Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/706 E. 2021/515 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO : 2021/515
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında davalı şirket tarafından yapılan inşaatın hafriyat işlerinin müvekkili tarafından yapılması ve bu işlerin karşılığında ödeme yapılması yönünde anlaşma yapıldığını, müvekkil şirketin hafriyat işlerini yaptığını ancak davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, ödeme yapılması konusunda müracaat yapmalarına rağmen sonuçsuz kalındığından fatura alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap verilmediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası, fatura, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/12/2018 tarihinde 71.367,00-TL fatura alacağı ve 6.252,92-TL faiz olmak üzere toplam 77.619,92-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 20/12/2018 tarihinde icra takibine, borca, faize ve tüm fer’îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazların süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve dava konusu talepler hususu yönünden bilirkişi rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 07/08/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı şirket merkezinde yapılan incelemede davacının ibraz edilen 2018 dönemi Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter Defterlerinin tümünün TTK.64/3 maddesi uyarınca açılış tasdiklerinin kanuna uygun yapıldığı, TTK.64/3 maddesi gereği kapanış tasdikinin yapılması gereken 2018 yılı Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığının tespit edildiği, davacı lehine delil niteliğinde olmadığının görüldüğü, takdirin mahkemede olduğu, davacının ticari defter kayıtlar üzerinde yapılan incelemede 2018 yılı ticari defterlerine faturaların ve çeklerin işlendiğinin tespit edildiği davalıdan 71.367,00 TL lik bakiye alacak kaydının defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü, davacının ticari defterlerinde kayıtlı davaya konu 27/06/2018 tarih 161561 numaralı KDV dahil 107.498,00 TL lik ve 30/06/2018 tarih 161565 numaralı KDV dahil 93.869,00 TL lik Harfiyat bedeli açıklamalı faturaların nasıl hesaplandığı, harfiyat işinin yapıldığı yer bilgisi, işin hacmi, tamamlanan işin bedeli, teslim tarihi vb.bilgilerin yazılı olduğu taraflarca imzalı resmi hakediş tutanağı düzenlenmediği anlaşıldığından, takipteki alacak bakiyesine konu faturaların içeriklerinin nasıl hesaplandığı denetlenemediği, davalı şirketin İTO kayıtlarındaki telefonlarına ulaşılamadığı, dosyada mevcut ilamsız ödeme emrinde davalı vekiliyle görüşüldüğünde davalının vekilliğinden ayrıldığını beyan edildiği, ayrıca dosyada mevcut Arabuluculuk Tutanağından vekillikten ayrıldığının yazılı olduğunun anlaşıldığı” ve 14/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; ”Davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından BS formu ile davaya konu faturaların BA formu ile Gelir İdaresine beyan edildiği, davalı … tarafından davaya konu faturaların BA formu ile Gelir İdaresine beyan edilmediği, kök raporda tespit ettiği hususları tekrar değerlendirdiğinde kök raporda tespit ettiği hususların geçerli olduğu, davalının davacıya keşide ettiği aşağıda yazılı çekleri davacının ticari defterleri üzerinde yapılan yerinde inceleme tarihi itibariyle (29/07/2020 Ta.) ödememiş olduğu, Anadolubank 09/11/2018 vadeli 1788 nolu 60.000 TL çeki, … Bankası 30/11/2020 vadeli … nolu 70.000 TL.çek” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı tarafa hafriyat işi yapıldığı, bu iş karşılığı borcun bakiye kısmının davalı tarafça ödenmediği iddiasıyla icra takibi yapıldığı, davalı tarafça borcun bulunmadığından bahisle takibe itiraz edildiği, taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak istendiği, davacı tarafın ticari defterlerini sunduğu ancak davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, davacı taraf ticari defterlerinden 2018 yılı Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı bu suretle davacı lehine delil olamayacağı, davacı tarafça davalı tarafa yemin teklifinde bulunulduğu, davalı şirket temsilcisine ihtaratlı yemin davetiyesi tebliğ edildiği ancak davalı şirket temsilcisinin duruşmaya katılmadığı ve mahkememize bir özür bildirmediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 228 (2) maddesinin “Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır.” hükmünü düzenlediği, davalı şirket temsilcisi geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmeyerek yemin metninde yer alan davacı tarafa olan borcu kabul ettiğinden davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 71.367,00 TL fatura ve 6.252,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.619,92 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 71.367,00 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.302,22-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 937,46-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4.364,76-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.890,59-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 937,46-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 161,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.942,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪