Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/58 E. 2019/1128 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/58 Esas
KARAR NO : 2019/1128

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/01/2016
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket arasında 07/01/2011 tarihli Kart Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca kesilen faturaların davalı borçlu şirket tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine icra takibi durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğunu, davalıya ödemelerin banka aracılığı ile yapıldığını, yapılacak banka hesapları detaylarının incelenmesinde bunun anlaşılabileceği, yine müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinde davacıya ödemelerin yapıldığının görüleceği, bu sebeplerle haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonucu mahkememizce 20/02/2017 tarih ve … Esas…Karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2017 tarih ve 2017/1825 Esas 2017/1510 Karar sayılı ilamıyla ”HMK’nun 324.maddesinde delil ikamesi için avans yatırılması düzenlenmiş olup madde uyarınca verilen kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmaması halinde diğer tarafın bu avansı yatırabileceği, aksi halde bu delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılabileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece oluşturulan 03/10/2016 günlü ara kararda bilirkişi ücreti olarak tayin edilen 650,00 TL’nin iki haftalık kesin süre içinde yatırılması istenildiği görülmüştür. Dairemizce UYAP ortamında yapılan incelemede ara kararın oluşturulduğu tarih itibariyle dosyada 114,00 TL avans bulunduğu, dolayısıyla yatırılması istenen tutardan dosyada mevcut avansın mahsup edilerek bakiye kalan kısmın yatırılması için süre verilmesi gerekir. Yine şayet bir delille ilgili avans süresinde yatırılmamış ise HMK’nun 324.maddesi uyarınca sadece o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılması gerekir ve dosyadaki mevcut tüm delillere göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
Delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, cari hesap ekstresi ve faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02/11/2015 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 13/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 20/11/2015 tarihinde yetkiye, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve davalı borçlu vekilinin itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 22/09/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacı tarafın 2015 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 29.10.2015 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 3.912,49 TL alacaklı göründüğü, sözleşmenin ödeme şartlarının düzenleyen 4/4 maddesi kapsamında davacı yanın 29.10.2015 takip tarihine kadar geçen süre için davalı yandan 236,33 TL vade farkı talep edebileceği değerlendirilmiş olmakla, davacı yan takipte 126,67 TL vade farkı talep ettiğinden, vade farkı alacağının 126,67 TL ile sınırlı olması gerekeceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden rapor alınmasına karar verildiği, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasına Mali Müşavir bilirkişi…tarafından sunulan 26/08/2019 tarihli raporu özetle; ”Davalı tarafın 2015 yılı defterlerinin beratlarının süresinde alınmış olduğu ancak defter ve belgeler ibraz edilmemiş olması nedeniyle (yevmiye kayıtları) incelenememiş olduğu, tutulması zorunlu defterlerden envanter defterinin tasdik ettirilmemiş olması nedeniyle delil niteliği taşımayacağı, davalı tarafa ait defterlerin ibraz edilmemiş olması nedeniyle incelenememiş olduğu, taraflar arasında imzalanmış Kart Satış Sözleşmesi’ne göre taraflar arasında çıkacak ihtilaflarda davacı şirket defterlerinin kesin delil olacağı hususu kabul edildiğinden davacı şirket kaydına göre davalı şirketin 2015 yılı 3.913,00 TL borçlu olduğu, davacı alacağının son ödeme tarihli (15/09/2015) ile takip tarihi arası tahakkuk edecek faiz tutarının (sözleşmede kararlaştırılmış oranlar üzerinden) 172,12 TL olacağı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı taraf arasında 07/01/2011 tarihli Kart Satış Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme karşılığı davacı tarafından davalı tarafa fatura düzenlendiği ancak davalı tarafın bedeli ödemediği, yapılan icra takibine de borcu olmadığından bahisle itiraz ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davacı taraf ticari defterlerinde alacağın 3.912,49 TL ve davalı taraf ticari defterlerinde borcun 3.913,00-TL olarak gözüktüğü, her iki bilirkişi incelemesinde de talepten fazla miktarda faiz hesaplandığı, ticari defterlerin birbirini doğrulaması ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı taraf kayıtlarının kesin delil olması göz önünde bulundurulduğunda takip tarihi itibariyle davacının 3.912,49 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 126,67 TL vade farkı istemekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davalı taraf likit ve bilinebilir borcu ödemediği halde haksız olarak takibe itiraz ettiğinden asıl alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 3.912,49 TL asıl alacak ve 126,67 TL vade farkı olmak üzere toplam 4.039,16 TL aynen devamına,
Asıl alacak 3.912,49 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 275,92-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 68,99-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 206,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 68,99-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 0,51-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 265,63-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.465,63-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.465,44-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019
Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪