Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/538 E. 2021/704 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/538 Esas
KARAR NO : 2021/704

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davacı müvekkili …, Dava konusu genel kurul sırasında Davalı Şirketin 35.000.000 TL toplam sermayesi içinde 10.500.000.- TL ‘lik sermayeye karşılık gelen 420.000 adet hisse ile %30 pay sahibi ortağı olduğunu, şirket kurucusu …, 13 Haziran 2014 tarihinde ani kalp durması nedeniyle yirmi iki ay süresince kısıtlı olarak tedavi gördüğünü, …, sağlığında davalı şirket de dahil olmak üzere önemli tüm grup şirketlerde Davacı müvekkilini kendisinin yardımcısı olarak belirlediğini ve kendisinden sonra şirketlerde söz hakkı olan kişi olarak kabul ettiğini
Şirket kurucusu … ‘ın kısıtlı olduğu dönemde …’ın birlikte hareket ettiği diğer pay sahibi …’ ı da yanına almak suretiyle tüm şirketleri kontrolü altına aldığını, …’ın şirket kurucusu olan babası … tarafından 2005 yılından itibaren şirket yönetimlerinden el çektirildiğini,
Davalı Şirket Yönetim Kurulu Üyeleri …(546.000 adet) ve …’ ın (420.000 adet) ve yine…’ ın füru pay sahibi …’ ın (14.000 adet) olmak üzere toplam 980.000 adet olumlu oylarıyla, Davacının 420.000 adet olumsuz oyuna rağmen, Finansal Tabloların Tasdikine İlişkin Karar alındığını, Karara ilişkin olumsuz oy kullanan Davacı …’ın, usulü dairesinde alınan karara muhalefet ettiğini, muhalefeti tutanağa yazıldığını ve tutanağın altına da ayrıca muhalefet ettiğini belirterek imza koyduğunu,
Davalı Şirket’ in iştirak ve bağlı ortaklıkları bulunduğundan, finansal tabloların hazırlanıp genel kurul huzurunda tasdik edilebilmesi için TTK. 517. Maddesinin atfı temelinde TTK. M. 195,199, 514 ve 515. Hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulunca Konsolide Finansal Tablo olarak hazırlanması zorun olduğunu, Konsolide Finansal Tablolar yönetim kurulu tarafından genel kurula sunulmadığını, Bu yönleriyle Finansal tabloların kanuna aykırı niteliği gözetilerek doğrudan iptali gerektiğini
Davalı şirketin 23.05.2019 tarihinde gerçekleştirilen 2018 yılı Olağan Genel kurunda Davacı müvekkilinin olumsuz oy kullanarak, alınan kararlara usulüne uygun şekilde muhalefet ettiği, Gündem 3. sırada bulunan 2018 yılı Finansal Tablolarının (Bilanço ve kar/zarar hesapları) tasdikine ilişkin oy çokluğu ile alınan 3 no.lu kararın, kanuna usule ve özellikle dürüstlük kuralına aykırılıkları nedeniyle TTK. 445 ve 446’ıncı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini,
Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrasına ilişkin oy çokluğu ile alınan 4 numaralı kararın, kanuna usule ve dürüstlük kuralına aykırılıkları nedeniyle TTK. 445 ve 446 ‘ncı ve 436. maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini. Gündemde 4. sırada bulunan 2018 yılına ait faaliyetler ile ilgili olarak yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oy çokluğu ile alınan 4. numaralı kararın kanuna usule ve dürüstlük kuralına aykırılık nedeniyle TTK. 445 ve 446 ‘ncı ve 436. Maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini,
Gündemde 5. sırada bulunan ve 2018 yılı geçmiş yıllar karlarının kullanım şeklinin, dağıtımına ilişkin oylamada 2018 yılı ve geçmiş Yıllar Karlarından olmak üzere net 4.600.000 TL’lik kısmının 31.05.2020 tarihine kadar ortaklara aylık taksitler halinde dağıtılmasına” ilişkin oy çokluğu ile alman 5 numaralı kararın kanuna, ana sözleşmeye ve özellikle dürüstlük kuralına aykırılıkları nedeniyle TTK. 445 ve 446. ve 436. maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini;
Gündemde 6. sırada bulunan ve şirket yönetim kurulu seçimine ilişkin oy çokluğu ile alınan 6 numaralı kararın, kanuna, ana sözleşmeye ve aykırılıkları nedeniyle TTK. 445 ve 446. maddeler uyarınca iptaline karar verilmesini.
Gündemde 7. sırada bulunan ve Şirket Yönetim Kurulu Üyelerine TTK m 395-396 “ye istinaden yetki ve izin verilmesine ilişkin oy çokluğu ile alınan 7 numaralı kararın kanuna, ana sözleşmeye ve özellikle dürüstlük kuralına aykırılıklar nedeniyle TTK. 445 ve 446 ncı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini, TTK.449 ncu maddesi uyarınca huzurda dava konusu edilen aykırı genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve ayrıca TTK.448 uyarınca davanın açıldığının Davalı Şirket yönetim kurulu tarafından uygun vasıtalarla ve davalı şirket internet sayfasında ilan edilmesine karar verilmesini, davalı şirket bulunan vekalet ücretinin, haksız ve bilerek davanın açılmasına yol açacak şekilde kanuna ve dürüstlük kuruluna aykırı şekilde genel kurulda kararlar alınması nedeniyle gerçek vekalet ücreti üzerinden davalı şirkete yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
… Dershaneleri’nin kurulduğu 1972 yılında temeli atılan …Holding A.Ş.’ nin kuruluşu 1996 yılında “strateji tespiti, kontrol, koordinasyon, geliştirme ve yönlendirme” çalışmalarını yapmak amacıyla, iştiraklerini aynı çatı altında toplamasıyla gerçekleştiğini, Türkiye’de yarattığı ilklerle tanınan, eğitim, taşımacılık, medya ve yayıncılık, turizm ve sağlık, enerji, sanayi ve inşaat, organik tarım, sigortacılık alanlarında gerçekleştirdikleriyle önemli başarılara imza atan …Holding, Türkiye’nin en köklü ve başarılı kuruluşları arasına adını yazdırmayı başaran … markası altında kırk yılı aşkın süredir iki yüz binden fazla mezun veren … Eğitim Kurumlan ve eğitim sektöründeki deneyimlerini 2014-2015 Akademik Yılında eğitim öğretime başlayan … Üniversitesi ile ..Kargo gibi dünya markası bir çok şirketi kapsayan yatırımlar zincirinin odağında yer alan ve çatısı altındaki tüm şirketlerle farklı alanlarda ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam eden, diğer yandan topluma yararlı sosyal sorumluluk projelerini de desteklemeye devam eden bir kuruluş olduğunu,
Müvekkilinin davalı … Holding ve çatısı altındaki kuruluşları tamamen şahsi gayretleri ile kuran ve bugünkü başarılı düzeye getiren… , davacı … ile … ve …’ın babası olduğunu,… ın 14/06/2014 tarihinde kalp durması sonucu bilincinin kapandığını, müvekkili … tarafından İstanbul … Sulh Hukuk mahkemesinin… esas sayılı dosyasında 18/11/2014 tarihli karar ile vesayet altına alındığını,
Davalı müvekkili şirketin, …, kızları davacı …ve…’ dan oluşan Yönetim Kurulu için, Yönetim Kurulu Başkanı …’ ın vefatından önce yaşadığı ağır sağlık sorunları sebebiyle görev yapamaz hale gelmiş olması karşısında bizarur 19.09.2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında yeniden seçim yapılmış, ve Yönetim Kuruluna .., …ve …seçildiğini, huzurda iptal davasına konu edilen 23.05.2019 tarihli Genel Kuruldan önce davalı müvekkili şirkette 19.09.2014 tarihine kadar davacı Yönetim Kurulu üyeliği yapmış olduğunu
Davacının kardeşleri … ve …’a karı duyduğu husumet nedeniyle 23/05/2019 tarihli genel kurul kararları aleyhine dava açtığını,
Davalı müvekkili şirketin 2018 yılı faaliyet dönemine ilişkin 04.04.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davacının talebi veçhile TTK Md. 420 uyarınca bir kısım (fınansal tabloların ve buna bağlı gündem maddeleri ile yine esasen bir zorun olmadığı halde yönetim kurulu seçimi ve, TTK Md. 395 ve 396 kapsamında Yönetim Kuruluna yetki ve izin verilmesine ilişkin) gündem maddelerinin görüşülmesi ertelendiğini,
Ertelenen bu gündem maddelerinin 23.05.2019 tarihli genel kurul toplantısında görüşülerek karara bağlandığını,
Alınan kararlar kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına uygun olarak alınmış olup kararların iptalini gerektirecek şartların olmadığını ve dürüstlük kuralına aykırılık da teşkil etmediğini,
Davacının ‘azlığı ızrar amacının’ varlığını ispat için giriştiği yoğun çaba ile “azlık pay sahiplerinin menfaatlerini zedelediklerine’” ifadesiyle esasen bu unsurun aranması gerektiğini de kabul ettiğini, İptali istenen genel kurul kararlarında ise bu şartların hiç birisi bulunmadığını
Davacının iddia ve talebi her hal de hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu Bu itibarla koşulları oluşmamış olan davanın esasa dahi girilmeden usulden reddine karar verilmesini
Dava, 2018 yılı faaliyet dönemine ilişkin 23.05.2019 tarihli genel kurulda alınmış olan bir kısım kararların iptaline ilişkin bir dava olduğunu, Bu davada bir takım ilgisiz ve dayanaksız iddialarda bulunarak şirketin karşılaştırmalı olarak geçmiş yıl hesap ve defterlerinin incelenmesi yolundaki talebin hukuka aykırı olduğunu
2015 – 2016 yılı Genel Kurul kararlarına binaen Yönetim Kurulu üyelerine ödenmesi kararlaştırılan mali haklara ilişkin davacı beyanlarının da bu davayla ilgisi bulunmadığını bu nedenlerle;
Davacının genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı talebinin reddine, Davalı müvekkili şirketin iş bu dava sebebiyle uğrayacağı zararların tazminini talep hakkı yanında tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Davacının T.T.K. 448/3 uyarınca Mahkemenin uygun göreceği miktarda nakdi teminat göstermesine, Haksız ve yersiz davanın usulden reddine, yine haksız ve dayanaksız iddialarla açılmış olan davanın esastan reddine, yargılama masrafı ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK.445, 446 maddeleri gereğince Anonim Şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 23/05/2019 tarihinde yapılan davalı şirketin 2018 yılına ait genel kurul toplantısında alınan 3 numaralı finansal tabloların onaylanması, 4 numaralı yönetim kurulu üyelerinin ibrası, 5 numaralı geçmiş yıllar karı ve 2018 yılı karının kullanım şekli ve dağıtımı, 6 numaralı şirket yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi 7 numaralı yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 mad gereğince yetki ve izin verilmesi kararlarının TTK.nun 445. Ve 446.maddeleri gereğince iptali, TTK.nun 449.maddesi gereğince yürütmeyi durdurma istemi konusunda olduğu, davalının TTK.nun 448.maddesi gereğince teminat yatırılması talebi isteminde bulunduğu tespit edilmiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.Dosya içine; 23/05/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, genel kurul gündemi, yönetim kurulunun finansal tablolara ilişkin raporu, davalı şirket ticaret sicil dosyası , bu dosya içinde bulunan davalı şirketin esas sözleşmesi alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişiler Prof. Dr. … ve Prof. Dr … ın 13/11/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, rapor denetlemeye elverişli bulunmadığından ikinci heyet raporuna gidilmiş, Prof. Dr. … , Prof. Dr … , … ‘ün 27/05/2021 tarihli raporu alınmıştır. Alınan 27/05/2021 tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davalı … Holding AŞ ‘nin alınan ticaret sicil kayıtlarına, pay defteri , hazirun cetveline göre; toplam 35.000.000 TL ye isabet eden 1.400.000 adet hisse bulunan şirkette toplantıya ;
… 13.650.000 TL karşılığı 546.000 adet hisse temsilen (temsilen)
… 10.500.000 TL karşılığı 420.000 adet hisse temsilen (temsilen)
… 10.500.000 TL karşılığı 420.000 adet hisse temsilen (asaleten)
… 350.000 TL karşılığı 14.000 adet hisse temsilen (temsilen)
katıldıkları, TTK 418 maddesi gereğince tüm hissedarların katılımı ile toplantı nisabının sağlandığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK nun 445 maddesi İptal sebepleri başlığı altında;
446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
TTK nun 446 maddesi İptal davası açabilecek kişiler başlığı altında;
a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten
b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
c) Yönetim kurulu,
d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.hükmü mevcuttur,
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı incelendiğinde; 270426 ticaret sicil numarası ile kayıtlı olup, ünvanının … Holding AŞ, şirket merkezinin Ayazağa yolu,… caddesi Sarıyer/İstanbul olduğu, davalı şirket merkezinin mahkememiz yargı alanı içinde bulunduğu, mahkememizin TTK 445 maddesi gereğince yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
Dava tarihi 23/08/2019 olup, olağan genel kurul toplantısının yapıldığı 23/05/2019 den itibaren 3 aylık süre içinde dava açılmıştır.TTK 445 maddesi gereğince dava süresindedir.
Davayı açan… şirket pay sahibi olup, toplantıya asaleten katılmış, iptalini istediği 3-4-5-6-7 maddeye karşı muhalefet şerhini tutanağa geçirmiş ve olumsuz oy kullanmıştır. … ın TTK 446 maddesi gereğince davacı sıfatı vardır.
Davacı… davalı şirketin 23/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ait genel kurul toplantısının gündeminde görüşülen ve alınan 3-4-5-6-7 numaralı kararların iptalini istemiştir.
3 numaralı finansal tabloların onaylanması kararının iptali isteminde;
TTK m. 424/1 de “Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul karan, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur.” hükmü mevcut olsa da 2018 yılına ait genel kurul gündeminde ayrıca Yönetim Kurulunun ibrasına ilişkin madde bulunduğundan fınansal tabloların onaylanması kararı ibra etkisi göstermemiştir. Bu nedenle TTK 436 maddesi gereğince oydan yoksunluk koşulu bu gündem maddesi için aranmayacaktır.
Davacının fınansal tabloların iptali talebine dayanak olarak dava dilekçesinde açıkladığı hususlar daha önce açılan davalarda maddi veya şekli anlamda kesim hüküm teşkil edecek şekilde sabit olmamıştır, ayrıca , bilanço kalemlerinde bir usulsüzlük ya da davacı vekilinin ifadesi ile makvajlamanın söz konusu olmadığı hükme esas alınan 27/05/2021 tarihli bilirkişi raporu tespitlerinde bilirlenmiştir. Fınansal tabloların hatalı tutulduğuna ilişkin bir belirleme/tespit olmadığından alınan 3 numaralı genel kurul kararında kanuna , esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık tespit edilmemiştir. TTK 445 vd maddeleri çerçevesinde davacının iptal talebi kabul edilmemiştir.
4 numaralı yönetim kurulu üyelerinin ibrası kararının iptali isteminde;
TTK m. 436/2 gereğince “ Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz” Anılan hüküm gereği yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanmayacakları gibi, bir diğer yönetim kurulu üyesinin ibrasında da oy kullanamaz.
Yargıtay 11. Hukuk Dariresinin 2015/1843 esas- 2015/8132 karar sayılı ve 11/06/2015 tarihli kararında; “… yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın da iptali istenilmiş olup, eski TTK 374/2 nci yeni TTK m. 436/2 madde hükmü karşısında, yönetim kurulu üyeleri kendilerinin ve birbirlerinin ibralarına ilişkin kararlarda oy hakkını haiz değillerdir. Somut olayda, yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ve birbirlerinin ibra oylamasına katıldıkları ve olumlu oy kullandıkları anlaşılmaktadır. eski TTK 374/2 nci yeni TTK m. 436/2 madde hükmü buyurucu niteliktedir. Bu şekilde alınan genel kurul kararına karşı ortaklar, muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırmamış olsalar bile ibraya ilişkin genel kurul kararının iptalini isteyebilirler…” denilmiştir.
Somut olayda; yönetim kurulu üyeleri … ve … birbirlerinin ibrasında oy kullanmış olup, tutanağa yazılan “Her bir Yönetim Kurulu üyesinin ibrası sırasında Yönetim Kurulu üyesi ortağın temsilcisi tarafından oy kullanılmamıştır” kaydı ile yapılan oylamanın TTK 436/2 de açıklanan norma aykırı davranıldığı tespit edilmiştir.
Davalı … Holding AŞ’nin yönetim kurulu üyeleri … ve … ın ın birbirlerinin ibrasında oy kullanması nedeniyle TTK m. 436/2’de belirtilen yasağa aykırı oylama nedeniyle ; 4 numaralı genel kurul kararının TTK 445 vd maddeleri gereğince iptali gerektiği sabit bulunmuştur.
5 numaralı kar payı dağıtımı kararının iptali isteminde;
Davacı ortak…; Şirketin elde ettiği 4.600.000,00 TL karın payları nispetinde 31.05.2020 tarihine kadar aylık taksitlerle pay sahiplerine dağıtılmasına dair kar dağıtım kararının çok yetersiz olup, kanuna, ana sözleşmeye ve özellikle dürüstlük kuralına açıkça aykırı olduğunu beyan etmiştir.
Şirketin 31.12.2018 tarihli bilançosunda görüldüğü şekli ile ödenmiş sermayenin 3,68 katına ulaşan öz varlık tutarı (dönem karı dahil) ve geçmiş yıllar zararları ile dönem net zararı düşüldükten sonra, 2018 yılı hazır değerler toplamının 69.926.444,35 TL olduğu, 27/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilmiştir.
Ticari amaçlı olarak kar payı elde etme beklentisi içerisinde olan Anonim şirket ortaklarına cüzi miktarda kar payı dağıtımı şirketin kuruluş amacına aykırıdır.
Ancak iptali istenen 5 numaralı genel kurul kararı ile hazır değerler toplamı 69.926.444,35 TL nin 1/15 ine isabet eden 4.600.000,00 TL sinin kar olarak dağıtımına karar verilymiştir.
TMK 2 gereğince alınan kar dağıtım kararı dürüstlük kuralına ve hakkaniyete, aykırı bulunmuştur. Bilirkişi raporu ile belirlenen finansal veriler çerçevesinde 5 numaralı genel kurul kararının dürüstlük kuralına aykırı olduğu belirlenmiş olup, TTK 445 vd maddeleri çerçevesinde davacının iptal talebi kabul edilmiştir.
6 numaralı Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin seçimine ilişkin kararın iptali isteminde;
6 numaralı karar ile yönetim kurulu üyeliğine üç yıl süreyle …, … ve … seçilmiştir. Yönetim kurulu, …’ın 420.000 olumsuz oyuna karşılık…’ın 546.000, …’ın 420.000, …’m 14.000 olmak üzere toplamda 980.000 olumlu oyla seçilmiştir.
Davacı ortak… TTK m. 436/1’de düzenlenen oydan yoksunluk halini ileri sürerek, yapılan oylamanın yasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir.
TTK m. 436/1 uyarınca; pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.
Oy hakkından yoksunluk, bir kimsenin anılan hükme göre ilgili olduğu şirket ile menfaat çatışmasına girmesi durumunda, bu konuya ilişkin oyunu, ortaklık menfaatlerinden çok kendi kişisel menfaatini düşünerek kullanacağı, hiç olmazsa bu konuda tarafsız kalamayacağı düşüncesine dayanmaktadır .TTK 436/1 hükmünün lafzından anlaşılacağı üzere, pay sahiplerinin oydan yoksunluğunun söz konusu olabilmesi için, genel kurulda alınacak kararın kişisel nitelikte bir işe veya işleme ya da davaya yönelik olması gerekir. Başka bir deyişle, ortağın oydan yoksun olabilmesi için onun ortaklığın karşısında sadece bir üçüncü kişi gibi yer alması gerekmektedir. Ancak yönetim kurulu üyelerinin seçimi TTK m. 436/1 kapsamındaki şahsi bir iş değildir. Bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 6 numaralı genel kurul kararında kanuna , esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık tespit edilmemiştir. TTK 445 vd maddeleri çerçevesinde davacının iptal talebi kabul edilmemiştir.
7 numaralı Şirket Yönetim Kurulu Üyelerine TTK m 395-396 ’ye istinaden yetki ve izin verilmesi kararının iptali isteminde;
Davacı ortak…; yönetim kurulu üyelerine TTK m. 395-396 uyarınca yetki ve izin verilmesine ilişkin 7 numaralı karara karşı olumsuz oy kullanarak usulüne uygun bir şekilde muhalefette bulunmuş, ardından, işbu dava ile bu kararın da iptalini talep etmiştir.
TTK’nin 395. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, yönetim kurulu üyesinin, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapması mümkün değildir. Anılan hükmün ikinci fıkrasında ise, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan 393 üncü maddede sayılan yakınlarının şirkete nakit borçlanamayacağı; bu kişiler için şirketin kefalet, garanti ve teminat veremeyeceği, sorumluluk yüklenemeyeceği ve bunların borçlarını devralamayacağı öngörülmüştür. TTK’nin 396. maddesinde ise, yönetim kurulu üyelerinden birisinin, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremeyeceği düzenleme altına alınmıştır.
Kural olarak, yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve rekabet yasağı bulunmakla birlikte, bu yasakların genel kurul tarafından alınacak bir kararla kaldırılması mümkündür. Ancak, yukarıdaki bölümde açıklandığı üzere, bu yasakların kaldırılması, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan pay sahipleri bakımından şahsi nitelikte bir işlem olduğundan, söz konusu pay sahiplerinin bu yönde alınacak genel kurul kararlarında TTK m. 436/1 ’e göre oydan yoksunluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla somut olayda, pay sahibi olan yönetim kurulu üyelerinin oydan yoksunlukları dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalara ek olarak, şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve rekabet yasağının kaldırılmasında yeterli nisabın sağlanıp sağlanmadığı hususu, her bir yönetim kurulu üyesi bakımından ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Yüksek Mahkemenin -Yargıtay 11. HD. 2014/685 E. 2014/8941 K. 12.5.2014 tarihli- içtihadı da bu doğrultudadır:
“…Ancak, dava konusu genel kurulda gündemin 9. maddesinde alınan kararla tüm yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağının kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu karar sırf yönetim kurulu üyesi X. K.. ile ilgili olmadığına göre, mahkemenin, toplantı gündeminin doğrudan yalnızca yönetim kurulu üyesi X. K..ilgilendirdiği ve oy yoksunluğu halinin yalnızca anılan yönetim kurulu üyesi yönünden aranması gerektiği yönündeki değerlendirmesi isabetli değildir. Yönetim kurulu üyelerinin tamamı yönünden yapılan oylamada 6102 Sayılı YTTK’nın 436/1. maddesi uyarınca kendileri ile ilgili rekabet yasağının kaldırılması oylamasında, anılan yetkinin verilmesine ilişkin karar ortak ile şirket arasında şahsi bir işe ilişkin olduğundan, oy yoksunluğu halinin uygulanması ve tüm yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağının kaldırılmasına karar verildiğine göre, her bir yönetim kurulu üyesi yönünden şirketle rekabet yasağının kaldırılması kararının yeterli nisapla alınıp alınmadığının belirlenmesi gerekir. Bu durumda, bir yönetim kurulu üyesi kendisi ile ilgili kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de, bu halde diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabilir. Ayrıca somut uyuşmazlıkta, yönetim kurulu üyesi X. K.. izin verilmesi oylamasında, kendisi, annesi Ş.. H. Z.. ve kız kardeşi davacı Ş.. Z..’nin oy yoksunu oldukları halde oy kullandıkları anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece, anılan hususlar göz önüne alınmak suretiyle her bir yönetim kurulu üyesinin rekabet yasağının kaldırılması oylamasında yeterli oy nisabının sağlanıp sağlanmadığı ayrı ayrı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir”
Oydan yoksunluğa ilişkin incelenmesi gereken diğer husus ise, oydan yoksun payların toplantı ve karar nisabında dikkate alınıp alınmayacağıdır. Oy hakkından yoksun olunan hallerde, pay sahiplerinin sadece oy kullanma yasağı söz konusu olduğundan, oydan yoksun pay sahipleri genel kurul toplantısına katılabilir ve görüşlerini açıklayabilirler. Bu durumda, kanımızca, oydan yoksun pay sahiplerinin oyları, genel kurul toplantı nisabında hesaba katılabilmelerine karşılık, karar nisabının hesaplanmasında dikkate alınmazlar.
Davalı … Holding A.Ş.’nin toplam hissesinin 1.400.000 adet olduğu, davacı…’ın 420.000 adet pay sahibi olduğu, bu oy miktarının TTK m. 418/1 ’de öngörülen toplantı yeter sayısını (%25) sağladığı görülmüştür. Bu nedenle, her bir yönetim kurulu üyesi bakımından, davaya konu 6 numaralı kararda toplantı nisabı sağlanmıştır.
… için yapılan karar nisabı hesaplamasında, TTK m. 436/1 gereğince, …’ın ve kızı …’ ın kullandığı oyların dikkate alınmaması gerekir. Benzer şekilde, … için yapılan oylamada da …’ın kullandığı oyların karar nisabına dahil edilmemesi gerekir. Oydan yoksun paylar hesaplamaya dahil edilmediğinde, yasağın kaldırılmasına ilişkin karardaki oy dağılımları ; …’ın 420.000 adet olumsuz oyuna karşı, 980.000. adet olumlu oyla oy çokluğu ile onaylanmıştır.
Yönetim kurulu üyeleri … (…’ın 420.000 adet olumsuz oyuna karşı, … a ait 526.000+ … a ait 14.000 olumlu oy) ve … nın (…’ın 420.000 adet olumsuz oyuna karşı, … a ait 526.000+… a ait 420.000 olumlu oy) lehine alınan şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve rekabet yasakları kararında; oydan yoksun paylar hesaba katılmadığında da gerekli karar nisabının sağlandığı sabittir. TTK 445 vd maddeleri çerçevesinde davacının iptal talebi kabul edilmemiştir.
…çin alınan (…’ın 420.000 adet olumsuz oyuna karşı, … a ait 420.000 olumlu oy) oylar arasında eşitlik söz konusudur. Bu nedenle, oy çoğunluğu sağlanamamış olup, genel kurulun 7 numaralı kararının … bakımından TTK 445 vd maddeleri çerçevesinde davacının iptal talebi kabul edilmiştir.
Sonuç olarak;
Bu tespitler ışığında; Davalı … Holding AŞ nin 23/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ait genel kurul toplantısında alınan ; 4 ve 5 numaralı kararlar ile 7 numaralı kararda … bakımından TTK 395-396 gereğince yetki ve izin verilmesine dair kararın kanuna, esas sözleşmeye ,dürüstlük kuralına aykırı olduğu sabit bulunmuştur.
3 ve 6 numaralı kararlar ile kısmen 7 numaralı karar yönünden yasal iptal sebeplerinin gerçekleşmediği anlaşılmış istem reddedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-Davalı … Holding AŞ nin 23/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ait genel kurul toplantısında alınan ; 4 ve 5 numaralı kararlar ile 7 numaralı kararda … bakımından TTK 395-396 gereğince yetki ve izin verilmesine dair kararın kanuna, esas sözleşmeye ,dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle iptaline, diğer iptal istemlerinin reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın düşümü ile bakiye kalan 14,9 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 13.769,6 TL yargılama giderinin ( bilirkişi ücreti- başvuru harcı, peşin harç , tebligat ve müzekkere gideri ) red ve kabul nispetine göre 8.261,76 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden kabul nispetine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden red nispetine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23/09/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır