Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2020/629 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/220
KARAR NO: 2020/629
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ve diğer davalı … A.Ş birlikte ayrı ayrı veya münferiden müvekkili şirketi dolandırdıklarını, bu nedenle davalıların ayrı ayrı veya münferiden birçok haksız fiil gerçekleştirmek suretiyle işledikleri güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik suçlarından müvekkili şirketin zarara uğradığından ve davalı … A.Ş’nin haksız fiili ve sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle 10.075-USD’nin faizi ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu davalılar tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, müvekkili şirketin ayrıca 2.820-USD zarara uğramasına neden olduğu nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik eylemleri ile sebebiyet veren Davalı … tarafından işbu 2.820-USD’nin faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … ve … vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Davanın; Davalıların müştereken veya münferiden sahte faturalar düzenlemek sureti ile olmayan marka başvuru ve tescil işlemleri için sahte faturalar düzenlenmek ve aracı şirket … Şirketine paralar ödettirildiği, bu nedenle haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce 20/10/2020 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davanın davalı … yönünden terfiki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, Davalı … yönünden iş bu dosya üzerinden yargılamaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Ara karar üzerinde Davalı … yönünden tefrik edilerek bu davalı yönünden dava 2020/… e. Numara kaydedilmiş, Tefrik kararından önce Davalı … aleyhine talep edilen İhtiyati haciz kararı mahkememizin 14.07.2020 tarihli ara kararı ile reddedilmiş,28.09.2020 tarihli dilekçe ile yeniden talebi üzerine yina mahkememizin 30.09.2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin alacağın varlık ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile reddine karar verilmiş olup, mahkememizin red ara kararı davacı tarafça istinaf edilmiş olup, bu yöndeki prosedür devam etmekte olup diğer davalı … yönünden ise iş bu esas ile yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasında bağımlı olarak iş akdi mevcut olup, 4857 sayılı İş Kanunun 8/1. maddesinde “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir…” hükmüne yer verilmiştir.
Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacaklarına ilişkin davaların İş Mahkemesinde görülmesi 4857 ve 5521/5 Kanunların 1.maddesi hükmü gereğidir.
Dolayısıyla ücret, emek ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır. 12.10.2017 tarihli, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesindeki görev düzenlemesi ile iş mahkemelerinin görev alanı düzenlenmiş ve mülga 5521 sayılı Kanun’un 1. maddesinden farklı olarak, İş Kanunu kapsamında kalmayan ve sadece TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümlerine tabi hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da iş mahkemelerinin görev alanına alınmıştır.
Yani, mülga 5521 sayılı Kanun’un 1. maddesi, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.
” şeklinde bir düzenleme getirmiş iken 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde, “(1) İş mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.” düzenlemesi getirilmiştir.
Görüldüğü üzere, iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen her iki kanun da iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakma görevini iş mahkemelerine vermiştir. Aralarındaki fark ise, İş Kanunu kapsamında kalmayıp sadece TBK’nın hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerine tabi olan sözleşmelerden kaynaklı hukuk uyuşmazlıklarının da iş mahkemesinin görev alınına alınmasından ibarettir.
Davacı, davalının davacı şirkette marka departman yöneticisi olarak 22/09/2001 – 30/07/2018 tarihleri arasında görev yaptığı, davalının görev yaptığı sırada Tefrik edilen dosya davalısı … ile işbirliği içerisinde sahte faturalar düzenleyerek görevi kötüye kullanma ,belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suç veya suçlarından dolayı şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek uğradığı zararın tazmini amacı ile şimdilik 1000 USD miktarlı bu davayı açmıştır.
Davalı …’in çalışma dönemi boyunca davacı işveren emrinde hukuki ve kişisel olarak bağımlı bir şekilde iş ilişkisi kapsamında çalıştığı, davacı ve davalı arasında iş akdi olduğu ve davaya konu olayın akdin devamı sırasında gerçekleştiği ,taraflar arasında yaşandığı iddia edilen dolandırıcılık eyleminin devamlı işçinin işyerindeki konumuna dayandığı alacak isteminin dayanağı işçi tarafından yapıldığı iddia edilen haksız fiil olduğu haksız fiil iş sözleşmesinin devamı esnasında ve iş ilişkisindeki uyuşmazlıktan kaynaklı olarak meydana geldiğinden 5521 sayılı iş mahkemeleri yasasının 1. Maddesine göre iş mahkemesi iş kanunu hükümlerine göre işçi sayılanlar ile işveren arasındaki her türlü uyuşmazları çözümlemek görevi İş Mahkemesine aittir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden tarafların arasındaki uyuşmazlık konusunda mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır