Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/74 E. 2019/186 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/73 Esas
KARAR NO : 2019/142
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı borçlu ile müvekkil şirket arasında 29/04/2016 tarihli izci “… alım sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkil firmanın bu anlaşmaya uygun olarak satışı gerçekleştirilen ürünleri ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğini, sözleşmedeki yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müvekkil teslim ettiği ürüne ve hizmete ilişkin e-faturaları da düzenleyerek muhataba elektronik ortamda tebliğ ettiğini, bunlara rağmen davalı borçlunun fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı şirketin takibe konu borca itiraz ettiğini, takibin itiraz üzerine durduğunu, davalı şirketin takibe itirazının hukuki dayanaktan yoksun ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, borçlunun takibe itiraz ettiğini, davaya konu alacağın davalıya tebliğ edilen faturalardan kaynaklandığını, alacağın likit olduğunu belirterek davalının takibe yönelik haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tensiben yapılan inceleme sonucunda;
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 03/01/2011 tarih ve 6102 sayılı T.T.K.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen;
MADDE 5/A- (1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
7155 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile, 07/06/2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasına eklenen cümle uyarınca; “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
Yine 7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile, 6325 sayılı Kanun’a eklenen
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Hükümleri mevcuttur.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun “Yürürlük” başlıklı 26. maddesi ile, bu Kanunun 10, 20 ve 21. maddelerinin 01/01/2019 tarihinde; 1 ila 9. maddeleri, geçici 1. maddesi, 18 ve 19. maddelerinin 01/06/2019 tarihinde; diğer maddelerinin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.
İş bu yasal düzenlemeler ışığında somut olayda;
İcra takibine konu yapılmış ve borçlunun itiraz ettiği alacak, hakkında itirazın iptali istenmektedir. Doktrinde ve yargısal içtihatlarda belirtildiği üzere, itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen ve eda hükmünü içeren bir alacak davası niteliğindedir.
Davanın açıldığı 12/02/2019 tarihi itibariyle arabuluculuk “dava şartı” kapsamında olduğu, davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla davanın; Türk Ticaret Kanunu nun 5/A hükmü, 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü ve HMK 114/2, 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebi ile usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM /
1-Davanın Türk Ticaret Kanunu nun 5/A hükmü, 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü ,H.M.K.’nın 114/2 ve 115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulen REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükle bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 4.740,24-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.695,84-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-H.M.K.’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/02/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …