Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/704 E. 2020/368 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/704 Esas
KARAR NO :2020/368

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 10.11.2009 tarihli bir sözleşme imzalandığını, buna göre, davalı şirketin … yolu ile edindiği (… nolu makine) sözleşmedeki şartlarla müvekkiline devir olunduğunu, sözleşmeye göre müvekkilinin üzerine düşen ödemeleri yaptığı gibi, fazladan dahi ödemeler yaptığını, bu suretle müvekkilinin, 55.000 TL peşin ödeme yaptıktan sonra bakiye ödemesi gereken 61.884 EURO’nunda, aylık 2062.8 EURO dan 30 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin taksitleri düzenli ödediğini, buna ek olarak, yeni yıl kaskosu ile sözleşmeye göre kendisini ilgilendirmeyen geçmiş yıla ait kasko bedelini de davalı tarafa 10.500 TL olarak ödediğini, davalının makineyi cebren aldığını, davalı tarafa … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesini çekerek, haksız surette ve çeşitli oyunlarla müvekkilinden elde etmiş bulunduğu 91.240 TL’yi talep etmelerine rağmen, davalı tarafın suskun kaldığını ve temerrüde düşmüş olduğunu, müvekkilinin bu nedenlerle çok mağdur duruma düştüğünü beyanla fazlaya ait hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile makine bedeli olarak davalıya ödenen bedelden şimdilik, 50.000.00. TL’lık kısmının ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Finansal Kiralama yolu edinmiş olduğu … no’lu makinenin taksitlerini öderken davalı ile 10.11.2009 tarihli sözleşme imzalayarak tarafların sözleşme koşullarına uyması koşuluyla iş makinesinin mülkiyetinin belirtilen şekilde davalıya ait olacağı konusunda anlaştıklarını, davalının sözleşme sonrası 21.12.2009 tarihinde 1.780,00 TL, 10.02.2010 tarihinde 4.290.00-TL (12. taksit), 12.02.2010 tarihinde 4.250,00 TL (1. Ay taksidi), 02.03.2010 tarihinde 4.250.00 TL, 05.04.2010 tarihinde 4.200.00 TL, 08.06.2010 tarihinde 3.950.00 TL, 12.07.2010 tarihinde 2.500.00 TL, 14.07.2010 tarihinde 21.500.00 TL olmak üzere toplam 81.720.00-TL ödeme yapıldığını, davalı 11.06.2010-11.07.2010 tarihinde 2.062 EURO, 11.07.2010-11.08.2010 tarihinde 2.062 EURO, 11.08.20-11.09.2010 tarihinde 2.062 EURO, 11.09.2010-11.10.2010 tarihinde 2.062 EURO olmak üzere toplam 1.362 EURO ödemenin yapılmaması nedeniyle … A,Ş. tarafından müvekkili aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/512 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, uyarılara rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle; müvekkilinin Leasing şirketiyle aynı iş makinesi için yeni bir kiralama sözleşmesi yaptığını, iş makinesi borcunun yeniden yapılandırıldığını, yeni sözleşme yapmak için … AŞ.’ye birikmiş borçlarla birlikte 15.000 EURO gecikme Faizi, 358 TL Noter ihtarname masrafı ile birlikte toplam 25.668 EURO ayrıca ödediğini, hakkında alacak davaları açılmayacağı inancı oluşan davalının sonraki tarihlerde hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak 91.240.00 TL ödenmesi için ihtarname keşide ettiğini ve bu davayı açtığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından, davalı ile aralarında olan 10/11/2009 tarihli sözleşme ile davalı tarafından kendilerine devredildiği belirtilen makinenin bedeli olarak davalıya ödenen bedelden şimdilik 50.000,00-TL’sının ödeme tarihinden itibaren ticari faizleriyle birlikte davalıdan tahsili istemi ile açılmıştır.
Davacı vekili tarafından 15/09/2014 tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş ve 22/09/2014 tarihinde 40.720,00-TL’sı üzerinden ıslah harcı yatırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 01/03/2016 tarih ve E.2014/840, K.2016/124 sayılı kararı ile “…Yapılan yargılama, sunulan deliller bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında yapılan 10.11.2009 tarihli sözleşmede davacının davalıya vaki aylık taksitlerini (3) ay geciktirmesi ve bu sebeple davalının leasing şirketine borcunu ödeyememesi sonucu, davalının davacıya sattığı Ekskavatöre el koyma halinin düzenlendiği, buna karşılık 10.11.2009 tarihli sözleşmede öngörülen her bir taksit için ayrı ayrı (3) aylık gecikme süresi dolmadığı gibi, dava dışı … tarafından davalı şirket aleyhine 20.07.2010 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan 2010/512 esas sayılı mal iadesi konulu davanın, davacısı …nin feragat etmesi sebebiyle 04.11.2010 gün ve 2010/655 nolu kararıyla reddine karar verilmiş olduğu, bu durumda ihtarname tarihi 14.10.2010 itibarı ile dava dışı leasing şirketinin, davalının davacıya satmış olduğu …’e el koyma halinin gerçekleşmemiş olduğu,
Davalının davacıya gönderdiği 14.10.2010 /06982 yev. nolu ihtarnamesinde sözleşmenin geçerliliğinin devamı için müvekkilinin 25.668 EURO tutarındaki zararını (3) gün içinde ödenmesi aksi takdirde 10.11.2009 tarihli … alım-satım sözleşmesini feshedeceğini bildirdiği,
Dava dışı leasing şirketi tarafından davaya konu leasingli ekskavatöre el koyma işleminin 14.10 2010 tarihi itibarı ile gerçekleşmemiş bulunduğu gibi dava dışı leasing şirketinin 20.07.2010 tarihinde açtığı malın iadesi davasını sadece davalının davacıya satmış olduğu leasingli 1 adet ekskavatörün değil davalının dava dışı leasing şirketinden … yev. Nolu Finansal Kiralama sözleşmesi ile kiralamış olduğu 3 adet daha ekskavatör için açılmış olduğu, dava dosyası ile sabit olmakla davalının … yev. nosu ile davacıdan 10.11.2009 tarihli … alım-satım sözleşmesinin devamı için 25.000 euro tutarında tazminat talebinde bulunmasının kanuni ve akdi dayanaktan yoksun olduğu,
Davalı, davacının davalıdan 10.11.2009 tarihli sözleşme ile satın almış olduğu 1 adet leasingli ekskavatöre ait kasko poliçesini yenilememesi ve prim bedelini gününde ödememiş olmasını … yev. nolu ihtarnamesinde haklı fesih nedeni olarak göstermiş ise de leasingli ekskavatöre ait kasko poliçesinin ilgili sigorta şirketi tarafından leasingli ekskavatöre yasal yönden malik olmayan davalı adına düzenlenmesinin/yenilenmesinin mümkün olmadığı gibi davalının bu yönde yazılı bir talebi de bulunmadığı eş deyişle davacının BK. 101 yönünden mütemerrit olmadığı dava dosyası ile sabit olmakla kasko poliçesine ait ödeme günü belli olmayan prim bedelinin davacı tarafından davalıya ödenmemiş olmasının 10.11.2009 tarihli leasing ekskavatör alım satımının sözleşmenin davalı şirketçe feshinde haklı neden olarak nitelendirilemeyeceği,
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin davaya konu ekskavatörü 11.9.2009 tarihinde 3.177 saat sayısıyla davacıya teslim ettiğini, 13 ay süre ile davacı kullanımında kaldığını, ekskavatörü davacıdan 1.600 saat kullanılmış olarak teslim aldığını, davacının aylı 6.000.TL üzerinden 13 aylık 78.000.TL kira borcu olduğunu, ve ekskavatörün …’dan …’a nakliyesi için 6.000.TL nakliye ücreti ödediğini toplam 84.000.TL nin davacının ödediği 81.720.TL den tenzili ile davacıya bir borcu bulunmadığı ileri sürmüş ise de, bunların davalı tarafından ispata muhtaç olduğu, ayrıca taraflar arasında imzalanan 10.11.2009 tarihli sözleşmenin davalı tarafından feshi halinde davacının ekskavatörün kullanma süre/saati için aylık kira ödeyeceği yolunda sözleşmede bir düzenleme bulunmadığı, davalının sözleşmeyi feshinin haklı olmadığı, davalının takas-mahsup talebinde bulunamayacağı kabul edilmiş, davacının taksitler halinde ödediği toplam 90.720.TL nin ödeme tarihlerinden itibaren dava tarihine kadar işlemiş avans faizinin 21.747,63.TL olduğu toplam 112.467,63.TL nin davalıdan istirdad edilerek davacıya ödenmesi gerektiği kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir…” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 07/05/2018 tarih ve E.2016/17209 K.2018/2491 sayılı kararı ile “…(1) Davalının aşağıda belirtilen bozma nedeni dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) Taraflar arasındaki 10.11.2009 tarihli sözleşme, davalı ile dava dışı finansal kiralama şirketi arasındaki finansal kiralamaya konu makinenin mülkiyetinin satış ve devrine ilişkindir. Sözleşmeye konu makinenin mülkiyet hakkı finansal kiralama şirketine ait olup ve halen de mülkiyet hakkı davalıya intikal etmemiştir. Bu nedenle sözleşme konusunun ifasının mümkün olmaması nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Davacı makineyi kullanmış ve davalı ise parayı kullanmış olması nedeniyle taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden işlemiş faiz ve semen bedeli talep edemez. Mahkemece bu husus göz önüne alınarak dava tarihine kadar olan dönem için işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçeleri ile yukarıda (1) no’lu bentte belirtildiği üzere davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte belirtildiği üzere hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2019 tarih ve E.2018/3368 K.2019/5033 sayılı kararı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 07/05/2018 tarih ve E.2016/17209 K.2018/2491 sayılı kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 07/05/2018 tarih ve E.2016/17209 K.2018/2491 sayılı kararında “…Taraflar arasındaki 10.11.2009 tarihli sözleşme, davalı ile dava dışı finansal kiralama şirketi arasındaki finansal kiralamaya konu makinenin mülkiyetinin satış ve devrine ilişkindir. Sözleşmeye konu makinenin mülkiyet hakkı finansal kiralama şirketine ait olup ve halen de mülkiyet hakkı davalıya intikal etmemiştir. Bu nedenle sözleşme konusunun ifasının mümkün olmaması nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Davacı makineyi kullanmış ve davalı ise parayı kullanmış olması nedeniyle taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden işlemiş faiz ve semen bedeli talep edemez. Mahkemece bu husus göz önüne alınarak dava tarihine kadar olan dönem için işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçeleri ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar verildiği belirtilmiş ve mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 07/05/2018 tarih ve E.2016/17209 K.2018/2491 sayılı bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne ve 90.720,00-TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 90.720,00-TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 6.197,08-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan peşin harç ve ıslah harcı olmak üzere toplam 1.438,50-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4.758,58-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.568,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.456,90-İlk gider, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 399,40-TL posta gideri ve olmak üzere toplam 2.456,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların temyiz yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)