Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/160 E. 2020/695 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/160 Esas
KARAR NO : 2020/695
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket tarafından … numaralı Nakliyat Emtia Abonman Alt Sigorta Poliçesi ile sigortalanan sigortalı … Ltd. Şti.’ye ait muhtelif makina parçaları cinsi emtiaların, İngiltere’den Türkiye’ye nakliye esnasında emtiaların hasara uğradığını ve nakliye işleminin davalılar tarafından gerçekleştirildiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince sovtaj durumu da dikkate alınarak 68.556,87 TL sigortalının zararı, müvekkil şirket tarafından tazmin edilmiş olup TTK ve poliçe hükümleri ile ibraname ve banka ödeme dekontu halefiyet kuralları ve sigortalının temlik talebi gereğince TBK ilgili hükümleri temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilin TTK ve ilgili konvansiyon hükümleri ile davalıya rücu hakkı doğduğunu, alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile 11.01.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’nin vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının davasının zamanaşımına uğradığını, davacı … şirketinin dava dışı sigortalı … Ltd. Şti. ‘ne ödeme yapabilmesi için rizikonun gerçekleşmiş olması ve Emtia Taşıma Sigorta Poliçesi kapsamında belirtilen süreler içerisinde sigorta şirketine usule uygun ihbar edilmiş olması gerektiğini, bu şartların yerine getirildiğini gösteren herhangi bir bilgi bulunmadığını, bu sebeple esasen davacının sigortalısı … Ltd. Şti.’ye herhangi bir ödeme yapmaması gerekirken sigortalısına poliçe kapsamı dışında ödeme gerçekleştirdiğini, bu ödemenin Yargıtay kararlarında da sıkça sözedildiği üzere Lütuf Ödemesi olduğunu, bu nedenle sigorta şirketinin lütuf ödemesini rücu imkanı bulunmadığını, müvekkil şirketin taşıma komisyoncusu (forwarder) olarak dava dışı … Ltd. Şti. Firmasıyla anlaşma yaptığını ve taşıma işinin diğer davalı Ticaret Ltd. Şti.’ne taşıyıcı olarak verildiğini, emtianın 26.04.2018 tarihinde … Ltd.’ye ait depodan diğer davalı … Lojistik sorumluluğunda teslim alındığını, transfer sürecinde ara emtianın nakliye depolarında bulunamadığı bilgisi yine diğer davalı … Lojistik tarafından müvekkil şirkete bildirildiğini, diğer davalı tarafından tüm aramalara rağmen bulunamadığını, olaya ilişkin müvekkil şirket tarafından diğer davalı … Lojistik’e emtianın derhal bulunarak teslim edilmesi, geç, hasarlı teslimi veya hiç teslim edilmemesi sebebiyle müvekkil şirketin uğrayacağı tüm hukuki mali, cezai zararın kendilerine ait olacağı ve kendilerine rücu edileceğinin … Noterliği’nin … yevmiye no ve 11/05/2018 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, neticeten taşıma işini müvekkil şirketçe gerçekleştirmediğini, emtianın diğer davalı … Lojistik firması sorumluluğunda iken kaybolduğunu, bu nedenle müvekkil şirketin emtianın kaybolması nedeniyle sorumluluğunu doğuracak herhangi bir kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nin vekilinin cevap dilekçesi özetle; Sigortalı … İthalat ve İhracat Ltd. Şti. firmasına ait malların nakliyesi müvekkil firmaya diğer davalı firma tarafından verilmiş olup iddia edildiği gibi teslimata konu mallarda meydana gelen hasarda müvekkil firmanın kusuru söz konusu olmadığını, davacının Rücu Departmanı tarafından gönderilen … Numaralı dosyaya ait … ID numaralı mektuba, … Noterliği aracılığı ile 23.07.2018 Tarihli … Yevmiye numaralı cevap gönderildiğini, diğer davalı …Ş. şirketi ile sigortalıya malların teslimi için bir navlun sözleşmesi imzalandığını, taşımaya konu emtiaların göndericiye teslimi sonrasında; aracı taşeron firmanın depolarında kaybedilmesi sonucu doğacak zararlara ilişkin taleplerden, ilgili yasal prosedür ve gerekçeleri değerlendirildiğinde müvekkil/taşımacı firmanın sorumlu tutulamayacağını, taşıma esnasında diğer davalı …Ş. firmasına da tüm bu bilgilendirmelerin yapıldığını, bu durumun sorumluluğunun müvekkil firmaya ait olmadığı gibi muhatabının da müvekkil olmadığını, davacıya malların kaybolduğu belirtilen aktarma deposunun bağlı bulunduğu sigorta firması ile görüşerek sonuca ulaşabilecekleri ve hasar bedelini tahsil edebilecekleri bilgisi verildiğini, icra takibine konu hasar bedeline dair asıl alacak tutarında müvekkil firmanın yasal sorumluluğuna gidilemeyeceğinden bahisle borca, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz edildiğini, müvekkilinin taşıma işlemini gerekli özeni göstererek yapmış olup rücuya sebebiyet verecek bir kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının ödediği sigorta bedelinin rücuen davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, Taşıma Sözleşmesi, Kara İthalat Navlun Teklif/Sözleşmesi, poliçe, banka ödeme dekontu, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 14/01/2019 tarihinde 65.013,63-TL asıl alacak (06/06/2018) ve 3.543,24-TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 68.556,87-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlular tarafından borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, Ticaret Hukukçusu bilirkişi Dr.Öğr.Üyesi … ve Uluslararası Karayolu Eşya Taşımacılığı ve CMR bilirkişisi … tarafından sunulan 17/09/2020 tarihli raporu özetle; ”Dava konusu uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbikinin gerektiği, davacının 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472.maddesi hükmüne göre sigortalısının haklarına halef olduğu, yapılan ödemenin bir lütuf ödemesi (ex gratia) değil, sigorta/hasar ödemesi niteliğinde olduğu, CMR Hükümleri bakımından taşımacı ya da forwarder sıfatına sahip olunması arasında bir fark bulunmaması sebebiyle huzurdaki davada TTK 928.md hükmünün uygulama alanı bulamayacağı, açıklanan sebep ve maddelere istinaden emtianın kaybolmasından davalılar …, Ltd. Şti müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, belirtilen sebeplerle, taşıma konusunda ticaret yapan tacirin/tacirlerin (davalının/davalıların) göstermesi gereken azami özeni göstermediği, gönderici tarafından gönderilen emtianın alıcısına teslim edilemediğinin tespiti beraberinde, taşımacının zarara kasten veya pervasızca bir davranışla sebep olmadığı kanaati ile davalı taraf olan taşımacıların CMR Konvansiyonu Madde 23; sınırlı sorumluluk maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu tutulabileceği, sorumluluk miktarının da incelemeler kısmında da hesaplandığı üzere 9.832,83 TL olarak doğduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketinin, uluslararası karayolu taşımacılığından kaynaklı sigortalısının kaybolan emtiası için uğradığı zarardan dolayı yaptığı hasar ödemesini rücuen davalılardan talep ettiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbikinin gerektiği, davacının TTK’nun 1472. maddesi hükmüne göre sigortalısının haklarına halef olduğu, yapılan ödemenin bir lütuf ödemesi (ex gratia) değil, sigorta / hasar ödemesi niteliğinde olduğu, CMR hükümleri bakımından taşımacı ya da forwarder sıfatına sahip olunması arasında bir fark bulunmadığından dolayı işbu davada TTK’nun 928 nci maddesi hükmünün uygulama alanı bulunmadığı, emtianın kaybolmasından davalılar … ve …’nin müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, taşıma konusunda ticaret yapan davalıların göstermesi gereken azami özeni göstermediği, gönderici tarafından gönderilen emtianın alıcısına teslim edilemediğinin tespiti beraberinde, taşımacının zarara kasten veya pervasızca bir davranışla sebep olmadığı kanaati ile davalı taraf olan taşımacıların CMR Konvansiyonu’nun 23 ncü maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu tutulabileceği, sorumluluk limitinin 1.674,33 SDR bulunduğu, karar tarihinde Türkiye Cumhuriyeti … Bankası Kurlarına göre 1 SDR’nin 11.6602 TL olduğu, yapılan hesaplama sonucu davacı tarafın talep edebileceği miktarın 19.523,02-TL olduğu hesaplandığından davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça bilinebilecek likit borç için ödeme yapılmadığı halde takibe itiraz edilmesi haksız bulunduğundan icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin 19.523,02 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 19.523,02 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.333,62-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 828,00-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 505,62-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 828,00-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.174,40-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 157,00-TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.757,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 500,34-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/11/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪