Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/146 E. 2020/586 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/146 Esas
KARAR NO : 2020/586
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 08/11/2015 tarihinde yaya müvekkilinin kaldırımda giderken sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanarak malûl kaldığını, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücünün asli kusurlu olduğu ve yaya olan müvekkilinin kusursuz olduğunu, … plakalı aracın ZMSS poliçesinin davalı … şirketinde olduğunu, kazaya bağlı olarak davalı … şirketine 20/01/2020 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir şekilde cevap verilmediğini ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kalıcı iş gücü kaybından doğan 100,00-TL ve mutad işgalinden geri kalan ve çalışmayarak gelir kaybından dolayı 100,00-TL, geçici bakıcı gideri olan 100,00-TL olmak üzere toplam 300,00-TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini müteakip 8.işgünü bitimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davadan önce davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat ettiğini, davacının müracaatının 24/07/2018 tarihinde kesin olarak reddine karar verildiğini, kesin hüküm ile reddedilen karar sebebiyle iş bu davanın reddi gerektiğini, … plaka sayılı aracın müvekkil sigorta şirket nezdinde… nolu poliçe ile 03/03/2015-2016 başlangıç ve bitiş tarihli poliçe düzenlendiğini ve düzenlenen poliçenin maddi limitli olup manevi tazminatları kapsamadığını, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davaya konu edilen olayın KTK.nun madde 104 kapsamında olup müvekkil sigorta şirketinin sigortalısının kusuru olmadığından dolayı müvekkil sigorta şirketininde herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece davacının maluliyetine ilişkin olarak ATK.ndan rapor aldırılarak aktüerya tazminat hesaplaması yaptırılması gerektiğini, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, ömür boyu bakım, bakıcı gideri ve tedavi masraflarının teminat dışı olduğunu, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi tazminatın davalıdan tahsili istemidir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/… sayılı soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 104 ncü maddesinin ” Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım – satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir. ” hükmünü düzenlediği, davaya konu olayımızda davalı … şirketinin sigortalısının … plakalı aracını tamirat için … Oto isimli işyerine bıraktığı, bu işyerinin çalışanı …’in aracı kullanırken kaldırımda yürüyen davacıya çarparak yarlanmasına yol açtığı, davaya konu kazayı yapan davalı … şirketine sigortalı aracın tamir için bırakıldığı dava dışı … Oto’nun sorumluluğunda olduğu zamanda kazanın gerçekleştiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, KTK’nun 104. maddesi gereği araç malikinin işletenlik sıfatının kalktığı ve zarardan farazi işleten konumundaki tamirhane sahibi … Oto’nun sorumlu olduğu, işletene düşen hukuki sorumluluğu poliçeyle üstlenmiş olan davalı …’nin de sorumluluğunun son bulduğu açıktır. Bu durum karşısında, anılan Kanun hükmü gereği zarardan sorumluluğu bulunmayan davalı … bakımından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yeteri kadar harç alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪