Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/721 E. 2020/29 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/721 Esas
KARAR NO : 2020/29
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Birleşmeye ilişkin genel kurul kararının Türk Ticaret Kanununda öngörülen toplantı nisabı oluşmadan alınması sonucu, birleşmeyi düzenleyen hükümler ihlal edildiğinden, … Asliye Ticaret Mahkemesince 16.04.2012 gün ve Esas: …, Karar: … sayılı kararla, 30.12.2002 tarihli olağanüstü genel kurulda birleşme sözleşmesinin kabulüne dair olağanüstü genel kurul kararının yoklukla malül olduğuna karar verildiği ve yerel mahkeme kararı 18.06.2013 tarihinde kesinleştiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.04.2012 gün ve Esas: …, Karar: … sayılı kesinleşme şerhli ilamı gereğince, yoklukla malül birleşme kararı geçmişe etkili olarak ortadan kalkmış; … A.Ş.’nin, … Turizm A.Ş.’ne devrine ilişkin hukukî işlemlerin yokluğuna karar verilmesinden, hukuken yok hükmündeki bir işleme herhangi bir hukukî sonuç bağlanması da mümkün bulunmadığından, malvarlığının intikali, sermaye arttırımı, ortaklık haklarının değişimi vb. hiç yapılmamış addolunduğundan; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2012 gün ve Esas: …, Karar: … sayılı kesinleşen kararı uyarınca, … Turizm İşletmeciliği Anonim Şirketi’nin malvarlığına dahil olan, Muğla İli, Marmaris İlçesi, … Mevkii, Cilt No: … Sayfa No: …, … Ada/Parsel sayılı taşınmazın intikali hiç yapılmamış sayıldığını
… Turizm İşletmeciliği A.Ş., yoklukla malul bir hukuki işlemi ifa etmek üzere malvarlığını bir bütün olarak … Turizm A.Ş.’ye devrettiğini,
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü, kesinleşen yargı kararı doğrultusunda; 15.09.1995 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların, 18.11.2002 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 10 ncu ve 11 nci maddelere ilişkin kararların, 30.12.2002 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan ve 30.12.2002 tarihinde tescil edilen birleşme sözleşmesinin kabulüne dair genel kurul kararının tescilini terkin ederek, … Turizm İşletmeciliği Anonim Şirketi’nin tüm sicil kayıt ve belgeleriyle sicil dosyasını … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne göndermiş olup, işbu tescil 24 Temmuz 2013 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin …’nci sayfasında ve 01 Kasım 2013 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin … ncu sayfasında yayınlandığını,
Müvekkili … tarafından, …’ne … Noterliği aracılığı ile gönderilen 01 Ağustos 2013 tarih ve … No’lu İhtarnamenin tebliğ edildiğini ,
… Turizm İşletmeciliği A.Ş.’ye ait … parsel sayılı taşınmazın … Turizm A.Ş.tarafından … A.Ş.’ye satışının yapıldığı, oysa temelinde geçerli bir birleşme kararı olmayan bu satış işleminin geçersiz olduğu , hukuken yok hükmündeki bir karara dayanan tapunun iptali ve … parsel sayılı taşınmazın … İşletmeciliği A.Ş. adına tescili ile, yoklukla malul olduğu kesinleşmiş karar ile tespit edilen birleşme nedeniyle … Turizm İşletmeciliği A.Ş.’nin mahrum kaldığı ve … A.Ş.’nin tasarrufunda bulunan Tatil Köyü kira gelirine ilişkin alacağı talep etmesi gerektiğini
… İşletmeciliği A.Ş.’nin sorumluluklarını yerine getirilmediğini Şirket ortağı müvekkil … tarafından tapunun iptali ve 363 parsel sayılı taşınmazın … A.Ş. adına tescili talebiyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 18.07.2014 gün ve … Esasa kayden açılan davada, yerel mahkemece 363 parsel sayılı taşınmazın harca tabi değerinin tarafların mutabakatı doğrultusunda 25.000.000.-EURO’nun üzerinde olduğuna karar verildiğini ve işbu 363 parsel sayılı taşınmazın değerinin 25.000.000.-EURO’nun üzerinde olduğuna ilişkin yerel mahkeme kararı tarafların itirazına uğramadan kesinleştiğini ,bu durumda, sözkonusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi meydana gelen 49.000.000.-EURO fark kadar … A.Ş. zarara uğramış olup, 49.000.000.-EURO zararı talep edilecek tazminatın miktarını oluşturduğunu, belirterek ;
Adli Yardım talebimizin kabulüne,6102 sayılı TTK.m.553 ve 555 vd. maddeleri uyarınca, … A.Ş.’nin uğradığı 49.000.000.-EURO zararın müteselsilen sorumlu davalılardan tazmini ile 49.000.000.-EURO karşılığı Türk Lirası tazminatın … Anonim Şirketi’ne ödenmesi ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir .
CEVAP /Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın dava şartı olarak arabulucuya başvurmadan 25/12/2019 tarihinde davayı açtığını, kendilerine arabuluculuk bürosundan 16/01/2020 tarihinde ilk toplantının yapılacağınının bildirildiğini, davanın usulen reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ; Tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
Anılan maddeye göre; “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.
Davacı taraf dava dilekçesi ekinde; 25/12/2019 tarihinde saat:14:16 arabuluculuğa başvuru yapıldığına dair tutanağı ve 16/01/2020 tarihli anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son oturum tutanağını sunmuştur.
6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun(HUAK) 16.maddesinde, “(1) Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar….” hükmü ile sürecin başlangıcını;
HUAK madde 17/1’de belirtilen haller olan;
“a) Tarafların anlaşmaya varması.
b) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c) Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
ç) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
d) (Değişik: 12/10/2017-7036/23 md.) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi.”
Arabuluculuk sürecinin sona erme hallerini düzenlemiştir.
6325 sayılı Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesi ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…”hükmünü içerir.
Davacı yanın, dava açılırken dava dilekçesine son tutanağı(anlaşmazlık) ekleyerek davayı açması gerekirse de başvuru yapılıp bu tutanağın eklenmemesi halinde izlenecek usul 18/A maddesinde düzenlenmiştir.Bu durumda mahkemece, arabulucuya başvuru yapıldığı anlaşılıyor ancak son tutanak eklenmemişse davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilmesi gereklidir. Mahkememizce ihtar yapılmıştır.
Somut olaya bakıldığında;davacı tarafın davayı 25/12/2019 tarihinde saat:11:59 da açtığı, arabuluculuk başvurusununda aynı tarihte 25/12/2019 saat:14:16 yapıldığı, arabuluculuk son tutanağı tarihinin 16/01/2020 olduğu, dava tarihinden sonra tutulduğu anlaşılmıştır .
… BAM … HD … sayılı örnek kararında açıklandığı üzere; Dava açılmadan önce tarafların anlaşamadığını gösterir arabuluculuk son tutanağı düzenlenmediğinden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulen reddine karar vermek gerekmiş,tir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-HMK ‘nun 114/2 delaletiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A-1, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 ve HMK’nın 115/2 maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte Harçlar tarifesi kanunua göre alınması gereken 54,40-TL’nin harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Davalı … AŞ kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … AŞ ‘ye verilmesine,
4- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi 17/01/2020

Başkan …
e imza

Üye …
e imza

Üye …
e imza

Katip …
e imza