Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/653 E. 2021/835 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/653
KARAR NO: 2021/835

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşme ile Balıkesir İli, Edremit İlçesi, … Köyünde bulunan, mülkiyeti davalı firmaya ait arsa mahiyetindeki taşınmaz üzerine inşa edilecek olan devre mülk niteliğindeki konutların yapımı ve satışı müvekkili firma tarafından üstlenildiğini ve geçen süreç içerisinde taraflar bir takım değişiklikler ile süreci tamamlandığını, imzalanan Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü ile sonuç aşamasına gelindiğini, 16/07/2013 tarihli sözleşmenin paylaşım esasları başlıklı maddesi d fıkrası uyarınca 500.000 TL teminat ödemesinin müvekkili firma tarafından yapıldığı açıkça belirtildiğini, asıl Sözleşmenin devamı sürecinde taraflar arasında imzalanan ek sözleşme no: 1 başlıklı protokolün diğer hususlar başlıklı maddesi 4. fıkrasında teminat tutarının iadesi ifraz işlemleri şartına bağlanmış olup müvekkili firmanın süresinde bu işlemleri yapmaması durumunda ifraz işlemlerinin davalı arsa sahibi tarafından yapılacağının ve yapılan masrafların müvekkiline ait teminat tutarından düşüleceğinin bildirildiğini, bu işlemlerin bitmesi durumunda 3 gün içerisinde teminat tutarının iade edileceğinin ayrıca protokolde hüküm altına alındığını, dolayısıyla ifraz işlemleri için harcanan tutarın (244.019,00 TL) makbuzları ile müvekkili firmaya bildirildiğini, teminat tutarından kalan tutar 255.981-TL olduğunu, ek sözleşme no 3 başlıklı sözleşmenin yüklenicinin teklifleri ve arsa sahibinin kabul şartları başlıklı maddesinin 2. Fıkrasında; ifraz işlemlerinin tamamlandığı tarih davalı arsa sahibi tarafından ikrar edildiğini, işbu tarih 17/03/2017 olup 3 günlük ödeme tarihi eklendiğinde ödeme tarihi, dolayısıyla muacceliyet tarihi 20/03/2017 olduğunu, müvekkili firmaya aradan geçen süre zarfında yapılan bir çok uyarıya rağmen teminat tutarım iade etmeyen davalı arsa sahibine Ankara … Noterliği 19/06/2019 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kalan teminat tutarının muacceliyet tarihi ve işleyen faizi ile toplam tutarın iadesi için yapılan ihtara cevap verilmediği gibi iş bu dayanak ile yapılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini, müvekkili firmanın davalı arsa sahibi hesabına yatırmış olduğu nakdi teminat tutarının yatırıldığı günden bu güne kadar kaybettiği değeri yanında oluşan kazanç kaybı birlikte değerlendirildiğinde müvekkili firmanın fazlasıyla mağdur edildiğini, davalı arsa sahibine gönderilen ihtarnamede de belirtildiği üzere muacceliyet tarihi çok daha evvelki bir tarih olmasına rağmen iyi niyetle belirlenen tarih itibariyle ortaya çıkan faiz miktarı talep edildiğini, icra takibi ile davalıya tebliği edilen ödeme emrine itirazında uhdesinde bulunan teminat tutan miktannı ikrar ettiğini, ancak bir takım cari hesaplar ile ödemenin yapılamayacağı sebebine dayanarak ödeme emrine itiraz edildiğini, teminat olarak davalı uhdesinde bulunan ve ek sözleşme No 3 ve ek sözleşme No 1 ile iade şartları ve zamanı belirlenen tutann başkaca sebeplere dayandırılması hukuken ve ticari kaideler gereği mümkün olmadığını beyanla;
Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas numaralı dosyasında ödeme emrine yapılan itirazın iptaline, takip dosyasında belirtildiği üzere 255.981,00 TL nin 20/03/2017 tarihinden bu yana ticari faiz ile oluşan tutar uyarınca davalının borçlu olduğunun tespitine, Kötü niyet ile yapılan itiraz neticesinde %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 16.07.2013 tarihli Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Bina Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi’nin IV- Paylaşımın Esasları başlıklı maddesinin 4. fıkrası gereğince davacı yanın müvekkili arsa sahibine teminat olarak 500.000 TL ödediğini, 16.12.2015 tarihli Ek Sözleşme No:l’in III-Diğer Hususlar başlıklı maddesinin 4. fıkrasına göre, müvekkili Arsa Sahibi ….’nin Yüklenici … A.Ş. yerine ödemek zorunda kaldığı ifraz masrafları tutan 244.019,00 TL’yi 500.000,00 TL tutanndaki teminattan mahsup ettiğini ve bu teminattan 255.981,00 TL bakiye kaldığının doğru olduğunu, ancak bu meblağın… A.Ş.’ye ödenecek bir kalem olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, tarafların … A.Ş. ’nin…Köyü projesindeki her türlü hisse ve haklarını … A.Ş.ye devretmesini, Tatil Köyü işletmesini … A.Ş. ’nin uygun göreceği bir kuruluşa bırakmasını teminen aralarında imzaladıktan 05.10.2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü’nün 11/C-ll maddesinde, ‘Taraflar arasında vadesi geçmiş, ödenmemiş borç ve alacağın bırakılmayacağı, karşılıklı mutabakat sağlanarak düzenlenecek bir protokolle cari hesap bakiyelerinin sıfırlanacağının hüküm altına alındığını, bu maddede sözü edilen mutabakat için 8 yıllık kayıtlar, telefon ve mail trafiğiyle karşılıklı kontrol edildiğini ve 7-8 aylık bir süre sonunda 1.000,00 TL’nin altında bir farkla bu mutabakat sağlandığını, bu mutabakat sonunda …A.Ş.’nin kayıtlarına dayanarak; …A.Ş.’nin… A.Ş. ile imzaladığı 16.03.2013 tarihli Ana Sözleşme ve Ek Sözleşmelere aykırı olarak yaptığını ve Devre Mülk Sözleşmesine çeviremediği için de iptal ve alıcılarına paralarını iade etmek durumunda kalacağı Devre Tatil Satışlannın, Sözleşmelerinin iptalini ve ödedikleri paraların iadesini talep eden Devre Mülk Alıcılarının, İşbu kişiler dışında olup bir şekilde ödeme yapıp bunların iadesini talep edebileceklerin listeleri düzenlendiğini ve neticede toplam 257 kişiye iade edilmesi gerekecek ödemeler toplamının 1.655.952,29-TL olduğunu, bundan Arsa Sahibi … A.Ş.’nin %32 payımn 529.904,73-TL olabileceğinin hesaplandığını, yüklenici… A.Ş.’nin Arsa Sahibi … A.Ş.’den alacaklı göründüğü miktarın ise 31.08.2019 tarihi itibariyle, 255.981-TL bakiye teminat alacağı da dahil olmak üzere, toplam 502.764,62-TL olduğunu, şartlan oluşup vakti geldiğinde davacı … A.Ş.’nin müvekkil …A.Ş.’den %32 payını ilgiliye ödenmek üzere müşterek hesaba yatırmasını talep edebilmesi için cari hesabında 529.904,73 – 502.764,62 = 27.140,11 TL’nin daha bulunmasının gerektiğini, Protokolün imzalanması beklenirken davacı şirket hem 257 kişiye yapılacak ödemelere iştiraki için, hem de teminat bakiyesi 255.981 TL’yi ödemesi için müvekkili şirketi sıkıştırmaya başladığını, Davacı şirket son olarak 22.11.2019 ve 26.11.2019 tarihli mail’leriyle uzlaşı sağlanması durumunda teminatın iadesi talebiyle başvurduğu yasal yollardan ve faiz isteminden vazgeçebileceğini bildirdiğini, ancak uzlaşı şartı olarak gene 257 kişinin tamamına ödenecek meblağların %32’sinin müvekkili şirket tarafından karşılanmasını ve 255.981 TL teminat bakiyesinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin 12.12.2019 tarihli cevabi yazısında bu iki şartın bir arada kabulünün mümkün olmadığını, alıcıların iptallerden doğan alacaklarına iştirakinin ancak bunlardan payının kendisine ödenmiş olmasına bağlı olduğunu tekrar izah ettiğini, işbu davaya konu ödeme emrinde yer alan 255.981-TL asıl alacağın Hera-Mis’e ödenecek bir kalem olarak kabulü mümkün olmadığını beyanla haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasında mevcut 16/07/2013 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı bina yapımı ve satış vadi sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya 500.000-TL teminat ödemesi yapıldığı, davalı arsa sahibi … tarafından yüklenici davacı tarafından ifraz masrafı olarak 244.019-TL ödendiği ancak teminat bakiyesi 255.981-TL bakiyenin ödenmediğinden bahisle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 255.981-TL asıl alacak ve 94.840,96-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 350.821,96-TL asıl alacağın tahsili amacıyla 03/10/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davacı defterlerinin incelenebilmesi için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında yatırılan teminatın iade koşullarının denetlenmesi bakımından 2017 yılı ve sonrası yıllara ait defterlerin incelenmesine karar verildiği, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat numaralı dosyasına Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi… tarafından sunulan 29/03/2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda; yapılan incelemeler neticesi Davalı şirket ticari defterleri Alınan Teminatlar Hesabı’nda davacı şirket alacak bakiyesinin 255.981.- TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Ankara’ya yazılan talimat cevabı geldiğinde dosyanın davalı ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın m.m …’e tevdi ile ve inceleme günü oluşturularak taraflara tebliği ile davalı tarafın 2010 yılı ve sonrası dönemi kapsar ticari defterlerin incelenmesi ile taraflar arasındaki sözleşme ve ek no 1 sözleşme uyarınca ifraz masrafı olarak verilen teminatın bakiyesinin iade koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının davacıya borcu olup olmadığının ve varsa miktarının belirlenmesinin istenmesine karar verildiği, Serbest Muhasebeci Bilirkişi … tarafından sunulan 21/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; İncelenen davalı şirkete ait 2010-2019 yıllları ticari defterlerinin açılış ve 2012-2019 yılları kapanış beratlarınm/tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2010-2011 yılı yevmiye kapanış tasdiklerinin yapılmadığı bu anlamda 2010 ve 2011 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, 2012-2019 yıllan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davalı yanın kendi ticari defter kayıtlanna nazaran, 3.10.2019 takip tarihi itibarıyla davacı yana teminat bakiyesi dahil olmak üzere 322.157,77 TL borçlu göründüğü, Tarafların dava dosyasın kazandırılan muavin hesap ekstrelerinin karşılaştırılmasında, neredeyse hiç bir dönem hesapların karşılıklı olarak birbirini doğruladığı görülmemiş, bir başka ifade ile taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin hiçbir dönem mutabık olmadığı, bu noktada önemli olan hususun, taraflar arasındaki cari hesap farkılığı değil, davacının kendi kayıtlarının dikkate alınması halinde dahi (ki 17.09.2019 tarihli protokolde taraflarca bu bakiyenin doğru olduğunda mutabık oldukları belirtilmiş görünmektedir), teminat bakiyesi alacağını talep edip edemeyeceği hususu olarak göründüğü, zira davacı yan replik dilekçesinde teminat tutarının cari hesaba dahil edilemeyeceği savını ileri sürmüş olup, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, diğer yandan davalı yan, 17.09.2019 tarihli protokolde yer verilen tespitler ve bu çerçevede düzenlenmiş hükümlere göre hesaplanan 529.904,73 TL lik tutarı baz almakta ise de söz konusu protokolün taraflarca imzalanmamış olması karşısında, protokolde yer verilen hesaplamaların, davacı yanı bağlayıp bağlamayacağı hususunun da mahkemenin takdirinde olduğu, zira davalı yanın, 05.10.2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü’nün 11/C-ll maddesi hükümleri çerçevesinde, 17.09.2019 tarihli protokolde yapılan hesaplamaları dikkate alarak takibe itiraz etmiş olduğu, bu nedenle hesaplamaların terditli olarak yapılması, takdirin de mahkemeye bırakılması gerektiği, buna göre; A) Davacı yanın iddia ettiği gibi, teminat tutarının cari hesaba dahil edilmeyeceğinin kabul edilmesi halinde, davacının 255.981,00 TL alacaklı olacağı ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere 20/03/2017 muacceliyet tarihinden 03.10.2019 takip tarihine kadar, değişen oranlarda ticari avans faizi dikkate aınarak işlemiş faiz tutarının 94.909,33 TL olacağı, B) İmzasız protokolde yer verilen tespit ve hesaplamaların kabul edilmesi ve buna göre de davalı yan savlarının yerinde görülmesi halinde ise, davacı yanın protokolün yapılmasından önce 31.08.2019 tarihi itibarıyla davalıdan, 255.981,00 TL bakiye teminat alacağı da dahil olmak üzere, toplam 502.764,62 TL alacaklı olduğu dikkate alındığında, protokol hükümleri gereğince davalının %32 payına isabet eden tutar aşılmadığından, (529.904,73-502.764,62=27.140,11TL) davacının herhangi bir takip alacağından bahsedilmeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında Balıkesir İli, Edremit İlçesi, …Köyünde bulunan, mülkiyeti davalı firmaya ait arsa mahiyetindeki taşınmaz üzerine inşa edilecek olan devre mülk niteliğindeki konutların yapımı ve satışının davacı firma tarafından üstlenildiği , imzalanan Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü ile sonuç aşamasına gelindiğini, 16/07/2013 tarihli sözleşmenin paylaşım esasları başlıklı maddesi d fıkrası uyarınca 500.000 TL teminat ödemesinin davacı firma tarafından davalıya yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf mevcut olmayıp , Ek sözleşme nin diğer hususlar başlığı altında 4 maddesinde; “Yüklenici 1 A ve 2 B Etap, nihai şeklini kesinleştirerek 3. C Etaba ait arsanın itirazını en geç 31.03.2016 tarihinde bitirmiş ve tadilat projelerini en geç bu tarihte belediye’ye vermiş olacaktır. Bu şartlara uymaması halinde Arsa Sahibi (ana sözleçmenin) IV-d maddesi gereği uhdesinde tuttuğu 500.000,00 TL teminatını Yükleniciye 3 gün içinde iade edecektir. İtiraz için 31.01.2016 tarihine kadar müracaat edilmemesi, 29 şubat 2016 tarihinde 31.03.2016 tarihinde bitirilmeyecek halde bulunması halinde ifraz, Yüklenici adına Arsa sahibi tarafından yaptırılacak masrafları Yüklenicinin teminatından düşüleceketir.” hükmünün yer aldığı,…Kötü Projesiyle ilgili olarak Yüklenicinin projedeki %60 payının arsa sahibi’ne devri ve ticari ilişkinin sona erdirilmesi yönünde 05.10.2018 tarihli “Hisse devri ve Tasfiye Protokulu”nün taraflar arasında imzalandığı görülmüştür.
Davalı cevap dilekçesinde; Davaya konu edilen “16.07.2013 tarihli Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Bina Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi’nin IV- Paylaşımın Esasları başlıklı maddesinin 4. fıkrası gereğince davacının davalı Arsa Sahibi’ne teminat olarak 500.000 TL ödediği; 16.12.2015 tarihli Ek Sözleşme No.l’in III-Diğer Hususlar başlıklı maddesinin 4. fıkrasına göre, Arsa Sahibi… A.Ş. ’nin Yüklenici…A.Ş. yerine ödemek zorunda kaldığı ifraz masrafları tutarı 244.019,00 TL’yi 500.000,00 TL tutarındaki teminattan mahsup ettiği ve bu teminattan 255.981,00 TL bakiye kaldığı doğrudur.” ifadelerine yer verdiği görülmekle davaya konu edilen teminattan kalan 255.981,00 TL’ lik borcunun olduğunu kabul ettiği anlaşılmıştır.
İbraz edilen ve hükme esas alınana bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere ;Davalı tarafça; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Devre Mülk Sözleşmesine çevirelmediği için iptal ve alıcılarına paralarını iade etmek durumunda kalacağı toplam 257 kişiye iade edilmesi gereken/gerekecek ödemeler toplamının 1.655.952,29 TL olduğu, bundan davalı Arsa Sahibi … A.Ş.’nin %32 payının 529.904,73 TL olabileceğinin hesaplamış olduğu, davalı taraf protokole dayanak hem teminat bedelinden kalan tutarı, hem de iptallerden kaynaklanan kendi payına düşen 529.904,73 TL’yi ödemek istemediğini, bu nedenle davacı muhasebe departmanınca verilen bilgilere dayanılarak 257 kişiye ödenmesi gereken/gerekecek meblağlar için 17.09.2019 tarihli protokol hazırlandığını ancak davacının, davalıdan hem 257 kişiye yapılacak ödemeleri hemde teminat bakiyesinden kalan 255.981,00 TL’yi ödemesi gerektiğini iddia etmiş ise de Protokolde tarafların imzasının olmadığı görülmekle protokolün geçerli kabul edilmesi mümkün görülmemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, davacı şirket kayıtlarına atıfta bulunarak, Yüklenici…A.Ş.’nin Arsa Sahibi …A.Ş.’den alacaklı göründüğü miktarın 31.08.2019 tarihi itibariyle, 255.981,00TL bakiye teminat alacağı da dahil olmak üzere toplam 502.764,62 TL olduğunu, davacı … A.Ş.’nin davalı…A.Ş.’den %32 payın ilgiliye ödenmek üzere müşterek hesaba yatırmasını talep edebilmesi için cari hesabında (529.904,73 – 502.764,62) = 27.140,11 TL’nin daha bulunması gerektiğini ve davacı cari hesap alacağının doğru olması halinde dahi, teminat bakiyesinin talep edilebilmesi için protokolde belirlenen, en az gerçekleşmesi muhtemel iade/iptal tutarlarına göre hesaplanmış olan 529.904,73 TL lik davalı payı kadar davalıdan alacaklı olması gerektiğini ifade etmiş olmasına rağmen aynı tarih itibarıyla davalı kayıtlarına göre davacının, 255.981,00 TL bakiye teminat tutarı da dahil olmak üzere, davalıdan toplam 298.125,77 TL alacaklı olduğu, 17.09.2019 tarihli protokolün VI/6. Maddesinde, davacının 31.08.2019 tarihi itibarıyla davalıdan 255.981,00 TL teminat alacağı dahil olmak üzere toplam 502.764,62TL alacaklı olduğu hususunda tarafların mutabık oldukları görülmüştür.
Bu kapsamda, davalı tarafça 17.09.2019 tarihli protokolde yer verilen tespitler ve bu çerçevede düzenlenmiş hükümlere göre hesaplanan 529.904,73 TL lik tutara itibar edilmesini ileri sürmüş ise de söz konusu protokolün taraflarca imzalanmamış olması nedeni ile protokolde yer verilen hesaplamaların, davacıyı bağlamayacağı , 05.10.2018 tarihli Hisse Devri ve Tasfiye Protokolü’nün 11/C-l 1 maddesi hükümleri çerçevesinde, bu protokolde yapılan hesaplamaların dikkate alarak takibe itiraz ettiği, anılan protokolün VI/8 maddesinde, davalının %32 pay ödemekle sorumlu olduğu miktarın, tahsil ettiği varsayılan davacının cari hesabında alacaklı göründüğü miktarla (529.904,73 TL) sınırlı olacağı anlaşılmakla teminat tutarının cari hesaba dahil edilmemesi gerektiği bu nedenle davacının davalıdan 255.981,00 TL alacaklı olup 20/03/2017 muacceliyet tarihinden 03.10.2019 takip tarihine kadar, değişen oranlarda ticari avans faizi dikkate amarak işlemiş faiz tutarının 94.909,33 TL olacağı kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak ve taleple bağlı kalınarak İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 70.164,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 23.964,65-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 2.614,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.350,24-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 33.007,54-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.658,81-TL ilk gider, 1.450-TL bilirkişi, 69,75-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 4.178,56-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır