Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/546 E. 2021/217 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/546 Esas
KARAR NO : 2021/217
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı borçlu şirketin reklam hizmetini verdiği … firmasının reklamlarını müvekkil şirket olan … kanalında gösterilmesi konusunda anlaşıldığını ve reklam filmlerinin televizyon kanalında yayınlandığını, reklam yayın bedeli olan muhtelif tarihlerde toplamda 94.172,49-TL tutarında e-faturalar düzenlendiğini ve davalı borçlu şirkete gönderilerek tebliğ edildiğini, davalı borçlu şirkete faturalardan doğan borcun iletilmesi ve ihtarname gönderilmesine karşın borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla 04/07/2019 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız olarak 06/08/2019 tarihinde itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09/07/2019 tarihinde 94.172,49-TL asıl alacak üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 31/07/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 08/08/2019 tarihinde takibeborca, faize ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde incelemede yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz ve dava konusu reklam yönünden bilirkişi raporu alınması karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … ve … tarafından sunulan 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Dosya kapsamında reklam rezervasyon kayıtları ve faturalar karşılaştırıldığında 20/12/2018 – 29/12/2018 tarihleri arasında 15 saniyelik spot reklamların Prime Time kuşağında 8 adet olarak, 8 saniyelik bant reklamlarının ise Prime Time kuşağında 6 adet olarak davacı tarafından belirtilen programlarda ve reklam kuşağında eksiksiz olarak yayınlandığı, davacı kanalında yayınlanan … reklam filmlerinin davalı tarafından ödenmesinin yapıldığına dair dosyada herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı, davacı şirketin 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket yevmiye defterinde dava konusu faturaların kayıtlı olduğu, davalı tarafından dava konusu faturalardan önce iki defada 10.000,00 + 10.000,00 = 20.000,00 TL bankadan EFT gönderildiği, dava dosyasında mevcut olan … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08/01/2021 tarihli yazı ekinde davalı şirket tarafından yasal defterlere kayıt edilip 17 adet fatura karşılığı KDV hariç 523.964,00 TL BA (Alış) olarak bildirildiği, davalı şirket tarafından 28/12/2018 tarih A071306 nolu 18.548,00 TL tutarlı hizmet faturası düzenlendiği, düzenlenen bu faturanın yasal defterlere kayıt edilip 1 adet 15.719,00 KDV hariç BS (Satış) olarak ilgili vergi dairesine bildirildiği, dolayısıyla dava konusu faturalar her iki tarafın yasal defterlerinde kayıtlı olduğundan davacının davalı şirketten 09/07/2019 takip tarihi itibariyle 94.172,49 TL alacaklı olduğunun değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket tarafından Beşiktaş 7.Noterliği’nin 12/06/2019 tarih 10102 yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiği ve 14/06/2019 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiğinin görüldüğü, takip öncesi faiz talebinin var olmadığı ve takip sonrası faiz talebi değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … firmasının reklamlarının 20/12/2018 – 29/12/2018 tarihleri arasında yayınlanması için sözlü anlaşma yapıldığı, bu kapsamda davacı tarafın edimini yerine getirdiği ancak davalı tarafın ücreti ödemeyerek edimini yerine getirmediği, davacı tarafça tanzim edilen faturaların davalı tarafça Ba Bs formlarına işlendiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği ve 09/07/2019 takip tarihi itibariyle 94.172,49-TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden davanın kabulüne, davalı taraf ödeme yapmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 94.172,49 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 6.432,92-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.137,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.295,54-TL harcın davalı taraftan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.137,38-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.896,39-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 126,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.626,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/03/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪