Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/577 E. 2020/550 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/577 Esas
KARAR NO : 2020/550
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 16/02/2010 tarihinde müvekkillerinin desteği olan …’ un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … ‘ e ait, ZMSS poliçesi düzenlenmemiş motorsiklet ile seyir halinde iken tek taraflı trafik kazası geçirerek hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumdan vefat eden …’un asli ve tam kusurlu olduğunu, … C.Başsavcılığı’nın 2010/… Soruşturma numaralı dosyası üzerinde yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verildiğini, kaza ile ilgili olarak 01/05/2010 tarihinde davalı tarafa yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ancak taleplerinin reddedildiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Kazanın 16/02/2010 tarihinde meydana geldiğini, KTK’nun 109. Maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, sürücü mirasçısının sürücünün kusuruna dayanarak tazminat talep etmesinin mümkün olmadığından davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, sürücü mirasçılarının sürücünün kusuruna dayanarak tazminat talep edemeyeceğini, mütevaffanın asli ve tam kusurlu olduğundan KTK’nın 86/2. Maddesi gereğince davacıların tazminat talep edemeyeceğini, davanın … plakalı aracın maliki … ‘e ihbar edilmesi gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacıların bu zararını davalıdan tazminini talep edip edemeyeceği ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/… Soruşturma sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, mirasçılık belgesi, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; 22/06/2015 tarih ve 2014/1493 Esas 2015/428 Karar sayılı karar ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas – … Karar sayılı ve 08/05/2019 tarihli ilamıyla; ” 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı Kanunun 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. 2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705, HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325, HGK’nın 05.06.2015 gün 2014/17-2198 E. 2015/1495 K. sayılı ve HGK’nın 16.09.2015 gün, 2014/17-116 E, 2015/1771 K. sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.Somut olayda; davaya konu trafik kazası 16.02.2010 tarihinde gerçekleşmiştir. Bir ölü Bir yaralı vardır. Bir ölü bir yaralı vardır. Davacının desteğinin öldüğü olayda ceza zamanaşımı süresi 5237 Sayılı TCK’nın 85 ve 66/1-d maddelerine göre 15 yıldır. Davaya 2918 Sayılı Yasanın 109/1 maddesinde yer alan 2 yıllık zamananaşımı süresinin değil ikinci fıkrasında yer alan ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği ve davanın ceza zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu kabul edilerek dosyanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve dosyanın 2019/577 sayılı Esas kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dava dosyası ve ilgili kayıtlar incelenerek maddi tazminat hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 02/04/2020 tarihli raporu özetle; ”16/02/2010 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacı anne … için 30.337,71 TL işlemiş dönem tazminatı ve 45.961,26 TL aktif dönem tazminatı olmak üzere toplam 76.298,97 TL, davacı baba … için 30.337,71 TL işlemiş dönem tazminatı ve 46.532,75 TL aktif dönem tazminatı olmak üzere toplam 76.870,46 TL olduğu, davalı …’nın 16/02/2010 olay tarihini kapsayan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 150.000,00 TL olması nedeniyle davacıların davalı şirketten talep edebileceği toplam tazminat bedelinin teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacıların murisi …’un idaresindeki motosikletin tek taraflı kazası sonucu öldüğü, motosikletin ZMSS poliçesinin bulunmadığı, … Yönetmeliği’ne göre davalı … Hesabının kusur oranı ve poliçe limitinde zarardan sorumluluğu bulunduğu, soruşturma sırasında … Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan aldırılan 02/12/2010 tarih ve … sayılı rapora göre müteveffa …’un asli kusurlu olduğu, başka kimsenin kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, mahkememizce aktüerya bilirkişisine yaptırılan inceleme sonucu davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının tespit edildiği, davacı tarafça poliçe limiti kapsamında davanın ıslah edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacı … için 75.279,84 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22 Mayıs 2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı … için 74.720,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22 Mayıs 2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 10.246,50-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 5,04-TL peşin harç ve 511,65-TL ıslah harcı toplamı 516,69-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 9.729,81-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 5,04-TL peşin harç ve 511,65-TL ıslah harcı toplamı 516,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 200,45-TL posta gideri olmak üzere toplam 800,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde YARGITAY’a hitaben yazılacak dilekçeyle TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪