Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/645 E. 2021/1070 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/645 Esas
KARAR NO : 2021/1070
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı taraf arasında Kırıkkale ili … ilçesi … Mahallesi Merkez Mahallesi … Ada … Parselde kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerindeki akaryakıt istasyonunun işletmeciliği hususunda 23/10/2015 tarihli ve 12/11/2019 tarihine kadar geçerli Bayilik Sözleşmesi ve yine aynı tarihli Çerçeve Protokol akdedildiğini, davalı taraf sözleşme ve protokole ilave olarak düzenlemiş olduğu Ürün Alım Taahhütnamesi ile yıllık asgari 250 ton beyaz ürünü müvekkil şirketin yazılı göstereceği ikmal kaynaklardan satın almayı, eksik kalan ton üzerinden 50 USD tutarınca kâr mahrumiyetini ödemeyi, müvekkil şirketin anılan kâr mahrumiyeti tutarını mutabakat dahilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep edebileceğini kabul ve taahhüt ettiğini, Çerçeve Protokol’ün 12.maddesi ile davalının Bayilik Anlaşması, taahhütlerini, mevzuatın herhangi bir hükmünün kısmen yada tamamen ihlâl edilmesi, müvekkil şirketin sözleşmeyi feshetmesi, alınan mal ve hizmetlerin karşılığının ödenmemesi, anlaşma ve eklerinin bayi tarafından süresinden önce feshedilmesi veya fesih sonucu doğuracak şekilde hareket edilmesi halinde 100.000 USD tutarındaki cezai şartın müvekkiline ödeneceğinin düzenlendiğini, davalının müvekkil şirketten uzun süre akaryakıt temin etmeyerek istasyonu ürünsüz bıraktığını ve yükümlülüklerine açıkça aykırı hareket ettiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin 28/05/2018 tarihli ihtarnameyle keşide ederek davalının sözleşmeye aykırı tutumu sonucunda müvekkili tarafından haklı nedenle feshedilmiş hususunun bildirildiğini, davalının vermiş olduğu taahhüde aykırı davranarak müvekkil şirketten alması gereken 736,41 ton ürünü almadığını, bu durumda mevcut kâr kayıplarının 36.820,35 USD olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 36.820,35 USD kâr mahrumiyeti alacağının 1.000 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, 100.000 USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi özetle; Davacı ile sözleşme yaptıklarının doğru olduğunu, sözleşme ile birlikte satış taahhüdü, çerçeve protokolü ve ticari şart protokolü imzaladıklarını, 2016 yılında satış taahhüdünü yerine getiremediğini, davacı tarafında ticari şartları yerine getirmediğini, bundan dolayı hiçbir şart olmaksızın yeni bir sözleşme imzalamak zorunda kaldığını, satış protokolü, çerçeve protokolü, ticari şart protokolünün 2011 yılında imzalandığını ve süresi dolduğundan geçersiz olduğunu, 2015 yılında yapılan sözleşme ile harmanlandığını ve geçersiz olduğunu, davacı tarafın 2011 yılındaki sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini ve hiçbir alacak borç olmayacak şartı sunarak kendisinin ikna edildiğini, … adı altında çalışmaların sonlandığını ve … ismi altına geçildiğini, bundan dolayı istasyona yatırım yaparak yenileme zorunluluğu doğduğunu, davacı tarafın haksız kazanç yolu olarak bu yolu seçtiğini ve kendisinin mağdur edildiğini, davacı … ‘in Türkiye çapında 2018 yılı Mayıs ayından itibaren bu isim altında akaryakıt dağıtım işini tamamen bıraktığından kendisine akaryakıt ve otogaz verilmediğini, davacı tarafın … firması adı altında faaliyet yürüttüğünü ve bayilik sözleşmesi yapılabilmesi için 400.000 TL teminat mektubu talep edildiğini, kendisinin bu miktarlı imkanı olmadığından sözleşme yapmadıklarını, davacı şirketin kendisini piyasadan çekildiği ve kendisininde ticari faaliyetlerinde serbest bıraktığı halde her nasılsa münfesih haldeki sözleşmeye dayanarak haksız surette kâr mahrumiyeti adı altında haksız ve kötü niyetli olarak para talep ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının sözleşmenin haklı feshi iddiasıyla kâr mahrumiyetinin ve cezai şart bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflarca delil olarak; Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol, Ürün Alım Taahhütnamesi, ihtarnameler, ticari defter ve kayıtlar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası, davalı tarafın ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak dava konusu talepler hususunda bilirkişi raporu alınması yönünden … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/ … Talimat sayılı dosyasına sunulan 16/11/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Taraflar arasında düzenlenen 23/10/2015 tarihinde düzenlenen bayilik sözleşmesinden kaynaklanan anlaşmazlık olduğu davacı bayilik sözleşmesini 28/05/2018 tarihi itibariyle fesih ettiği taraflar arasında düzenlenen sözleşmede davalı yıllık 250 Ton beyaz ürün (kurşunsuz benzin, normal benzin, motorin) alınacağı maddesi bulunduğu davalı en son beyaz ürünü 30/05/2018 tarihinde … no.lu fatura beyaz ürün aldığı bir yıl öncesi 30/05/2017 tarihi isabet ettiği. 30/05/2018-30/05/2017 tarihleri arasında 179,73 Ton beyaz ürün aldığı (250-179,73)= 70,27 ton beyaz ürün sözleşmeye istinaden eksik aldığı 70,27×50$=3.513,50 $ isabet ettiği 28 Mayıs 2018 tarihli fesih tarihi döviz kuru 4,6048 TL olduğu 3.513,50$x4.6048 TL= 16.178,64 TL davacının sözleşmeden doğan alacağının olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile davacı ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme inceleme yapılarak dava konusu talepler hususunda bilirkişi raporu alınması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … , Akaryakıt ve LPG Sektör Uzmanı bilirkişi … ve Ticaret/Borçlar Hukukçusu Nitekli Hesap Uzmanı bilirkişi Prof.Dr. … tarafından sunulan 12/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; ”Davacı şirketin davaya konu ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edecek nitelikte olduğu, Yargıtay yerleşil içtihatları ve yapılan hesaplamalar neticesinde fesih ve feshe bağlı cezai şart yönünden davacı şirketin bayilik sözleşmesini feshetmesi haklı sebeplere dayanmadığından feshe bağlı 100.000 USD cezai şartın talep edilmesinin koşullarının oluşmadığı, davalı bayinin alım taahhüdüne bağlı eksik ürün alımı yönünden ton başına 50 USD cezai şartın/kâr mahrumiyetinin esasen talep edilebileceği ancak sözleşme tarihinden itibaren birinci yıl ve ikinci yıl sonlarında bu konuda bir ihtirazi kayıt/çekince ileri sürülmeksizin bayiye ürün verilmeye devam edilmesi sebebiyle ilk iki yıla dair kısımların artık talep edilemeyeceği, ancak davacı şirketin fesih tarihi itibariyle son yıla ilişkin 23/10/2017 – 15/05/2018 tarihleri arasındaki eksik alımları sebebiyle (145,83 – 41,87) 103,96 x 50 = 5.198 USD cezai şart/kâr mahrumiyeti talep edebileceği, feshin haklılığı/haksızlığı ile buna bağlı olarak davacı şirketin cezai şart ve kâr mahrumiyeti talepleri yönünden mahkemenin farklı kanaatte olması ihtimaline binaen alternatifli hesaplamalar yapıldığı, davacı şirketin kâr mahrumiyeti alacağının hesaplanması mahkeme tarafından feshin haksız olduğunun kabul görmesi halinde; davalı şirketin 23/10/2015 tarihinden 15/05/2018 tarihleri arasında (250+250+145,83=645,83) 645,83 ton beyaz ürün alması gerekirken davalının (142,24+112,68+41,87=296,79) 296,79 ton beyaz ürün aldığı, davalının eksik aldığı beyaz ürün miktarının (645,83-296,79=349,04) 349,04 ton olarak hesap edildiği, taraflar arasında var olduğu kabul edilen Ürün Alım Taahhütnamesi’nde eksik alınan her ton mal için 50 USD Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığından kâr mahrumiyetini ödemesinin düzenlendiği, dolayısıyla kâr mahrumiyeti olarak (349,04×50=17.452) 17.452 USD kâr mahrumiyeti hesaplandığı, mahkeme tarafından feshin haksız olduğunun kabul görmesi halinde dava tarihi olan 27/11/2019 itibariyle davacının (17.452×5,7486=100.324,57) 100.324,57 TL olarak hesap edildiği, mahkeme tarafından feshin haklı olduğunun kabul görmesi halinde; davalının 23/10/2015 tarihinde 23/10/2019 tarihleri arasında beyaz ürün 1.000 ton alması gerekirken davalının 296,76 ton beyaz ürün aldığı, davalının eksik aldığı beyaz ürün miktarının 703,21 ton olarak hesap edildiği, tararlar arasında var olduğu kabul edilen Ürün Alım Taahhütnamesi’nde eksik alınan her ton mal için 50 USD Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kâr mahrumiyetini ödemesinin düzenlendiği, dolayısıyla kâr mahrumiyeti olarak 35.160,50 USD kâr mahrumiyeti hesaplandığı, mahkeme tarafından feshin haklı olduğunun kabul görmesi halinde dava tarihi olan 27/11/2019 itibariyle davacının alacağının 202.123,65 TL olarak hesap edildiği, davacı şirketin cezai şart alacağının hesaplanması mahkeme tarafından feshin haksız olduğunun kabul edilmesi halinde davacının cezai şart alacağının var olmadığının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, mahkeme tarafından feshin haklı olduğunun kabul görmesi halinde taraflar arasında var olduğu kabul edilen Çerçeve Protokolün 12/c maddesinde feshin tarihinde 100.000 USD miktarında cezai şartı, ifa tarihinde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak ödemeyi yazılı olduğu, dolayısıyla davacının cezai şart alacağının dava tarihi olan 27/11/2019 itibariyle davacının alacağının 574.860,00 TL olarak hesap edildiği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Davacı vekilinin; 20/09/2021 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak müvekkili davacı için kâr mahrumiyetini 35.160,50-USD’ye artırmış ve Çerçeve Protokol’ün 12. maddesi uyarınca tahakkuk eden 100.000 USD’lik cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sini talep etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı ve ıslah dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldı.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 23/10/2015 – 12/11/2019 tarihleri arasında geçerli … A.Ş. Standart Bayilik Sözleşmesi, 23/10/2015 tarihli Çerçeve Protokolü ve 23/10/2015 tarihli Ürün Alım Protokolü imzalandığı, yeterli ürün alınmadığından bahisle süre dolmadan davacı tarafça çekilen 28/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarla sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin feshi sebebiyle davacı tarafça kâr mahrumiyeti ve cezai şart talep edildiği, davalı tarafça sözleşme ve protokoller kapsamında yeterli ürün alınmadığı bu sebeple davacı tarafın sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, bilirkişi kurulu tarafından yapılan hesaplama sonucu davacı tarafın sözleşmeyi feshetmekle oluşan kâr mahrumiyeti zararının 35.160,50 USD olarak hesaplandığı, yine davacı taraf sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğundan Çerçeve Protokolü’nün 12 nci maddesinin c) bendi uyarınca cezai şarta hak kazandığı anlaşıldığından 35.160,50 USD kâr mahrumiyeti ve taleple bağlı kalınarak 1.000,00 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
35.160,50 USD kâr mahrumiyetinin 01/06/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
1.000,00 USD cezai şartın 01/06/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 32.273,65-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 195,99-TL peşin harç ve 5.071,52-TL ıslah harcı toplamı 5.267,51-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 27.006,14-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 40.672,93-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 195,99-TL peşin harç, 5.071,52-TL ıslah harcı, 2.950,00-TL bilirkişi ücreti ve 290,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplamı 8.552,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır¸

Hakim …
e-imzalıdır¸