Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/672 E. 2021/393 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/672
KARAR NO: 2021/393

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2012
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … Aş arasında 06/01/2009 tarihli ofis satış ortaklığı sözleşmesi akdedildiğini , sözleşmeye göre…AŞ ye ait… sim kartlarının , diğer ürün ve hizmetlerinin küçük ve orta büyüklükteki işletmelere satışı konusunda aracılık hizmetinin davacı tarafından verileceğinin kararlaştırıldığını … Aş nin de prim ve sabit gider desteği vermeyi üstlendiğini
Davacı şirketin sözleşme gereğince gerekli yatırımları tamamlayıp personel istihdam ettiğini 9 adet araç satın aldığını , ancak davalı şirketin hiçbir ihtarname keşide etmeden Beyoğlu … noterliğinin 19/12/2011 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini , ihtarnamede yazılı iddiaların doğru olmadığını , davalının 2010 yılında yönetiminini değişmesi sonucu bayilere verilen hedefin tutturulmasının ve prime hak kazanılmasının engellenmesi için kötü niyetli tutum izlendiğini , ticari kayıtlar incelendiğinde müvekkili şirketin hat satış rakamlarının her yıl aynı ve yüksek olduğunu dolayısıyla prime hak kazandığını … yönetiminin 2010 ve 2011 yıllarında rakip … operatörlerinin avantajlı fiyatlarına karşılık fahiş ücretli tarifeler sunduğunu faturaların yüksek olması vs nedenlerle müşteri şikayetlerinin arttığını , davalının tüm bayilerden yeni yatırımlar yapmalarını şart koştuğunu ,
Sözleşmenin 29 A maddesine göre önce yazılı ihtar yapılacağı 15 gün içinde sulh yolu ile çözüm aranacağı yoluna başvurmadan 29 C maddesi gereğince doğrudan fesih yoluna gittiğini müvekkilince teminat olarak verilen 50.000,00 TL tutarlı teminat mektubundan 15.000 USD cezai şartında kesilmediğini bu nedenle …nın zararı bulunmadığından sözleşmenin 29/c hükmünün uygulanmasına yer olmadığını, İzmir … Noterliğinin 24/01/2012 tarihli cevabi ihtarında bu itirazların açıklandığını belirterek ;2009 yılına ait 42.000,00 TL fon priminin yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline , 3 yıllık sürede haksız olarak kesilen ceza altındaki bedeller nedeni ile ödenmeyen aktivasyon , bayi primleri , sabit gider desteği , prim alacağına karşılık HMK 107 mad gereğince şimdilik 40.000,00 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , davalı … Aş tarafından 12/07/2012 tarihinde bozularak sessiz hat , evrak kesintisi adı altında 50.000,00 TL lik teminat mektubundan alınan 8.000,00 TL haksız kesintinin yasal faizi ile iadesine , davalının haksız feshi nedeni ile ticari itibari sarsılan ve teminat mektubunun bozulması nedeniyle…Çarşı şubesine 20.000,00 TL faiz ödemek zorunda kalan müvekkilinin maddi ve manevi zararları için HMK 107 mad gereğince şimdilik 9.000,00 TL manevi 1.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile tahsiline , karar verilmesini , talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/04/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 227.878,72 TL ye çıkardıklarını bildirmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …Aş ile davacı arasında ofis satış ortaklığı sözleşmesinin 06/01/2009 tarihinde imzalandığını, 19/12/2012 tarihinde sözleşmenin 29 /c mad gereğince müvekkilinin bayinin performans düşüklüğü nedeni ile sözleşmeden doğan yetkisini kullanarak sözleşmeyi fesih ettiğini , davacıya ait ödenmemiş hiçbir alacak bulunmadığını ,sözleşmenin haksız fesih iddialarının hukuken geçerli olmadığını iddiaların dayanaktan yoksun olduğunu , sözleşmenin 26. mad gereğince sözleşme konusu faaliyetlerle ilgili olarak davalı … nın prim ve destek sağlayıp sağlamamak konusunda serbest olduğunu kar … de verilmediğini , davacının talep ettiği uzun vadeli fon primlerinin ödenmesini halen aktif olarak bayiliğin sürmesi koşuluna bağlı olduğunu , iş ortaklığı devam etmediğinden iddia edilen borcun doğmadığını davacının sessiz hat dolayısıyla istediği kesintinin sözleşmeye uygun olarak yapıldığını davacının cari hesabı kapatılırken 8.790,12 TL borç bakiyesi olduğunu tespit edildiğini ve davacı tarafından ödenmediğinden teminat mektubu paraya çevrilerek tahsil edildiğini, sözleşmenin 26. Maddesinde fesih şartları prosedürünün açıklandığını buna göre … tarafından sözleşmenin feshi halinde diğer tarafın herhangi bir tazminat talebinde bulanamayacağının kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeye bağlılık ilkesi gereğince bağlı olduğunu bu nedenle açılan davanın reddine karar verilemesini istemiştir
GEREKÇE:
Dava sözleşme nedeni ile menfi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce 26/12/2017 tarih … esas … karar sayılı karar ile “davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 04/11/2019 tarih 2018/745 esas 2019/1365 karar sayılı ilamında;
” Taraflar arasında 06.01.2009 tarihinde imzalan ofis satış sözleşmesi davalı tarafından 24.01.2012 tarihinde feshedilmiştir. Fon prim alacağının …’nın 03.02.2008 tarihli … sayılı duyurusunda aylık faturalı hedefin %80 ve üzerinde tutması halinde hat başına ek olarak hak edilen ve nemalandırılan 3 yıl sonra ödenecek prim olarak tanımlanmış ve 06. 05. 2008 tarih ve …duyurusunun 2.1.2 maddesinde bayilik faaliyetinin tamamen iptal edilmesi durumunda prim ödeme usulü düzenlenmiştir. Buna göre 2011 yılı sonunda , başka bayilere söz konusu primin ödendiğinin ikrar edilmesi göz önüne alındığında fon prim ödemesinin 3. yılın sonunda yapılacağı ve bayiinin aktif olması gerektiği yönünde düzenleme bulunmamasına göre sözleşme fesih tarihi itibarıyla davacı şirketin fon primi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır .Fon priminin ödeme şartı aylık faturalı hedefinin %80 ve üzerinde gerçekleşmesi koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği , davacının fon prim alacağı bulunup bulunmadığı ve buna göre davalı tarafından yapılan fesih sebebinin haklı olup olmadığı(feshin haklı olup olmadığı ) ile davacı için belirlenen satış ve aktivasyon hedeflerinin gerçekleşebilir olup olmadığı ve hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tespiti gerekmektedir.
Buna göre ; davacı için belirlenen satış ve aktivasyon hedefi , hat satışları ve satış geri dönüşleri ilgili listelerin sunulması, ortalama satış hedeflerinin ve müşteri memnuniyeti anketlerinin dosyaya sunulması ; davalı tarafından davacıya 2009-2010-2011 yıllarında “sessiz hat”, “evrak kesintisi”, “yasal takip cezası” adı altında kesilen ve hesaptan mahsup edilen 227.878,72 TL cezai yaptırım kesintisinin haklı olup olmadığının iletişim sektörü açısından de yerinde olup olmadığının tespiti ,buna göre davalının cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı ve teminat mektubunu paraya çevirmenin haklı olup olmadığının ve buna bağlı talep edilen tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi yönünden ; cezai yaptırımların dayanağı işlemler ve buna ilişkin belgeleri dosyaya sunulması için taraflara sonuçları da hatırlatılarak usülune uygun kesin süre verilererek dosyaya celbi sağlanıp,davacı şirket ticari defterleri ve gerek duyulduğunda davalı şirket merkezinde yapılacak inceleme neticesinde;konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme sonucunda sözleşmenin 3 yıl dolmadan 31.12.2011 tarihinde sona erdiği yanılgılı değerlendirmesi ve gerekçesiyle ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından;davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyanın taraf iddia ve savunmaları, dosyaya ibraz edilen deliller, daha önce ibraz edilen bilirkişi raporları, mahkememizce verilen karar ve istinaf kararı da nazara alınarak Bilirkişilerden 06/05/2008 tarih … duyurusu 2.1.2 maddesi uyarınca bayilik faaliyetinin sona ermesindeki prim ödeme koşulları nazara alınarak sözleşmenin fesih tarihi itibariyle davacı bayinin fon primi talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davacı için satış ve aktivasyon hedeflerinin gerçekleşebilir olup olmadığı ve gerçekleşip gerçekleşmediği, Bu koşulda davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, varsa miktarının belirlendiği yeni bir bilirkişi heyet incelemesine tevdine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi Dr. …, Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Sözleşme, Borçlar hesaplama uzmanı Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; önceki 20.07.2017 tarihli Ek Bilirkişi Kurulu raporunda da belirtildiği üzere; davalı/…’nın ticari defterleri incelendiğinde, cezai kesintilerine ilişkin “anlaşılır tanımlar” yapılmamış olduğu, “kısa belirtmeler” ile cezai yaptırımları uygulandığı görülmektedir. Davalı, davacıya söz konusu ceza kesintisi faturalarını sözleşmenin herhangi bir hükmüne istinaden haklı olarak düzenlediğini ve bu faturalarda yazılı olan kesintilerini haklı olarak yaptığını ispata yönelik somut delil sunmadığı, oysaki bu cezai şart faturalarını haklı olarak düzenlediğini ve kesintileri haklı olarak yaptığını ispat etme yükümlülüğü davalıya ait olduğu, sözleşmenin herhangi bir hükmüne istinaden haklı olarak düzenlenmemiş olan faturalara davacının yasal süresi içinde itiraz etmemiş olması da, bu faturalarda yazılı olan bedelleri kesinleştirmediği, bu nedenlerle, KDV dahil 227.878,72 TL tutarlı faturaların davalı tarafından haksız olarak düzenlenmiş ve davacı alacaklarından düşülmüş olduğu, bu nedenle de davacının işbu KDV dahil 227.878,72 TL’lik kesinti tutarının iadesini davalıdan talebe hak kazandığı kanaatine varıldığı, Davacının, teminat mektubu tutarından davalı tarafından yapılmış olan kesintinin iadesini davalıdan talebe hak kazanıp kazanmadığı hususunun değerlendirilmesi:
Sözleşmenin 42 nolu maddesi hükmündeki Delil Anlaşması uyarınca kesin delil gücüne sahip olan davalı defterlerine göre; davacının davalıya vermiş olduğu teminat mektubu, davalının davacıdan olan 8.790,12.-TL cari hesap alacağının tahsili için paraya çevrilmiş olup, geriye kalan 41.209,88 TL’lik teminat mektubu tutarı davacıya iade edildiği, bu nedenle davacının davalıdan, teminat mektubundan kaynaklanan herhangi bir alacağı bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi zarar ile sözleşme uyarınca haksız yapıldığı iddia olunan kesinti – ceza bedeli ve fon primi alacağının tahsili isteminde davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesh edilip edilmediği davalının yaptığı ceza kesintisinin haksız ve keyfi olup olmadığı, davacının fon prim alacağına hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi noktasında toplanmakta olup,
Taraflar arasında 06.01.2009 tarihinde imzalanan ofis satış sözleşmesi davalı tarafından 24.01.2012 tarihinde feshedildiği,
2008 yılı fon primi olarak 01.01.2011 tarihinde fon prim avans ödemesi 13.055,55.-TL ile 07.07.2011 tarihinde iade fon prim nema bedeli 354,21.-TL ile KKS 2008 fon prim ödemesi 5.642,42.-TL olmak üzere toplam 19.062,58.-TL tahakkuk ve ödemenin yapıldığı, 2009 yılı, 2010 yılı ve sözleşme fesih tarihi olan 19.12.2011 tarihine kadar fon payı ödenmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça Beyoğlu … Noterliğinin 19.11.2011 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile; taraflar arasında imzalanan 06.01.2009 tarihli ofis satış ortaklığı sözleşmesinin Sözleşmenin 29. Maddesinin C bendinin birinci fıkrası uyarınca davalı tarafından tek taraflı olarak fesih edildiği ve ihtarname içeriğinde :Davacı tarafın bayilik kapsamında gerekli ve yeterli performansı sergileyemediği, satış ve aktivasyonlarının çok düşük düzeyde kaldığı; işbu ihtarnamenin keşide edildiği tarihten önceki süreçte yapılan kontrollerde muhatabın, performansında herhangi bir düzelme göstermediği; yapılan tüm yazılı ve sözlü uyarılara rağmen muhatap tarafından sözleşmenin imzalanma amacına ve sözleşme ile kabul edilen usul ve esaslara aykırı olarak sözleşme konusu ürün ve hizmetlerin pazarlanmasında gerekli ve yeterli çabanın gösterilmediği, satış faaliyetlerinin arttırılması için basiretli bir tacirin göstermesi gereken düzeyde özen ve çabanın gösterilmediğinin bildirildiği” ve davalı tarafça keşide edilen ihtarname 17.01.2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği
Davacı tarafından cevap ihtarnamesi olan İzmir … Noterliğinin 24.01.2012 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile ” taraflar arasında akdedilmiş olan 06.01.2009 tarihli sözleşmenin feshi için gereken koşullar bulunmadığından haksız feshin söz konusu olduğu, Müvekkili şirketin muhataptan 2009-2010-2011 yıllarına ait yaklaşık 200.000,00 TL (fatura, prim vs.) alacağının bulunduğu; müvekkili şirkete ait alacakların işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde müvekkili şirkete iadesini talep ettikleri “görülmüştür.
Taraflar arasında 06.01.2009 tarihinde akdedilen ve dava dosyasına sunulu “Ofis Satış Ortaklığı Sözleşmesinin ;
Madde 11: Satış la İlgili Pazarlama, Reklam ve Kampanyalar:
Ofis Satış Ortağı, …’in satış için yapacağı her türlü pazarlama reklam ve tanıtım faaliyetlerine ve kampanyalara katılmak ve bu tür programların uygulanabilmesi için … ‘in kendisine bildireceklerini eksiksiz olarak ifa etmek ve bu faaliyetlerin başarıya ulaşması için kendinden beklenen eforu sarf etmek durumundadır.
Madde 12: Satış ve Hedefler:
Ofis Satış Ortağı, Sözleşmeyi ifa ederken kendi konumundaki basiretli bir tacirden beklenen gerekli dikkati ve özeni gösterecektir.
Ofis Satış Ortağı … ‘in bildireceği aylık, üç aylık ve daha uzun süreli hedefleri belirlenen ve duyurulan prensipler çerçevesinde gerçekleştirmekle yükümlüdür.
Madde 22: İş Geliştirme:
a) Ofis Satış Ortağı, sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği satış faaliyetini en üst ekonomik potansiyeline kadar geliştirecek ve sözleşme konusu ürün ve hizmetlerin pazarlanması ve satışı faaliyetini arttırmak için kendi konumundaki basiretli bir tacirden beklenen gayret ve özeni gösterecektir.
b) Ofis Satış Ortağı, sözleşme mucibince yürüteceği faaliyetleri için yeterli bir sermaye yapısını sürekli olarak muhafaza edecektir.
Madde 25: …’nın Denetleme Hakkı:
OFİS SATIŞ ORTAĞI, işbu SÖZLEŞME kapsamındaki faaliyetinden doğan tüm ticari işlemlerini kanuni defterlerine tam ve doğru olarak geçirmek ve kanuni defterleri ile bunların dayanağını teşkil eden her türlü belgeyi hukuki, cezai ve mali mesuliyeti kendisine ait olmak üzere kanuni süresi içinde muhafaza etmekle yükümlüdür. … (… personeli veya …’ ca yetkili kılınan kişi veya kuruluşlar), OFİS SATIŞ ortağının ticari defterlerini, hesaplarını ve satış faaliyetiyle ilgili tüm işlemlerini sözleşme ve sözleşmenin ekini oluşturan şartlara uyumunun tespiti amacıyla dilediği zaman denetleyebilir. OFİS SATIŞ ortağı, … tarafından denetlenmek istenen defterlerini, hesaplarını ve her türlü işlemini ibraz etmeyi ve mahallinde …’in elemanlarının denetimine hazır bulunduracaktır. OFİS SATIŞ Ortağı denetim esnasında …’e her türlü desteği ve kolaylığı göstermek zorundadır. …, yaptığı denetleme neticesinde bir takım tavsiyelerde bulunabileceği gibi, bazı ikaz ve uyulması zaruri önerilerde bulunabilir. OFİS SATIŞ ortağının da, yapılan denetlemeler sunucunda …’in yapacağı ikaz, öneri ve tavsiyeleri dikkate yapacağını kabul eder.
… kayıtları ile OFİS SATIŞ Ortaklığının kayıtları arasında farklılık bulunması halinde …’in kayıtlarına itibar olunur.
Madde 26: Maddi Destekler ve Karlılık:
…, Ofis Satış Ortaklığı, kurallara ve duyurulara uygun olarak yaptığı ve …’ce kabul edilen, sözleşme konusu faaliyetleri için bildireceği kriterler ve oranlar çerçevesinde ve dönemsel olarak prim verip vermemekte serbesttir. Aynı şekiide …, ofis satış ortağının sözleşme konusu faaliyetleri nedeniyle yaptığı bazı harcamalara karşılık olarak destek primi verip vermemekte de serbesttir.
…, Ofis Satış Ortağına sözleşme konusu işin karlılığı, başarısı ve gelir potansiyeli hususlarında herhangi bir teminat veya güvence vermemektedir.
Madde 27: Teminat:
OFİS SATIŞ ORTAĞI, Sözleşmede yazdı sorumlulukların ve taahhütlerin yerine getirilmesinin ve … tarafından OFİS SATIŞ ORTAĞI personelinin eğitimi amacıyla doğmuş ve doğacak tüm alacak¬ların teminat ve garantisi olarak, OFİS SATIŞ ORTAĞI …ile imzalamış olduğu “Bayilik Sözleşme¬si” kapsamında daha önceden…’ya vermiş olduğu teminat mektubunu gösterir. …, OFİS SATIŞ ORTAĞI’nın işbu sözleşme ve bayilik sözleşmesi kapsamında tahakkuk ettiği risk oranı kadar ilave banka teminat mektubu ve sair teminatları talep etme hakkını saklı tutar.
Bu ilave teminat; …’nın işbu sözleşme ve bayilik sözleşmesi kapsamındaki hal ve alacakların bir garantisi olup, …’nın söz konusu alacaklarını bu ilave teminat mektuplarından mahsup etme hakkı saklıdır. Ayrıca OFİS SATIŞ ORTAĞI’nın işbu sözleşmeye ve/veya …ile imzalamış olduğu bayilik sözleşmesine aykırı bir davranışı sonucunda, işbu sözleşme’nin ve/veya bayilik sözleşmesi¬nin feshi halinde de, OFİS SATIŞ ORTAGI’na iade olunmayacaktır”.
Madde 29: Sözleşmenin Sona Ermesi
A- Taraflardan herhangi birisi sözleşmenin şartlarından herhangi birisine ve/veya Sözleşme ‘de gösterilen şartlara uymazsa ihlalden etkilenen taraf yazılı olarak söz konusu ihlali diğer tarafa bildirir ve uyuşmazlık, yazılı ihtarı yapan tarafın bildirimini takip eden 15 (on beş) gün içerisinde sulh yoluyla çözülememişse sözleşme başkaca bir ihtara gerek olmaksızın sona erdirilir.
B- Sözleşme, aşağıdaki hallerde tarafların biri diğerine noter kanalı ile bir ihbarda bulunması halinde, herhangi bir fesih ihbar süresi beklenilmeksizin sona erdirilir.
C- … 7(yedi) gün önceden, Ofis Satış Ortaklığı ise (bir) ay önceden noter kanalı ile ihtarda bulunmak koşulu ile işbu sözleşmeyi her zaman sona erdirebilir.
OFİS SATIŞ ORTAĞI,sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyip, herhangi bir neden ile söz¬leşmenin feshine neden olur ise: … ‘in uğramış olduğu veya uğrayacağı zarar ve ziyanlarına iliş¬kin her türlü tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, toplam 15,000 $ (OnBeşBinAmerikanDoları) tutarında cezai şartı nakden ve peşinen …’in ilk talebinde ödemek ve sözleşme ile doğmuş ve doğacak tüm borçları da toplam 10 (on) gün içerisinde ifa etmek ile yükümlüdür. Aksi takdirde OFİS SATIŞ ORTAĞının … lehine Bayilik Sözleşmesi kapsamında verdiği teminat mektubu … adına irat kaydedilecektir.
Sözleşmenin … tarafından feshi halinde OFİS SATIŞ ORTAĞI herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz.
Madde 38: Sözleşme Ekleri
… tarafından uygulamalara ilişkin işlemlerin prosedürleri ile ilgili zaman zaman bildirilecek hu¬suslar ve değişiklikler sözleşmenin eki olarak kabul edilecek ve Ofis Satış Ortağı tarafından aynen uygulanacaktır.
Madde 42: Delil Şartı
Sözleşme’den dolayı taraflar arasında doğabilecek tüm uyuşmazlıklarda sadece ve sadece… ‘in defter kayıtları ile defterlerinin dayanağını teşkil eden evrak ve belgelerin delil olarak kullanılacağı¬nı taraflar beyan ve kabul eder.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 29/C ve D maddesi hükümlerine göre; “sözleşme, aşağıdaki hallerde tarafların biri diğerine noter kanalı ile bir ihbarda bulunması halinde, herhangi bir fesih ihbar süresi beklenilmeksizin sona erdirilir (D). Davalı/…7 (yedi) gün önceden, davacı/bayi ise (bir) ay önceden noter kanalı ile ihtarda bulunmak koşulu ile işbu sözleşmeyi her zaman sona erdirebilir. Bu fesih işlemi nedeniyle taraflar birbirlerine her hangi bir tazminat ödemekle yükümlü olmaz.” hükmünü içermekte olup Bu hüküm ile davalı/…’ya, sözleşmeyi her zaman ve hiçbir haklı sebep göstermek zorunda olmaksızın, 1 hafta önceden fesih bildiriminde bulunmak suretiyle, 1 haftalık bildirim süresi sonunda feshetme hakkı tanınmıştır.
Bu koşulda davalı …’nın 19.12.2012 tarihli Fesih ihtarnamesi ile 29/C maddesi uyarınca , sözleşmemenin bu hükmüne istinaden, herhangi bir gerekçeye bağlı olmaksızın sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği bu koşulda sözleşmenin 29/D maddesi hükmüne göre, davacı/bayinin performansı düşük olmasa bile, davalı/…, dilediği zaman 1 hafta önceden fesih bildiriminde bulunmak suretiyle sözleşmeyi haklı olarak feshetme hakkına sahip olduğu, fesih işlemi nedeniyle davacı/bayiye her hangi bir tazminat ödemekle yükümlü olmadığı davacının maddi ve manevi tazminat alacağına hak kazanamadığı kanaatine varılmıştır.
Fon alacak talebine ilişkin olarak mahkememiz kararını kaldıran BAM 12. Hukuk Dairesi kararında;
Taraflar arasında 06.01.2009 tarihinde imzalan ofis satış sözleşmesi davalı tarafından 24.01.2012 tarihinde feshedilmiştir. Fon prim alacağının …’nın 03.02.2008 tarihli …sayılı duyurusunda, aylık faturalı hedefin %80 ve üzerinde tutması halinde hat başına ek olarak hak edilen ve nemalandırılan 3 yıl sonra ödenecek prim olarak tanımlanmış ve 06.05.2008 tarih ve … duyurusunun 2.1.2 maddesinde, bayilik faaliyetinin tamamen iptal edilmesi durumunda prim ödeme usulü düzenlenmiştir. Buna göre 2011 yılı sonunda, başka bayilere söz konusu primin ödendiğinin ikrar edilmesi göz önüne alındığında, fon prim ödemesinin 3.yılın sonunda yapılacağı ve bayinin aktif olması gerektiği yönünde düzenleme bulunmamasına göre, sözleşme fesih tarihi itibarıyla davacı şirketin fon primi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Fon priminin ödeme şartı, aylık faturalı hedefin % 80 ve üzerinde gerçekleşmesi koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının fon prim alacağı bulunup bulunmadığı ve buna göre davalı tarafından yapılan fesih sebebinin haklı olup olmadığı ile davacı için belirlenen satış ve aktivasyon hedeflerinin gerçekleşebilir olup olmadığı ve hedeflerin gerçekleşmediği hususunun tespiti gerektiği belirtilmekte olup, BAM kararına göre davacının ; aylık faturalı hedefin %80 ve üzerinde gerçekleşmesi koşulunun gerçekleşmiş olması halinde, davacı/bayi, talep ettiği 2009 yılına ilişkin Fon Primi alacağının tahsilini davalı/…’dan talebe hak kazanacak olup
Davacı tarafça “2009 yılındaki kurumsal hat satışlarına göre hesaplanan, davacının hak kazanmış olduğu Fon Primi alacağının tutarının 42.000 TL olduğunu” iddia etmiş olmasına rağmen davacı, işbu 42.000 TL’lik Fon Primi alacağının nasıl hesaplandığını ispata yönelik somut delil sunmadığı gibi, Fon Primi alacağına hak kazanması için gerçekleşmesi gereken “aylık faturalı hedefin %80 ve üzerinde satış gerçekleşmesi” şartını gerçekleştirdiğine yönelik somut delil de sunmadığı, davalı tarafça 18.03.2014 tarihli dilekçesi ekinde sunulan tablonun içeriğine göre, davalı/bayi sözleşmenin 2009 yılındaki döneminde “aylık satışlarından dolayı aylık faturalı hedefin %80’i ve üzerinde satış gerçekleştirmiştir”. Bu nedenle de, 2009 yılı için davacı davalıdan, Fon Primi alacağına hak kazandığı anlaşılmış olmasına rağmen davacı tarafça nasıl hesaplandığına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığı gibi, hesaplama yöntemini ispata yönelik delil de sunmamıştır.
Yine sözleşmenin 26 nolu maddesi hükmüne göre; davalı/…, davacının hak kazandığı Prim alacaklarını verip vermemekte serbest olmasına rağmen davalı tarafından bir kısım bayilere fon alacağının ödendiğinin beyan edilmesi nedeni ile artık sözleşmenin 26. Maddesine dayanamayacağı kanaatine varılmış ancak bu talebi yönelik davacı tarafça delil ibraz edilmediğinden ispatlanamayan fon alacak talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sözleşmenin 42 nolu maddesi hükmündeki Delil Anlaşması uyarınca kesin delil gücüne sahip olan davalı defterlerine göre; davacının davalıya vermiş olduğu teminat mektubu, davalının davacıdan olan 8.790,12.-TL cari hesap alacağının tahsili için paraya çevrilmiş olup, geriye kalan 41.209,88 TL’lik teminat mektubu tutarı davacıya iade edildiği Bu nedenle davacının davalıdan, teminat mektubundan kaynaklanan herhangi bir alacağı bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının davalı tarafça yapılan ceza kesintilerinin iadesi talebinde ;mali müşavir bilirkişi raporu ile davalı/…nın akdi ilişkinin devamı boyunca davacının hakediş alacaklarından KDV dahil toplam 227.878,72 TL tutarında ceza kesintisi yaptığı, davalı/…’nın ticari defterlerinde, cezai kesintilerine ilişkin “anlaşılır tanımlar” yapılmamış olup “kısa belirtmeler” ile cezai yaptırımları uygulandığı, Davalı tarafından düzenlenen, ceza kesintisi faturalarını sözleşmenin herhangi bir hükmüne istinaden haklı olarak düzenlediğini ve bu faturalarda yazılı olan kesintilerini haklı olarak yaptığını ispata yönelik somut delil sunulmadığı bu nedenlerle, KDV dahil 227.878,72 TL tutarlı faturaların davalı tarafından haksız olarak düzenlenmiş ve davacı alacaklarından kesilmiş olduğu anlaşılmakla KDV dahil 227.878,72 TL’lik kesinti tutarının iadesini davalıdan talebe hak kazandığı bu nedenle davacının 28.04.2016 tarihli ıslah dilekçesi uyarınca 227.878,72 TL ceza kesinti alacağının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği; kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
227.878,72-TL kesinti tutarı iade alacağı talebinin kabulü ile dava tarihi olan 02/11/2012 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Maddi manevi tazminat istemi, Fon Prim alacağı istemi-teminat mektubunun iadesinden kaynaklı diğer alacak istemlerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 15.566,40-TL Harçtan peşin alınan 3.668,85-TL. harcın mahsubu ile bakiye 11.897,55-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 24.401,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 6.260-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.690-TL ilk gider, 4.547,20-TL tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.237,20-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 7.529,54-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 2.120-TL giderin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 329,93-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
8-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır