Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/105 E. 2020/118 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2020/118
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacının dava dilekçesi özetle; Davalı şirket tarafından aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takip konusu bononun borçlusunun-keşidecisinin kendisi, lehtarının da davalı şirket olduğunu, takip mesnedi senetlerin tamamının ise malen ibareli senet olduğunu, bonoların bu hali ile yani ciro yolu ile tedavül görmeksizin doğrudan davalı şirket tarafından icra takibinin başlatıldığını, iş bu bonoların ciro görmüş ve yetkili başka bir hamil tarafından icra takibine konulması gerektiğini, borç nedeninin gerçekleşmemiş olduğunu, davalı tarafça senet sebebi olan mal satışı yapılmadığını ve tüm bu nedenlerle ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava 10/02/2020 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.
6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun (HUAK) 16.maddesinde, “(1) Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar….” hükmü ile sürecin başlangıcını;
HUAK madde 17/1’de belirtilen haller olan;
“a) Tarafların anlaşmaya varması.
b) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c) Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
ç) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
d) (Değişik: 12/10/2017-7036/23 md.) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi.”
Arabuluculuk sürecinin sona erme hallerini düzenlemiştir.
6325 sayılı Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesi ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…”hükmünü içerir.
Somut olaya bakıldığında; dava dilekçesindeki bilgilere göre davacının arabulucuya başvurmadan dava açtığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK ‘nun 114/2 delaletiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A-1, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 ve HMK’nın 115/2 maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yeteri kadar kadar harç alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.11/02/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪