Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/229 E. 2021/694 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/161 Esas
KARAR NO : 2021/668
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesine İstinaden 2011 yılının Mart ayında taraflar arasında bayilik ilişkisi başladığını, bayilik sözleşmesinin ilk yıllarda sorun yaşamadan ticari ilişki sürmüş ise de son yıllarda davalının teslim aldığı ürünlerin bedelini ödemeyi geciktirmeye başladığını, müvekkilinin konu ile ilgili olarak davalı taraf ile yaptığı görüşmelerde davalının nakit sıkışıklığı içinde olduğunu, en kısa sürede ödemelerini yapacağım bildirdiğini, bu görüşmeler devam ederken davalının ifa uğruna verdiği 31.05.2018 tarihli çeki karşılıksız çıktığını, çekin davalıya iade edildiğini, çek tutarının cari hesaba borç olarak kayıt edildiğini, davalının borçlarını ödemediği gibi biriken borçlarına karşı Ödeme yapmak ya da vadeli çek vermek konusunda duyarsız davrandığını, bunun üzerine müvekkilinin 06.08.2018 tarihinde davalıya yazılı ihtar göndererek birikmiş borçlarını ödemesini aksi halde sözleşmeyi fesih edip alacağın tahsili yoluna gideceğini noter kanalıyla davalıya bildirdiğini, davalının müvekkiline gönderdiği İhtarname ile borçlarını inkar ettiğini, müvekkilinin 07.09.2018 tarihinde davalı aleyhine teminat altına alınmamış bir kısım alacaklarının tahsili istemi İle …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattığını, davalının işbu ödeme emrine 18.09.2018 tarihli dilekçesi ile hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini ve takibin itiraz nedeniyle durduğunu, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının itirazlarının iptaline karar verilmesi gerekliğini, müvekkil şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin bayilik ilişkisi çerçevesinde davalıya sevk ve teslim etmiş olduğu ürünlerden ödeme emrine konu olan 296.788,86-TL tutarındaki miktarın ipotek ile teminat altına alınmadığı gibi, ifa uğruna verilen çeklerle de karşılanmayan bir miktar olduğunu ve tamamen açık hesap işlediği görüleceğini, davalının müvekkilinden satın aldığı ürünlerin ticari faaliyeti nedeniyle satmak üzere satın aldığı ticari emtia olup, davalının kendi kayıtlarına bakarak bile borcunun ne kadar olduğunu bilebilecek durumda olduğunu beyan ederek davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasından yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine İcra inkar tazminatına hükmedilmesİnî, itirazın iptalinin kabul edilmemesi halinde bu defa davaya alacağın tahsili davası olarak devam edilerek 299.520,94 TL alacağın TTK’nın 1530. Maddesine göre hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Taraflar arasındaki 16.03.2011 tarihli bayan giyim konulu sözleşmenin 7. maddesi sezonluk kampanyalardaki indirim şartlarına uyulmasını gerektirdiğini, bu doğrultuda bayinin ikiler firmasından aldığı malın fiyatının altında satış yapmak suretiyle indirim kampanyasındaki şartlara riayet ettiğini, bu sebeple bayinin faturada belirtilen fiyat ile indirim kampanyasındaki fiyat arasındaki fark kadar zarar ettiğini, ikiler firmasının bayinin zararını kabul ederek kısmen ödemede bulunmuş ise de geri kalan kısma kayıtsız kalarak bayinin zarar etmesine ve cari hesapta açık vermesine sebebiyet verdiğini, 31.05.2018 tarihli çekin davalıya iade edilmesinin sebebi davacının iddiasının aksine davalı bayi tarafından maddi hata olarak mükerrercn yazıldığını ve karşılığının olmadığı anlaşılmasından ileri geldiğini, davacının alacak iddiasında bulunduğu bu miktarın doğuş sebebinin ve hangi kaynak ve kalemlerden oluştuğunu açıklamadan afaki iddiada bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
02.12.2019 tarihli bilirkişi …’ün raporu özetle; Davacı şirkete ait 2018-2019 yılı ticari defterlerinin açılış beratları ile 2018 yılı kapanış beratlarının ve noter tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2019 yılı kapanış beratlarının henüz süresinin dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın 07.09.2018 takip tarihi itibarıyla davacı yanın kendi kayıtlarındaki bakiyesine göre davalı yandan 466.799,00-TL, 21.03.2019 dava tarihi itibarıyla ise 531.873,84-TL alacaklı olduğunu, bu tutarların içinde rapor içerisinde yer verilen, davalıya iade edildiği ya da takibe konu edildiği anlaşılan 3 adet çek bedelinin dahil olmadığını, ancak 30.11.2018 vadeli 35.000,00 TL tutarındaki çek bedelinin dahil olduğunu, davacı yanın takip talebini 296.788,86-TL olarak belirttiği, bu tutarın davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olduğu tespit edilen tutardan 466.799,00 – 296.788,86 = 170.010,14-TL daha eksik olduğunu, talep ile bağlılık ilkesi gereği, takipteki asıl alacak tutarının 296.788,86 TL ile sınırlı olacağını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle … Noterliği aracılığıyla davalıya gönderdiği 06.08.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyle 15 gün içinde 467.529,10-TL borcun ödenmesini ihtar ettiğini, ihtarnamenin 08.08.2018 tarihinde davalı yana tebliğ edildiğini, ihtarnamede tanınan 15 günlük sürenin dolduğu 24.08.2018 tarihi itibarıyla davalı yanın temerrüde düştüğünü, takipteki 296.788,86-TL lik asıl alacak tutarı üzerinden, 24.08.2018 temerrüt tarihinden 07.09.2018 takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz tutarının 2.219,82 TL olacağını görüş ve beyan etmiştir.
02.12.2019 tarihli bilirkişi … ve …’ın raporu özetle; Sektörel yönden genel temayül ilgili kısımda açıklandığı üzere; yapılan indirim oranına göre bayii alış fiyatında iskonto ya da başta ürün için bayiden bedel almayarak daha sonra ciro üzerinden pay alma şeklinde olduğunu, bayiinin alış fiyatı değişmeksizin sonradan belirlenen iskontolu fiyattan satış yapmasının ticari açıdan bayiinin zor durumda kalmasını sağlayabileceğinden yaygın bir uygulama olmadığını, genel uygulama ve mevcut sözleşme kapsamında taktirin Mahkememize ait olduğunu, davalı tarafın bilgisayar kayıtlarında yer alan … .com.tr uzantılı e-posta hesabı üzerinde yapılan teknik incelemeler neticesinde,; @ …com.tr ve @… com uzantılı (… …@ … com.tr, … (…@ … com.tr.), … ( … @ … com)) kurumsal e posta hesaplarından muhtelif tarihlerde anneler günü kampanyaları, 112 kış indirim listesi, indirim vitrin revizesi hakkında, 112 kış 2. indirim 178 kış sevgililer günü kampanya listesi, sezon fırsatı (2. Ürüne %40) bilgilendirme, vb. başlıklı bilgilendirme e-maillerin geldiğini, … @ …com.tr uzantılı kurumsal e-posta hesabında kayıtlı e-maillerin dosyada mübrez e-mailler ile örtüştüğünü, herhangi bir tutarsızlığın gözlemlenmediğini, bahse konu e-maillerin içerikleri ve ekleri bir bütün olarak incelendiğinde; e-maillerin indirim kampanyaları, kampanya kapsamına dahil edilen ürünler ve indirimli ürün fiyatları hakkında bayilerin bilgilendirilmiş olmasına dayandığını görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, yasal süresinde açılmıştır.
… İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 296.788,86 TL asıl alacak, 2.732,08 TL faiz üzerinden ilamsız takip yaptığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında 16.03.2011 tarihinde imzalanan “bayilik sözleşmesi” gereği davalının teslim aldığı ürünlerin bedelini ödememesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan raporda; davacı şirkete ait 2018-2019 yılı ticari defterlerinin açılış beratları ile 2018 yılı kapanış beratlarının ve noter tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2019 yılı kapanış beratlarının henüz süresinin dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın 07.09.2018 takip tarihi itibarıyla kendi kayıtlarındaki bakiyesine göre davalı yandan 466.799,00-TL, 21.03.2019 dava tarihi itibarıyla ise 531.873,84-TL alacaklı olduğu, bu tutarların içinde rapor içerisinde yer verilen, davalıya iade edildiği ya da takibe konu edildiği anlaşılan 3 adet çek bedelinin dahil olmadığı, ancak 30.11.2018 vadeli 35.000,00 TL tutarındaki çek bedelinin dahil olduğu, davacı yanın takip talebini 296.788,86-TL olarak belirttiği, bu tutarın davacı yanın takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olduğu tespit edilen tutardan 466.799,00 – 296.788,86 = 170.010,14-TL daha eksik olduğu, talep ile bağlılık ilkesi gereği, takipteki asıl alacak tutarının 296.788,86 TL ile sınırlı olacağı, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği, … Noterliği aracılığıyla davalıya gönderdiği 06.08.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyle 15 gün içinde 467.529,10-TL borcun ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin 08.08.2018 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği, ihtarnamede tanınan 15 günlük sürenin dolduğu 24.08.2018 tarihi itibarıyla davalı yanın temerrüde düştüğü, takipteki 296.788,86-TL lik asıl alacak tutarı üzerinden, 24.08.2018 temerrüt tarihinden 07.09.2018 takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz tutarının 2.219,82 TL olacağı belirtilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasında davalı …’in, davacıya karşı tazminat davası açtığı, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda davalı …’in karşılıksız çıkan çeklerin iadesi ile birlikte toplamda 531.873,84 TL borcunun olduğunun tespit edildiği ve davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine davalı … tarafından, davacıya karşı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açılmış, alınan bilirkişi raporunda davalı …’in davacıya borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davalının malı teslim almasına rağmen yeterli ödeme yapmadığı, alınan bilirkişi raporu ile takip talebinde belirtilen asıl alacaktan fazla miktarda davacıya borçlu olduğu anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak davacının işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddi ile davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatı ödemesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptaline, takibin 296.788,86-TL asıl alacak, 2.219,82-TL faiz yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.373,75-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.794,97-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.578,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 29.380,61-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 512,26- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.661,87-TL ilk gider, 296,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.708,77-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 7,701,85-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 19,00-TL tebligat ve müzekkere giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 0,03 TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
9-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 15/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)