Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/741 E. 2021/95 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/741
KARAR NO : 2021/95
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket onarım nedeniyle kendisine gönderilen … azot yakma ünitesinin onarımı tamamladıktan sonra 14.06.2019 tarihinde … kargo takip numarası ile … şubesinden ürün çıkışı yaptığını, ürün … Kargo şirketi tarafından … Ens. Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekirken … İl Tarım Müdürlüğü’ne gönderildiğini, kargo adresinin müvekkili şirketçe kargo firmasına doğru bildirilmesine rağmen kargonun başka bir adrese teslim olduğu yanlışlığın müvekkil şirketçe öğrenildiği andan itibaren kargo firması bilgilendirildiğini, davalı kargo şirketinin müvekkil şirket kargosunu 25.06.2019 tarihinde … Ens. Müdürlüğü’ne teslim ettiğini, ancak aradan geçen 11 günlük süre içerisinde cihazın elektronik ve mekanik akşamının bir hayli zarar görüp kullanılamaz hale geldiğini, sunmuş olunan fotoğraflar incelendiğinde kargo şirketinin kargo paketinin üzerine adresi yanlış yazdığı anlaşıldığını, ürün paketinin dışı zarar gördüğünü ve ıslanmış bir durumda alıcıya davalı kargo şirketi tarafından teslim edildiğini, paketin uygun ve özenli bir biçimde ambalajlanmadığını, yakma ünitesi tabelasının kırıldığını, ürünün artık kullanılamayacak duruma geldiğinin tespit edildiğini, 26.06.2019 tarihinde laborant …, Laboratuvar sorumlusu … tarafından tutanak altına alındığını, 26.09.2019 tarihinde 2019/… Başvuru Dosya Numarası 2019/… Arabuluculuk dosya numarası ile arabulucuya başvuru yapıldığını ve 5.11.2019 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kaldığını, davalı taraf teslim edilen kargonun taşınması esnasında gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi ambalajı yetersiz yaptığını ve üzerine kırılabilir işareti koymadığını, bunun sonucu olarak da davalı yana teslim edilen ürün kullanılamaz hale geldiğini, taşıma aşamalarında eşyanın güvenliği için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü davalı yana ait olduğunu, davalı yan ile müvekkil arasında 05.04.2019 tarihinde kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin niteliği itibarıyla bir taşıma sözleşmesi olduğunu, taşıma sözleşmesi uyarınca taşımacı malı bütün taşıma süresince korumayı ve bunları devraldığı biçimde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, gecikme sonucunda müvekkil şirketin ürününde piyasa değerinde düşme meydana geldiği gibi gecikme sebebiyle kar kaybına da yol açtığını, müvekkil şirketin cihaz bedeli olarak 1534,40 Euro+KDV bedelinde zararı meydana geldiğini, davalı taraftan zararın tanzimini talep etmiş ise de bu talebin karşılık bulamadığını, davalı yanın 14.06.2019 tarihinde … fatura numarasıyla müvekkil şirketten almış olduğu kargoyu … Enstitüsü Müdürlüğüne teslim etmesi gerekirken yanlış adrese teslim etmesinden ve 11 günlük süre içerisinde ürünün kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklı olarak müvekkil şirketin uğradığı zararın temerrüt tarihi itibarıyla avans faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki davayı alacak davası olarak ikame etmede hukuki yararı bulunmadığını, davanın HMK madde 107 uyarınca hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, posta hizmetleri kanunu posta hizmetlerinin gizliliği ve güvenliği başlıklı 7. Maddesi uyarınca müvekkil şirketin kargo gönderilerine ilişkin içerik bakmasının yasak olduğunu, söz konusu kargonun içeriğinin ispatlanmamış olup yetersiz ambalajlama sebebi ile zararın oluşumuna göndericinin sebep olduğunu, hiçbir suretle kabul anlamına gelmemekle birlikte olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığından müvekkil şirketin TTK uyarınca taşıyanın sorumluluğu prensibi uygulanması gerektiğini, kargo içeriğini kesinlikle kabul anlamına gelmemekle beraber, davacı yanın iddialarında dava konusu taşınmaya ilişkin herhangi bir somut delil bulunmadığını, müvekkil şirketin hiçbir şekilde tazmin mükellefiyeti doğmadığı ve kargo bilgisi ve içeriğinin müvekkil şirket tarafından bilinemeyeceğini, bu nedenle davanın esastan reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise davacı yanın taleplerinin kabulü anlamına gelmemek kaydı ile sınırlı sorumluluk ilkesinin gözetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Davacının taşıtan olarak davalı kargo şirketine 14/06/2019 tarihinde teslim ettiği emtianın davalı taşıyıcı kargo şirketi tarafından adresinin yanlış girilmesi nedeni ile geç teslimi ve yanlış ambalajlanması nedeni ile hasarlı teslimi iddiasına dayalı davalıdan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Mak. Yük. Müh. Bilirkişi Prof. Dr. … , Lojistik ve Taşıma Uzm. Bilirkişi Dr. … ve Kargo Taşıma ve Lojistik Uzm. Bilirkişi … tarafından sunulan 22/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafından taşımaya verilen bir adet 25 kg paket olarak taşınan emtianın “azot yakma makinesi” olduğu, tamir sonrası … Enstitüsü Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekirken yanlış gönderilen ve yanlış adrese gönderildiği, meydana gelen zararın ambalaj kusuru kaynaklı olduğu, zararın 2.el bir cihaz olması da gözetilerek, 14.06.2019 tarihinde 6.000,00 TL civarında bir kıymete sahip olabileceğinin değerlendirildiği, gecikmenin yanlış gönderilen belirlenmesi ve yükün önce bu adrese teslim edilmesi ve tekrar taşınması kaynaklı olduğu, hasarın ise kargo taşımasına uygun olmayan ve istiflemelerde emtianın hasarlanmasına yol açacak bir şekilde yapılan zayıf ambalajlama kaynaklı olduğu, davalının meydana gelen gerek gecikme, gerekse hasar kaynaklı zarardan sorumlu tutulamayacağı, davalının sorumlu olduğu varsayımında gecikme zararının sabit olmadığı, gecikmenin de davalı kusuruna dayanmadığı; hasar kaynaklı zararda ise azami tazminatın 1.697,18-TL hesaplanabileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı şirkete onarım nedeniyle gönderilen … azot yakma ünitesinin onarımı tamamladıktan sonra 14.06.2019 tarihinde … kargo takip numarası ile … şubesi tarafından kargo adresinin yanlış girilmesi nedeni ile … Ens. Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekirken … İl Tarım Müdürlüğü’ne gönderildiği ,davaya konu kargonun 25.06.2019 tarihinde … Ens. Müdürlüğü’ne teslim edildiği anlaşılmış olup davacı tarafça aradan geçen 11 günlük süre içerisinde cihazın elektronik ve mekanik akşamının bir hayli zarar görüp kullanılamaz hale geldiği yakma ünitesi tabelasının kırıldığı, ürünün artık kullanılamayacak duruma geldiğinden bahisle davalı sorumluluğuna dayanmaktadır.
İbraz edilen bilirkişi raporu ile ; Davacı tarafça dava dosyasına sunulan 12.02.2020 tarihli ve 31.12.2019 tarihli dilekçe ekinde, zarar gören ürüne ait fatura ve fotoğraflar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davaya konu azot yakma makinası üzerinde mekanik zorlanmaya dayalı hasar bulunduğu, makina ambalajının mukavva kartondan olup, taşınan emtia vasfına uygun olmayan kötü ambalajlama sebebi ile zarar gördüğü, ve hasarın Azot yakma makinası ambalajının yetersiz olmasından kaynaklandığı ve meydana gelen Hasarın kargo taşımasına uygun olmayan ve istiflemelerde emtianın hasarlanmasına yol açacak bir şekilde yapılan zayıf ambalajlama kaynaklı olduğunun anlaşılmıştır.
TTK m.857 hükmünde; belirtilen gönderileni belirleyen davacı, bu senet içeriğine göre taşıma süreci yürütümü ve bunun yol açtığı zararlardan sorumlu olacaktır”
TTK m.864/l-b hükmünde; senette yazılan gerçeğe aykırı kayıtlardan gönderen – davacı kusursuz sorumlu olmaktadır” şeklinde düzenlenmiş olup
Davalı tarafından taşımaya alınan emtia, 14.06.2019 tarihinde taşımaya alınırken düzenlenen taşıma evrakına göre “… İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ” şeklinde gönderilenin belirlendiği, Gönderileni belirleme yetkisi davacı-gönderene ait olup; yanlış belirleme davacının sorumluluğundadır.
.Hasarlı makinenin faturasına göre 25.10.2017 tarihinde sıfır-yeni fiyatı 1.534,46 EURO bedelle satın alınmış ise de; taşıma sürecinde 14.06.2019 tarihli taşımada 25 kg hesabı ile taşımaya alınan emtia; tamir sonrası gönderime verildiği, 2.el tamir görmüş cihazın, taşıma süreci sonunda artık kullanılamayacak derecede hasarlı olduğu gözetildiğinde zararın; TL olarak yapılan belirlemede 2.el fiyatı olarak 14.06.2019 tarihinde 6.000,00 TL civarında olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Anılan durum karşısında Davalı tarafından taşımaya alınan emtia, 14.06.2019 tarihinde taşımaya alınırken düzenlenen taşıma evrakına göre “… İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü” şeklinde yanlış belirlemeden davacının sorumlu olduğu, gecikme zararının dosya kapsamında sabit olmadığı, yine taşınan emtia vasfına uygun olmayan kötü ambalajlama sebebi ile zarar gördüğünden TTK m.862 gereği ambalajlama gönderen görev ve sorumluluk alanında olduğundan TTK m.864/l-a) gereği davacı meydana gelen ambalajlama kaynaklı zararlardan kendisi sorumlu olup; TTK m.878/l-b) bendi gereği de meydana gelen zarardan davalı taşıyıcı sorumlu tutulamaz.
Hasarın kargo taşımasına uygun olmayan ve istiflemelerde emtianın hasarlanmasına yol açacak bir şekilde yapılan zayıf ambalajlama kaynaklı olduğu, gecikme zararının sabit olmadığı gibi gecikmenin de davalı kusuruna dayanmadığı bu nedenle davalının meydana gelen gerek gecikme, gerekse hasar kaynaklı zarardan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 35,90-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50-TL harcın ve 1.096,027 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 1.000-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır