Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/678 E. 2021/281 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/678 Esas
KARAR NO:2021/281

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/12/2019
KARAR TARİHİ:07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili firmanın davalı otel ile ticari faaliyette bulunduklarını, otelde yatırdıkları müşterileri için peşin ödemelerde bulunduklarını, 2018 yılı sonu geldiğinde cari hesap ekstresinde 6.176,73 Euro alacaklarının kaldığını, müvekkilinin 13 Kasım 2018 tarihinde bakiyenin ödenmesini talep ettiğini, davalının ödemeyi yapmadığını, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın haksız ve alacağın tahsilinin geciktirmeye yönelik olduğunu beyanla, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 6.176,73 Euro için yapılan takibe itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı/borçlunun % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın açıldığı tarihte müvekkili şirkten ticaret sicil adresinin … Adliyesi yargı çevresinde olduğunu bu sebeple öncelikle yetki yönünden reddini talep ettiklerini, müvekkilinin haricen 12/02/2020 tarihinde davadan haberdar olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen tebligatın usul ve yasaya aykırı şekilde tebliğ edildiğini, tebligatın şirket çalışanı olmayan bir kimseye teslim edildiğini, iş bu davadan 12/02/2020 tarihinde haber olduklarının kabul edilmesini, müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle yetkili yer … Adliyesi yargı çevresinde olduğundan yetki yönünden, aksi halde esastan reddine, müvekkili lehine % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 17/12/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının 27/12/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 11/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin belirtilmediği görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19/2.maddesinde “(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmü uyarınca, davalının icra takibine yaptığı yetki itirazı dikkate alınamayacaktır.
Davalı tarafın kendilerine yapılan tebligatın usule uygun olmadığı ve dava açıldığını 12/02/2020 tarihinde öğrendiklerine dair itiraz ve beyanları incelenmiştir.
Tebligat Kanununun 32.maddesi gereği, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğden bilgi edinmiş ise tebliğ geçerli ve muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi sayılacaktır.
Mahkememizce … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere ile Davalı …’ne yapılan tebligat mazbatasının bir örneği yazı ekinde gönderilmiş ve tebliğ tarihi olan 30/01/2020 tarihinin 1 ay öncesi ve sonrasına ait (01/12/2019-29/02/2020) çalışanlarının listesinin mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/03/2021 tarihli Ara Kararı ile “… Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü’nün anılan yazısı ve eklerinin incelenmesi ile davalı tarafın Mahkememizce davalıya yapılan tebligata ait evrakta belirtilen isme benzer isimde bir çalışanı olmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın dava dilekçesine karşı Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinin süresinde olduğunun kabulüne…” karar verilmiştir.
Mahkememiz nezdinde açılan davada davalı vekili tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ve … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. H.M.K’nun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme davalının davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. 6098 sayılı T.B.K.’nın 89. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, aksine bir anlaşma yoksa para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu takibin dayanağı para alacağının tahsili için başlatılacak icra takiplerinde ve açılacak davalarda alalacaklının ikametgahı ile borçlunun ikametgahı mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir.
Dosyanın incelenmesinden; Davacı … Ltd. Şti.’nin adresinin “… Mahallesi … Sokak … Apt. B. Blok No: …/… …/…”, Davalı … Tic. Ve San. A.Ş.’nin adresinin “… Mah. … Sk. No:… … …” olduğu görülmüştür.
Anılan hükümler ve tarafların beyanları ile yetki kuralları birlikte değerlendirildiğinde davada Davacının ikametgahı nedeniyle … ile Davalının ikametgahı nedeniyle … icra dairelerinin ve asliye ticaret mahkemelerinin yetkili olduğu, Mahkememizin ise yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açar ise, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davalı şirketin alınan ticaret sicil kaydında açıklandığı üzere şirket merkezi …/… olup, bu adres … Adliyesi Adli Yargı alanı içinde kalmaktadır.
Açıklanan nedenler ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yukarıda belirtilen hükümleri çerçevesinde bu davada İstanbul mahkemelerinin yetkili olmadığı açıktır. Bu itibarla dava dosyasında mahkememiz yetkili olmadığından Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından Davalı aleyhine açılan davada Davalının yetki itirazının kabulüne ve dava dilekçesinin MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ nedeniyle REDDİNE,
2-Davaya bakmaya … ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNİN yetkili olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde süresinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmaması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 20/2-son ve 331/2. Maddesi gereğince yapılacak işlemin Mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda karar verildi.07/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır