Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/729 E. 2021/298 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/729 Esas
KARAR NO : 2021/298
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğunu, taraflar arasında 15.10.2018 tarihli faturaya ilişkin alacak olduğunu, bu faturaya ilişkin … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin 20.06.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı/borçlunun icra takibine süresi içerisinde borçlu olmadığı iddiasıyla itiraz ederek takibin durduğunu, borçlunun itirazlarının mesnetsiz, haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibi ve faturanın incelenmesi neticesinde müvekkili olan şirketin alacaklı olduğunun ispatlanacağını, davalı/borçlunun faturalı bir alacak talebini reddetmesi için buna ilişkin bir belge sunması gerektiğini beyanla, itirazın iptaline ve … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket açısından hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan işbu davanın ve davaya konu icra takibinin kabulünün mümkün olmadığını, faturaların muhteviyatı ile faturalara konu hizmeti sunduğunun ispat külfetinin davacının üzerinde olduğunu, davacının söz konusu faturaları ne zaman ve ne şekilde müvekkili olan şirkete gönderdiğini ve kime teslim edildiğini, fatura muhteviyatı hizmetin usulüne uygun şekilde sunulduğunu ispatlaması gerekmekte olduğunu, bu hususta dava dilekçesinde herhangi bir beyan sunulmadığı gibi yazılı somut bir delil de belirtilmediğini, Yargıtay içtihatları ve Türk Ticaret kanunu gereği işbu davaya konu takip dayanağı faturanın davalıya usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, tebliğ edilip edilmediği ve faturaya konu hizmetin alınıp alınmadığı hususlarının ispata muhtaç olduğunu ve ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, müvekkili olan şirketin davacıya, davacı tarafından faturalandırılmış ve ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen icra takibi ve işbu dava nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 28/03/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25/06/2019 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 27/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … tarafından 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinin tasdikleri 6102 sayılı TTK amir hükümlerine göre incelendiği, 2018 yılında sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin tasdiklerinin 6102 sayılı TTK amir hükümlerine göre incelendiği 2018 yılında sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı ve davalı şirket ticari defterleri, banka dekontu ve dava dosyasındaki belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davacı şirketin davalı şirketten 5.000,00-TL’sı asıl alacağı olduğu, bunun sonucunda davacı şirketin davalı şirketten 5.000,00-TL’sı asıl alacak, 342,50-TL’sı faiz alacağı olduğu belirtilmiştir.
TBK’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüte düşeceğinden, davalının takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilmediğinden işlemiş temerrüt faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda davacı ve davalı şirket ticari defterleri, banka dekontu ve dava dosyasındaki belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davacı şirketin davalı şirketten 5.000,00-TL’sı asıl alacağı olduğunun tespit edildiği görülmekle, davacının davalıdan 5.000,00-TL’sı alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarnameye rastlanılmadığından icra takip talebinde istenilen işlemiş temerrüd faiz talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, …. İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı dosyasında davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın, tahsilde tekerrür olmamak üzere, 5.000,00-TL’sı asıl alacak yönünden iptaline hüküm altına alınan 5.000,00-TL’sı asıl asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan 5.000,00-TL’sı alacağın %20’si oranında 1.000,00-TL’sı icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 341,55-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 62,31-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 279,24-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 159,04- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 106,71-TL ilk gider, 68,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 925,21-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 899,98-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
8-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 14/04/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)