekkilinin borçluyu zor duruma düşürmemek için dosyada işlem yapmadığını, aksine işleri düzelmesi için 30.06.2013 ödeme tarihli bono karşılığında borçluya 30.000 TL daha ödeme yaptığını, müvekkilinin bu bono için de davacı taraftan aval göstermesini talep ettiğini, … …’nin aval olarak bonoya imza attığını, davacının bu bonoyu da zamanında ödeyemediğini, Müvekkilinin her iki bono için de davacıya süre tanıdığını, davacının her iki bonoyu ödemeyince 19.03.2015 tarihinde …. İcra Dairesi’nin 2015/… E. dosyası aracılığıyla … … ve … için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, davacı tarafın 09.05.2016 tarihinde ödeme yaparak dosyayı kapadığını, Davacının 10.04.2013 ödeme tarihli 50.000 TL değerindeki borcunu da ödemediği için …. İcra Müdürlüğü’nde bulunan icra takibini 2015/… E. sayılı dosyasıyla yenilediğini, yenileme sonrasında davacıya yenileme emrinin gönderildiğini, davacının bu yenileme emrine itiraz etmediğini, yaklaşık iki sene geçtikten sonra açtığı iş bu davanın haksızlığını ortaya koymakta olduğunu, davacının bu senede ilişkin borcunu taşınmazı devrederek ödediğini ifade etmekte olduğunu, müvekkiline kambiyo senedini bile protokol ile teslim eden borçlu davacının böyle bir durumu protokole dökmemesinin, buna ilişkin ispata yarar bir delil sunmayıp yazmış olduğu hayali senaryosuyla dava açmasının kötü niyetini ispatlar nitelikte olduğunu, borçlu madem senet karşılığında taşınmazını devretmişse 10.04.2013 ödeme tarihli 50.000 TL değerindeki senetten iki ay sonra verdiği 30.06.2013 ödeme tarihli 30.000 TL’ye karşı neden menfi tespit davası açmayıp 09.05.2016 tarihinde ödeme yaptığını, yine borçlunun … İcra Dairesinde dosya yenilendikten sonra gönderilen ödeme emrine neden itiraz etmediğini, veya davacının dava dilekçesinde 30.000 TL bonodan neden bahsetmediğini, tüm bu hususların davacının takipten kurtulmak için senaryo yazdıklarının ispatı olduğunu, Davacının taşınmazını hukuki nitelendirmeyle ifa yerine edimle müvekkiline devrettiğini belirtmekte olduğunu, bu konuya ilişkin ispata yarar belgeyi sunamadığını, böyle bir işe kalkışan tarafın bu durumu protokole dökmemesi veya karşı taraftan ibra adı altında bir evrak almamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Taşınmaz alım satımına ilişkin işlemin başka bir hukuki ilişkiyi ifade etmekte olduğunu, ayrıca taşınmaz alım satımında tapuda taşınmazın bedelini peşin aldığını iddia eden tarafın daha sonra tapudaki satış bedelini gerekçe gösterip taşınmazın senede karşılık devredildiğini iddia etmesi ve buna ilişkin hiçbir delil gösterememesinin açılan davanın soyut vakalara dayandığının ispatı olduğunu, Müvekkilinin İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi, … Mah. … pafta, … ada, 9 parsel sayılı taşınmazı devraldıktan sonra davacının eniştesinin koymuş olduğu haczi kendisinin kaldıracağını ifade etmesine rağmen haczi kaldırmadığını, davacının birçok taşınmazı olmasına rağmen eniştesi olan … …’ın …. İcra Dairesi’nin 2013/… dosyasında müvekkilinin sahip olmuş olduğu taşınmaza haciz işlemlerine devam ettiğini, davacı ile eniştesi tarafından düzenlenen muvazaalı senet için müvekkili taşınmazının satışa çıkartıldığını, müvekkilinin davacı yanın borcu olan 63.625,77 TL ödemek zorunda kaldığını, davacının eniştesi olan … …’ın davacının diğer taşınmazlarına haciz koymaması, dosyada uygulanan faizin fahiş miktarda olması ve senedin kambiyo vasfı taşımamasına rağmen bu hususlara davacı yanın itiraz etmemesinin işlemin muvazaalı olduğunun kanıtı olduğunu, davacının müvekkilinden hem 80.000-TL borç aldığını ve daha sonra müvekkiline taşınmazını devrettiğini ve bunun karşılığında satış bedelini peşin aldığını, daha sonra müvekkilinin davacının eniştesi … …’a muvazaalı borcu olan 63.625,77-TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin … İcra Dairesi 2013/… E. sayılı dosyasında ödemiş olduğu 63.625,77-TL için Türk Borçlar Kanunun 127/1 maddesine göre halefiyet kuralı gereğince ilamsız takip başlatınca davalının bu takibe itiraz ettiğini ve takip durduktan sonra iş bu haksız davayı açtığını, Davacının … İcra Dairesinin talimat yoluyla yaptığı kıymet takdirini dosyaya ibraz ederek taşınmazın değerinin 170.000-TL olduğunu ve taşınmazı hacizle birlikte devrettiğini belirttiğini, öncelikle taşınmazın hacizli devir edildiğini ve bu borçtan müvekkilinin sorumlu olacağına ilişkin delil sunmadan davacı yanın eniştesi tarafından muvazaalı olarak başlatılıp müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 63.625,77-TL ilişkin dosyadaki kıymet takdirinin delil olarak sunulmasının davacı yanın bu senaryoyu baştan yazdığının ispatı olduğunu, bu nedenlerle davacının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının … İcra Müdürlüğünün 2015/… e. (eski 2013/… e.) sayılı dosyasına konu takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Mahkememizce 26/11/2019 tarih 2016/… esas 2019/… karar sayılı kararı ile; “Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ” dair karar verilmiştir.
Davalının istinaf talebi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 23/05/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı ilamı ile; “Taraflar arasında; 10/04/2013 tarihli protokole dayalı olarak davalının davacıya borç verdiği 50.000-TLnin ödenmemesi üzerine davacı tarafından … İcra Dairesinin 2013/… esas sayılı dosyada icra takibi başlatıldığı; ayrıca davacı adına kayıtlı bulunan … ada 9 parsel sayılı taşınmazın,hacizli olarak davalıya devredildiği hususu uyuşmazlık konusu değildir.Davalı ise taşınmaz devrinin borca karşılık olmadığı gibi,borç ve taşınmaz bedelini peşin alan davalının taşınmaz üzerindeki haciz sahibi eniştesine 61.000-TL ödeme yaptığını, davacıya borç aldığı paranın üstüne, bir de muvazalı haciz için ödeme yaptığını, davanın reddini istediği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıya devredilen 9 parsel sayılı taşınmazın senet ve takipteki borca karşılık devredilip devredilmediği borcun taşınmaz devri ile ödenip ödenmediği noktasındadır.Buna göre eldeki dava kambiyo senedine dayalı başlatılan takipte borç bulunmadığının (menfi tesbit) tesbitine ilişkin olup mutlak ticari dava niteliğindedir.
İlk derece mahkemesince hükme gerekçe yapılan … Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava ise ; davalı tarafından dosya davacısı aleyhine açılan davada; davalı tarafından devralınan taşınmaz üzerinde bulunan dava dışı haciz sahibine ödenen bedelin taşınmazı devreden davacıdan tahsiline ilişkindir.Bu uyuşmazlık taşınmaz satışından kaynaklansa da eldeki davada uyuşmazlık taşınmaz satışından kaynaklanmamaktadır.Her iki uyuşmazlık ilişkili olsa da farklı hukuki sebeplere dayalıdır.Bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin tesbit yerinde olmayıp ;mutlak ticari dava niteliğindeki menfi tesbit davasının asliye ticaret mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” gerekçesi ile mahkememiz hükmünü kaldırarak dosyayı mahkememize tevzi etmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı ile yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyaya bir örneği getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 50.000-TL asıl alacağın tahsili amacıyla 02/05/2013 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği görülmüştür.
Dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, dosyaya sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 15/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Taraf beyanlarından görüleceği üzere; asıl ihtilaf söz konusu taşınmazın işbu davaya konu icra dosyası borcuna karşılık davalıya devredilip devredilmediği, davalının taşınmazın satış bedelini ayrıca ödeyip ödemediği hususlarından kaynaklanmakta olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıya devredilen 9 parsel sayılı taşınmazın senet ve takipteki borca karşılık devredilip devredilmediği borcun taşınmaz devri ile ödenip ödenmediği noktasında olup dosya kapsamında davacı tarafça; taraflar arasında imzalanan 10.04.2013 tarihli protokole göre: davacının davalıdan 50.000,00 TL tutarında nakit borç aldığını ve davalı lehine aynı tarihli senet verdiğini, davalının, iş bu senede dayanarak 02.05.2013 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. numarasıyla kambiyo senetlerine özgü icra takibine giriştiğini, takip kesinleştikten hemen sonra ise müvekkili adına kayıtlı İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi … Mahallesi … pafta, … ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerine haciz koydurduğunu söz konusu taşınmaz üzerine davacının borçlu olduğu bir diğer icra dosyası nedeniyle 22.01.2014 tarihinde ….İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyasıyla … … lehine 39.995,00 TL değerinde ikinci bir haciz konulduğunu, davalının söz konusu taşınmazı 20.03.2014 tarihli … yevmiye numaralı satış işlemi ile hacizli olarak devraldığını, gayrimenkulün değerinin hem borcu hem de ikinci haczi karşılamakta olmasına rağmen davalının kötü niyetli olarak …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. Numaralı dosyasını, …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… esas numarası ile yenileyip devam ettiğinden bahisle borçlu olmadığının tespitini talep etmekte davacılı taraf ise ; taraflar arasındaki protokol karşılığında davacının davalıdan 50.000-TL borç aldığını ve bunun üzerine 10.04.2013 ödeme tarihli 50.000-TL değerinde bir bonoyu verdiğini, … … bonoyu aval sıfatıyla imzaladığını, Davacı borcunu ödemeyince, davalının 02.05.2013 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ödeme süresi içinde borcunu ödemeyen borçlu davacının İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi … Mah. … pafta, … ada, 9 parsel sayılı taşınmazı üzerine haciz koydurduğunu, işleri düzelmesi için yine ayrıca 30.06.2013 ödeme tarihli … …’nin aval olduğu bono karşılığında davacı borçluya 30.06.2013 tarihinde 30.000 TL daha ödeme yaptığını, davacının bu bonoyu da zamanında ödeyemediğini, davacının her iki bonoyu ödemeyince 19.03.2015 tarihinde …. İcra Dairesi’nin 2015/… E. dosyası aracılığıyla … … ve … için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını ve davacı tarafın 09.05.2016 tarihinde ödeme yaparak dosyayı kapadığını, taşınmazın hacizli devir edilmesi nedeni ile davacının eniştesi … … tarafından muvazaalı olarak başlatılıp davalıdan ayrıca 63.625,77-TL tahsil edildiğini Davacının 10.04.2013 ödeme tarihli 50.000 TL değerindeki borcunu da ödemediği için …. İcra Müdürlüğü’nde bulunan icra takibini 2015/… E. sayılı dosyasıyla yenilediğini beyanla davanın reddini ve kötü niyetli davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
6100 sayılı HMK 190 ve 194. maddesi şu şekildedir:
Madde 190- (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Menfi tespit davalarında ispat yükümlülüğü kural olarak davalı (alacaklı) tarafa düşer. Davalının alacağını ispatlaması gerekir. İmzası ikrar edilmiş bono alacağın varlığını ispatlayan kati delillerdendir. Alacak bonoya dayanıyorsa davacının (menfi tespit isteminde bulunanın) temel ilişkiye dayanarak bedelsizlik savunmasında bulunması mümkündür. Somut olayda davacı taraf davaya konu edilen bononun,10.04.2013 tarihli tarihli protokol uyarınca nakit alınan 50.000,00 TL bedel karşılığı verildiğini ancak İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi, … Mah. … pafta, … ada, 9 parsel sayılı taşınmazı 20.03.2014 tarihli … yevmiye nolu satış işlemi ile hacizli olarak (…. İcra müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı … … lehine 39.995,00 TL ) devredilmesi ile borcun ödenmiş olduğunu savunmaktadır.
Buradan hareketle taraflar arasında; 10/04/2013 tarihli protokole dayalı olarak davalının davacıya borç verdiği 50.000-TLnin ödenmemesi üzerine davacı tarafından … İcra Dairesinin 2013/… esas sayılı dosyada icra takibi başlatıldığı; ayrıca davacı adına kayıtlı bulunan … ada 9 parsel sayılı taşınmazın,hacizli olarak davalıya devredildiği hususu uyuşmazlık konusu değildir.
Her şeyden önce takibe dayanak bononun bedeli peşin alınan gayrimenkul devri ile ödendiğine dair kesin bir delilin bulunmadığı, davacı tarafın bononun gayrimenkul devri ile ödendiği iddiasının da davalı tarafından kabul edilmediği gibi bononun gayrimenkul devri ile ödendiğinin ancak yazılı delille ispatlanabileceği ve fakat bu iddiaları doğrulayacak şekilde yazılı bir delilin dosyaya sunulmamış olmasına ve davalı tarafından yapılmış bir talilden de söz edilemeyeceği, kambiyo senedinini illetten mücerret olduğuna göre somut olayda davacı tarafından da davanın ispatına yönelik olarak mahkememizce hatırlatılan yemin deliline dayanılmamış olmasına göre davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine yönelik karar verilmesi gerektiği ve İİK 72/4 maddesi uyarınca kötüniyetle hareket eden davacı aleyhine de tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddesi uyarınca dava konusunda alacağın %20 oranı olan 10.000-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 853,88-TL den 54,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 799,48-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 7.300-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair,davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır