Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2022/81 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/123
KARAR NO: 2022/81

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirketin Simav ve yöresinde üreticiden toplanan sütün Kütahya-Hisarcık’ta bulunan fabrikasına olan nakil işlemini uzun yıllar gerçekleştirdiğini ve 2014 yılı sonu itibariyle taraflar arasındaki ilişkiden müvekkili lehine 288.557,78 TL tutarında hesap bakiyesinin oluştuğunu, işbu bedelin ödenmesi hususunda gerçekleştirilen girişimlerin sonuçsuz kaldığını, ilaveten müvekkili adına ve bakiye alacak tutarı nispetinde elden ödemeye ilişkin belgelerin gerçek dışı düzenlendiğine ilişkin duyumlar karşısında alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibin de itiraz ile durdurulduğunu, arabuluculuk girişimlerinin de anlaşamama ile neticelendiğini, Müvekkilinin davalı şirket adına ve yaklaşık 4 yıl boyunca süren ham süt nakliye işleminin muntazaman fatura edildiğini, işbu faturaların tarafların ticari defterlerine kayıt ve beyannamelere aynen yansıtıldığını, ödemelerin de müvekkili hesabına yapılan havale veya verilen çeklerin tahsili suretiyle gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin 2014 yılı ticari kayıtlarına ilişkin muavin defterlerde yer alan 31.12.2014 tarihli bakiyenin talebini içeren ilamsız takibe karşı taraflar arasındaki var olduğunu iddia ettikleri ticari ilişkinin dahi inkâr ile müvekkiline herhangi bir borcun bulunmadığı, takibe yetkili icra dairesi de gösterilmeden yapılan usulsüz yetki itirazı yanında soyut olarak borca ve talep edilmediği halde işlemiş faiz alacağına dahi itiraz edildiğini beyanla; Davanın kabulü ile davalı şirketin takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkâr tazminatı ile mahkûmiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardır Süt ve Süt Ürünleri sektöründe faaliyet sürdüren köklü bir firma olduğunu, ticari durumu kötüleşen davacı … ve eşi …’a müvekkili şirketin avans sağladığını, davacıya ait araç yakıtlarını müvekkili şirketin kendi kredi kartlarıyla ödemelerini gerçekleştirdiğini, çünkü müvekkili şirketin üreticiden toplanan sütlerin fabrikaya nakline ihtiyaç duyduğundan davacıya da nakliye konusunda ihtiyaç duymakta olduğunu, müvekkili şirket ile Sabriye Çayır arasında süt nakliyesi ilişkisinin 2014 yılında …’ın eşi …ın ticari işlerden dolayı piyasaya borçlanması sonucunda nakliye işini artık yapamayacaklarına bildirmeleri üzerine nakliye sözleşmesinin sonlandığını, sözleşmenin sona ermesiyle davacının, müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, davacının eşi …’ın üretici (müvekkili şirkete süt sağlayan köylü üretici) ile arasındaki ilişkiyi şantaj malzemesi yaparak, müvekkil şirketten batık durumda olduklarını ve kendilerine yardım etmeleri konusunda talepte bulunduğunu, ancak bu haksız ve yersiz talepleri sonuçsuz kaldığından, müvekkili şirkete husumet beslemeye başladığını ve icra takibine giriştiklerini, davalının iddia ettiği miktardaki bir alacağının varlığını ki davacı borca batık bir durumdayken, bu alacağını çok uzun (5 yıl) bir süre sonra gündeme getirip istemesinin de basiretli bir tacir ve hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu beyanla; öncelikle davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan cari bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya UYAP üzerinden bir örneği getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 288.557,78-TL asıl alacağın tahsili amacıyla 24/07/2019 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin kayıtlarının Simav’da olduğu bildirilmekle… Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davacının 2014 yılı ve sonrası döneme ait ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verildiği, …Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında Mali Müşavir Bilirkişi… tarafından sunulan 15/03/2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda; davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede; 2014 yılı içinde… … LTD. ŞTİ’ne 10 adet süt teslim faturası düzenlendiği ve 2013 yılından devreden 217.442,88 TL borç bakiyesi ile birlikte …Ltd. Şti’nden 31/12/2014 tarihi itibariyle 459.047,88 TL alacaklı görüldüğü, Davacı’…ında …Ltd. Şti’den 2014 yılı içinde 7 kalem olarak görülen ve toplamda 170.490,01 TL ödeme aldığının hesaplandığı ve sonuç olarak Davacı…’ın Muavin kayıtlarına göre… Ltd. Şti’den 31/12/2014 sonu itibariyle 288.557,78 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği kanaati bildirilmiştir.
Talimat raporu alındıktan sonra davalı ticari kayıtlarının incelenmesi ve dosya konusu uyuşmazlık hususunda rapor düzenlemek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, Yeminli Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 12/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirket ticari defter kayıt ve belgelerine göre; davalı şirketin 31.12.2014 tarihi itibariyle 288.557,78 TL borçlu olduğu, anılan tutarın tahsili amacıyla 24.07.2019 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, Davalının, cari hesap bakiyesini oluşturan davacı faturaları içeriği hizmetin alınmadığı, faturaların tebliğ edilmediği yönünde itirazlarının bulunmadığı, Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, “davacıya ait araç yakıtlarını müvekkili şirketin kendi kredi kartlarıyla ödemelerini gerçekleştirdiği,” yönündeki davalı vekili iddialarına dayanak belge ve bilgilerin davetiyenin tebliğine rağmen sunulmadığı, Zaman aşımı ile ilgili davalı iddialarının hukuki açıdan değerlendirmeye muhtaç olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından davalı şirketin Simav ve yöresinde üreticiden toplanan sütün Kütahya-Hisarcık’ta bulunan fabrikasına olan nakil işlemini uzun yıllar gerçekleştirildiği ve 2014 yılı sonu itibariyle taraflar arasındaki ilişkiden 288.557,78 TL tutarında hesap bakiyesinin oluştuğuiddiasıyla alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ile “ticari durumu kötüleşen davacı … ve eş…’a şirketin avans sağladığı ve davacıya ait araç yakıtlarını davalı şirketin kendi kredi kartlarıyla ödemelerini gerçekleştirdiği…” iddia edilmesi nedeni ile mahkememizce 08.09.2020 tarihli celse, 5 no.lu ara kararı ile “Davalı cevap dilekçesi ile avans sağlayıp araç yakıtlarının şirket tarafından ödendiği iddiasında bulunduğu görülmekle buna ilişkin açıklama yapmak ve belgeleri sunmak için isticvap yerine kaim olmak üzere davetiye tebliğine, tebliğden itibaren iki hafta kesin süre içerisinde beyanda bulunmak ve belgeleri sunmak üzere süre verilmesine, sunulmadığı takdirde bu yöndeki beyanının nazara alınmayacağı hususunun ihtarına,” şeklinde isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça herhangi bir belge ve bilgi sunulmamıştır.
Her ne kadar davalı cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasında temel ilişki nakliye hizmeti sözleşmesi olup takibin nakliye hizmeti gereği düzenlenen faturaya dayalı bakiyedeki alacak takibi olup 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olup TBK 154 maddesi uyarınca 23/12/2019 takip tarihi ile zaman aşımının kesildiği ve 10 yıllık zaman aşımı süresinde davanın açıldığı hususu nazara alınarak zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Anılan durum karşısında; Bilirkişi raporunda belirtildiği gibi en son davacı faturası 31.10.2014 tarihli olup, anılan tarih itibariyle 308.557,78 TL olan davacı alacağına karşılık davalı tarafça 23.12.2014 tarihinde 20.000,- TL ödeme yapıldığı bu kapsamda davacı şirket alacağı 288.557,78 TL olup davacı şirket ticari defter kayıt ve belgelerine göre; davalı şirketin 31.12.2014 tarihi itibariyle 288.557,78 TL borçlu olduğu, anılan tutarın tahsili amacıyla 24.07.2019 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalının, cari hesap bakiyesini oluşturan davacı faturaları içeriği hizmetin alınmadığı, faturaların tebliğ edilmediği yönünde itirazlarının bulunmadığı, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların sunulmadığı anlaşılmakla takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına karar vermek gerektiği ve takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 57.711,55-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 19.711,38-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 3.485,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.226,32-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 28.649,04-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.539,46-TL ilk gider, 1.350-TL bilirkişi, 195,25-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 5.084,71-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır