Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/660 E. 2020/642 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/660 Esas
KARAR NO : 2020/642

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin davalı …’nde 75.000,00-TL’yi temsil eden %15 oranında paya sahip olduğunu, şirketin kuruluş tarihi olan 2012 yılından bu yana müvekkiline hiçbir surette kâr payı ödemesi yapılmadığını, müvekkilinin TTK.nun 614/1 maddesi uyarınca şirketin işleri ve hesapları hakkında bilgi alma talebini davalı şirkete ve müdür sıfatını da haiz diğer ortak davalı …’a yazılı belgelerle ve sözlü olarak birçok defa iletmesine rağmen bu taleplerine herhangi bir cevap alamadığını ve tüm bu nedenlerle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun madde 638 vd.hükümleri gereği müvekkilinin pay sahibi olduğu davalı …’nden haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına ve müvekkilinin davalı şirket nezdinde sahibi olduğu %15 oranındaki payların devri için ayrılma akçesinin belirlenmesine ve bedelin ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin beyanları özetle; Haziran 2012 tarihinde müvekkili ile davacının eşi …’in endüstriyel soğutma üzerine şirket kurmaya karar vererek bir araya geldiğini, bu doğrultuda şirketin teknik işlerinden makine mühendisi olan …’in sorumlu olacağını, şirketin ihtiyacı olan maddi desteğin sağlanması, mali – idari işlerin kordinasyonu ile otomasyon ve elektrik kısımlarının yönetilmesinin ise sorumluluğunun müvekkilinde olacağı hususunda anlaşmaya varıldığını, ancak …’in makine mühendisi olarak çalıştığı … A.Ş.’nin aleyhinde haksız rekabet hükümlerine uymamak veya haksız tazminat alınması sebepleri ile dava ikame edebileceğini düşündüğünden, yeni kurulacak olan şirkette ortak olarak görülmek istemediğinden müvekkil ile yaptıkları sözlü anlaşma neticesinde yeni kurulacak olan şirkete ortak olarak davacı …’in gösterildiğini, şirketin kurulması esnasında ne kendisinin ne de eşi ve aslolan ortak olan …’e şirkete herhangi bir sermaye koymadıklarını ve şirkete maddi girdi sağlamadıklarını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, davacının ortaklıktan çıkma yahut ayrılma akçesi ödenmesi taleplerinin muhatabının şirket ortağı olan gerçek kişi müvekkil değil, bizzahati şirketin kendisi olan tüzel kişilik olduğundan müvekkili …’a husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkil şirket hesabı tarafından davacı ve eşine 2012 yılından 2017 yılına kadar toplam 1.130.405,00-TL ödeme yapıldığını, davacı ve eşinin kötü niyetli olduklarını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının şirket ortaklık payı alacağının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; ticaret sicil gazetesi, ihtarnameler, ticari defterler, tanık, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Davacı vekilinin 20/10/2020 tarihli celse beyanında; davalı taraf ile anlaşma gerçekleştiğini, arabuluculuk tutanağı imzaladıklarını, noterde hisse devir sözleşmesi yapıldığını, davalıların ödeme yaptığından davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davalılar vekilinin 20/10/2020 tarihli celse beyanında; davacı taraf ile anlaşma gerçekleştiğini, arabuluculuk tutanağı imzaladıklarını, noterde hisse devir sözleşmesi yapıldığını, iş bu davaya yönelik hak ve borçlarını arabuluculuk sözleşmesi gereği ödediklerinden davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda dava konusu şirket ortaklık payının davalı taraflarca ödenmesi konusunda anlaştıkları davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.280,82-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.226,42-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep olmadığından vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Kararı gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪