Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2021/886 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO : 2021/886
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 23.08.2011 tarihinde … yabancı plakalı otomobil ile içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobilin karışmış olduğu kaza sebebiyle müvekkilinin daimi ve geçici olarak malul hale geldiğini, kaza sebebiyle daimi iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatının davalı kurum tarafından karşılanması zaruriyetinin doğduğunu, mevzuat hükümleri gereği davalı kuruma, maluliyet tazminatlarının ve giderlerin ödenmesi için başvuru yapılmış olduğunu, hasar dosyası açıldığını, müvekkili tarafa daimi maluliyet tazminatı ve geçici maluliyet tazminatı nezdinde herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilin herhangi bir kusurunun söz konusu olmadığını, kaza sonrasında tutulmuş olan zapt ile ceza mahkemesi bilirkişi raporunda görüleceği üzere … yabancı plakalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu kaza tespit tutanağına göre … yabancı plakalı aracı sevk ve idaresinde bulunduran kusurlu araç sürücüsü Ayhan Ay, Karayollar Trafik Kanunun 84/1-d maddesi ile Karayolları Trafik Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 157/a-4 hükümlerinde yer alan ” arkadan çarpma ” maddesine aykırı davranarak asli ve tam kusurlu sayıldığını meydana gelen kazada kusur oranlarının tespit edilmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini, müvekkilinin daimi ve geçici olarak malul kalmış olduğunu, maluliyetine bağlı olarak uğramış olduğu zararların davalı tarafından tazmininin gerektiğini, müvekkilinin eskisi gibi hayatını sürdüremeyecek olduğunu, normal bir birey gibi iş göremez hale geldiğini, bundan sonraki yaşamında normal bir insan gibi imkanlara sahip olamayacağını, iş görebilse dahi sağlıklı bir kişinin harcayacağından fazla bir efor sarf edeceğini, müvekkilin maluliyet tespitine ilişkin olarak T.C. … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından kaza tarihinde geçerli yönetmelik usul ve usullerine uygun olarak düzenlenen 2019/277 – 21.02.2019 tarihli adli kurul raporunda ”%13,1 oranında sürekli olarak malul olduğu tespit edildiğini’ Ayrıca T.C. … Hastanesi tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporunda ise trafik kazası sebebiyle ortaya çıkan maluliyet oranı %8 olarak belirlendiğini, müvekkilinin maluliyet tespitine dair kusur hususlarının tespit edilmesi için T.C. … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına sevkini talep ettiğini, dosyaya sunulacak olan sağlık kurulu raporuyla birlikte dosyanın bakiye tazminat hesaplaması için hesaplama bilirkişisi atanması gerektiğini, maluliyet tazminatının sigorta poliçesinden kaynaklanması sebebiyle ortaya çıkacak tazminata olay tarihinden itibaren avans faizin hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, taraflar arası ilişki haksız eylemden değil sigorta sözleşmesinden doğmakta olduğunu, trafik kazasından kaynaklanan tazminat alacaklarında temerrüt tarihinden itibaren avans faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur oranlarının tespiti sonrasında müvekkilinin meslekte kazanma gücü kaybının dosyada mübrez adli kurul raporunun yargılama esasında dikkate alınmasını, 6100 sayılı HMK’nın 107. Maddesi uyarınca davacının toplanacak delillere göre belirlenecek çalışma gücü kaybı nezdinde daimi iş göremezlik için 500,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı için 250,00 TL toplamda şimdilik 750,00 TL olmak üzere ”fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla” kaza tarihinden başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili Büro, yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket etmekte olduğunu, Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde, limit üstü ve trafik sigortası şartları dışındaki talepler için ise ancak yabancı sigorta şirketinin ihtiyaren teminat vermesi halinde müvekkil Büro’nun sorumluluğunun doğacağını, 2011 yılında meydana gelen trafik kazasından sonra işgöremezlik talebiyle açılan davada, davacının zararı 2019 yılında öğrendiğinin kabulü abesle iştigal olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Maluliyet tespit raporunun 21.02.2019 tarihinde yapılmış olmasının maluliyetin de o tarihte öğrenildiği anlamına gelmemekte olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kaza ile dava tarihi arasında uzunca bir zaman geçmiş olduğunu, özellikle kazaya bağlı bir maluliyet olup olmadığının tespiti edilmesi gerektiğini, davacının sosyal güvenlik kuruluşundan mağdurıyetleri ile ilgili bır tazmınat ve/veya ödeme alıp almadığının da tespitinin gerektiğini, böyle bir durum söz konusu ise davacı tarafın talep ettikleri ve hüküm altına alınabilecek haklı miktarlardan, sosyal güvenlik kuruluşlarının ödediği veya ödeyeceği tazminatın mahsup edilmesi gerektiğini, dava haksız fiilden kaynaklanmakta olduğunu, bu sebeple ticari faiz uygulacağını belirterek öncelikle zamanaşımı itirazımızın kabulüne, davanın reddine her halükarda kusur tespitini, davacının tüm raporlarıyla birlikte Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna sevk edilerek var ise maluliyetinin ve oranının belirlenmesini ve ayrıca maluliyetinin 23.08.2011 tarihli kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitini, 23.08.2011 tarihli kazadan kaynaklı maluliyet olması halinde ceza dosyasında yabancı plakalı araç sürücüsünün bir kusuru tespit edilirse kusur oranına göre aktüer tarafından hesaplanacak maluliyet tazminatının kaza tarihindeki limitler dikkate alınmak kaydıyla sigorta teminatı kapsamındaki yasal tazminatlar oranında olduğuna, davacı tarafın gayri yasal ve haksız tüm taleplerinin reddine, haksız fiilden kaynaklanan işbu davada müvekkil büro için temerrüt faizi ile ilgili tüm taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 23.08.2011 tarihinde davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle daimi ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkindir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde; kaza 23.08.2011 tarihinde gerçekleşmiş olsa da, zaman aşımının başlangıcının sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun ortaya çıktığı ve öğrenildiği tarihtir, şeklinde açıklamada bulunduğu, davalı tarafın ise süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zaman aşımı def’inde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan 29.07.2019 tarihli … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan raporda; iş göremezlik oranının %13,1 olarak belirtildiği, raporun … Hastanesi’nin 23.08.2011 tarihli genel adli muayene ve … Hastanesi’nin aynı tarihli epikriz raporu ile davacının şikayetleri/beyanı ile düzenlenen 24.07.2019 tarihli … Hastanesi’nin raporlarına göre hazırlandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan … tarihli raporda, davacının bahse konu kaza nedeniyle geçirdiği yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı, bu nedenle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının belirtildiği, raporun davacının grafileri incelenerek hazırlandığı ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının talebinin sürekli ve geçici iş göremezliğe ilişkin olduğu, sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun 2019 yılında ortaya çıktığını belirttiği, davacının artan maluliyete ilişkin bir iddiasının olmadığı, davacının grafileri incelenerek hazırlanan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin raporundan, davacının yaralanması nedeniyle tedavisinin tamamlandığı ve sağlığına kavuştuğunun, maluliyeti ile ilgili olarak gelişen bir durumun bulunmadığının anlaşıldığı, 10 yıllık tavan zamanaşımı süresi, failin fiilen zararın öğrenilmesi vs. durumun bulunduğu hallerde uygulanabilen süredir. Gelişen durumun varlığı halinde açılacak tazminat davalarının bu 10 yıllık tavan zamanaşımı içinde açılması gerekmektedir. Ancak gelişen durumun varlığının bulunmadığı hallerde uygulanacak zamanaşımı süresi ise, 10 yıllık tavan zamanaşımı süresi değil, ceza zamanaşımı süresidir. Bu nedenle, davacının maluliyetinde gelişen durum olmadığından, 23.08.2011 kaza tarihinden itibaren iki yıl ve her halükarda 8 yıllık ceza zaman aşımı süresi içinde davanın açılması gerektiği, 18.02.2020 tarihinde davanın açıldığı, açıldığı tarih itibariyle zaman aşımına uğradığı anlaşıldığından, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 750,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır