Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/14 E. 2020/670 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/14 Esas
KARAR NO : 2020/670
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait …, …, …, …, … plakalı araçları ile 29/01/2018-09/10/2018 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolundan ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun ”HGS sözleşmesinin bulunması ve ilgili hesaba yatırılan paradan gerekli mahsupların zamanında ve usulüne uygun yapılmamasından kaynaklanan bir hesap hatası olduğu gerekçeleriyle müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı” iddiasıyla itiraz ettiğini, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla bu davanın ikame edildiğini, ilgili ceza tutarının 6001 sayılı Kanunun 30/b maddesi gereği tahakkuk etmekte olduğunu ve tamamen usul ve esaslara uygun olduğunu, icra takibinin dayanağının 6001 sayılı Kanunun 30/5 madde hükmü olduğunu beyanla, davalının itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı şirketin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu … plakalı röno çekicili tır ve … plakalı röno çekicili tırın şirketlerine Şubat 2020 tarihinden 28 ay evvel alınan vasıtalar olduğunu, 28 ay önce köprü ve otobanların kendilerine açık olmadığını ve yapım aşamasında olduklarını, otobanları ve köprüleri kullanımı için HGS sistemine ücret yatırdıklarını ve geçişlerde otomatikman kesildiğini, HGS hesaplarında para olmadığında 15 günlük para yatırma süresi tanındığını, bu süre içinde yatırdıkları paradan otomatik olarak kesildiğini ve ceza uygulanmadığını, otoban ve köprülerin yap-işlet devret modeliyle yapılınca işletmeyi alan davacı şirketin eskisi gibi 15 günlük müddet verdiğini, bu 15 günlük sürede HGS ye yatırılan paradan mahsup yaparak düşmediği için haksız bir borç biriktiğini, … plakalı kamyonda da bu haksız uygulamanın yapıldığını, davacının kendi hizmet kusurlarını sırf 4 misli haksız ceza almak için yaptıklarını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 03/11/2018 tarihinde 13.378,50-TL asıl alacak (geçiş ücreti-para cezası), 241,41-TL faiz ve 43,45-TL KDV olmak üzere toplam 13.663,37-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 16/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisinin 19/11/2018 tarihine yetkiye, takibe, borca ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 22/08/2020 tarihli raporu özetle; ”…, …, …, …, … plakalı araçların geçiş ihlallerinin, araçların davalı şirket adına kayıtlı oldukları dönem içerisinde kaldığı, geçiş ihlallerine ilişkin olarak, ihlalin gerçekleştiği günü takip eden 15 günlük süre içerisinde davalı yanın ödeme gerçekleştirdiğine yönelik herhangi bir belgenin dava dosyasına sunulu olmadığı, diğer yandan davacı yanın ücret toplama prensiplerinin ve uygulamasının nasıl gerçekleştiği önem arz etmekte olup, ihlalli geçişin gerçekleştiği günü takip eden 15 günlük süre içerisinde davalı şirketin, periyodik/otomatik sorgulama yapma uygulamasının bulunup bulunmadığı, var ise ihlalli geçişlere konu OGS ve HGS lerden otomatik provizyon marifeti ile hesapta bakiye mevcut olması durumunda geçmişe dönük ücreti tahsil edebilme yetkisinin olup olmadığı hususunun davacı şirketten sorulması gerektiği, Zira davalı şirketin böyle bir yetkisi/uygulaması olması ve ihlalli geçişin yapıldığı günden sonraki 15 gün içerisinde davalı şirketçe yapılan periyodik/ototmatik sorgulama esnasında davalı HGS veya OGS lerinde ihlalli geçiş ücretini karşılayacak bakiye bulunması halinde, ödenmemiş bir geçiş ücretinden bahsedilemeyeceği ve davacı yanın tahakkuk ettirmiş olduğu 4 kat tutarındaki cezanın yersiz kalacağı, tespitlere gerek görülmeksizin davacı yanın söz konusu ihlalli geçiş ücreti ve buna bağlı 4 kat tutarındaki cezayı talep edebileceğinin kabul edilmesi halinde davacı yanın takipte 13.378,50 TL ihlalli geçiş alacağı, 238,46 TL işlemiş faiz ve 42,92 TL KDV talep edebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirkete ait …, …, …, … ve … plakalı araçların 29/01/2018-09/10/2018 tarihleri arasında davacı tarafça işletilen köprü ve otoyollarından ücret ödemeksizin geçiş yaptığı, bilirkişi tarafından ihlalli geçişlerin toplam bedeli, ceza tutarı, işlemiş faiz ve KDV oranının tespit edildiği, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında; 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, 7. fıkrasında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı belirtilmiştir. Davalı tarafın, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödemediği, davalı tarafın HGS sistemine para yatırmasının ödeme olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafa ödeme yapması gerektiği anlaşıldığından bilirkişi tarafından tespit olunan miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takip konusu para cezası üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğinden geçiş ücreti üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 13.378,50 TL asıl alacak, 238,46 TL işlemiş faiz ve 42,92 TL KDV olmak üzere toplam 13.659,88 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 2.675,70 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 933,11-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 165,02-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 768,09-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 165,02-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 116,25-TL posta giderleri olmak üzere toplam 916,25-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 916,02-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/11/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪