Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/116 E. 2020/585 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/116 Esas
KARAR NO:2020/585

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:12/02/2020
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil sigorta şirketi nezdinde mevcut … nolu Endüstriyel Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile 01/01/2018 – 01/01/2019 tarihleri arasında Sigortalı … Anonim Şirketi’nin bulunduğu “… Mah. … Cad. (…) … – …” adresinde bulunan işyerinin sigorta teminatı altına alındığını, sigortalı iş yerinde 10/09/2018 tarihinde meydana gelen hasar neticesinde yapılan ekspertiz incelemesi ile “… Restaurant alanında bulunan coco tip halı restaurant üzerindeki izolasyon problemi nedeniyle yağmur suyundan ıslanarak zarar görmüştür. Islanan halı renk değişikliği ve deforme olması nedeniyle kullanılamayacak durumda olup, tavan ve duvar boyalarının da hasarlandığı” tespit edildiğini, meydana gelen hasardan davalı yanın kusurlu olduğu tespit edildiğini, hasar sonucu yapılan başvuru neticesinde müvekkil şirket nezdinde … nolu hasar dosyası açılmış olup, yapılan ekspertiz neticesinde sigortalıya toplam 19.422,15-TL hasar bedelinin 23/10/2018 tarihinde ödenerek hasar tazmin edildiğini, hasar tazminat ödemesi nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472.maddesi gereği davalı kuruma rücu için başvuru yapıldığını ancak davalı herhangi bir ödeme yapmadığını, alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafından her ne kadar dava … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ise de söz konusu dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığı göz önünde bulundurulduğunda görevli mahkemenin tayininde sigortalı … A.Ş. ile davalı müvekkil şirket arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerektiğinden davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkil şirket ile sigortalı … A.Ş. Arasında yürürlükte bulunan Kira Sözleşmesi kapsamında kiralanan yer içerisinde sigortalı restaurant işletildiğini, sigortalı şirketin işlettiği … Restaurantında 10/09/2018 tarihinde meydana gelen hasar neticesinde müvekkil şirket kusurlu görülüp zarar tazmini talep edilmiş ise de müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunamadığını, taraflar arasında imzalanan Kira Sözleşmesi ve TBK.nun 301,306,318 maddelerindeki hükümlerinde kaynaklanan ayıp sorumluluğu sebebiyle sigortalı şirketin yaşadığı mağduriyete sebep olan ayıpların en kısa sürede müvekkil şirket tarafından giderilmesi gerektiğini ancak kiracının kiraya verenin hesabına ayıpları onarma yoluna gidebilme hakkına sahip olmasına rağmen öncelikli olarak söz konusu ayıpların giderilmesi için kiraya verene uygun süre vermesi gerektiğini, bu sebeplerle davacı tarafından ödemeye konu olduğu iddia edilen bu tadilat veya tamirata ilişkin kiracı işletme tarafından müvekkil şirkete herhangi bir bildirim yapılmamış olması sebebiyle müvekkil şirketin bir sorumluluk ve yükümlülüğü bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli şekilde icra takibi başlatması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davanın … A.Ş.’ye ihbarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf görev itirazında bulunmuş ve “İşletme Sözleşmesi” sunmuştur.
GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, Endüstriyel Paket Yangın Sigorta Poliçesi sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir. Somut olayda, davacı … şirketinin sigortalısı … Anonim Şirketi ile davalı arasında zarara uğrayan taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi mevcut olup uyuşmazlık temelde kira akdinden kaynaklanmaktadır. Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlük tarihinden sonra 12.02.2020 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
HMK’nun 20 maddesi gereğince şartları oluştuğunda dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere … Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
3-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪