Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/530 E. 2022/1003 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/530 Esas
KARAR NO : 2022/1003
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili şirketin ticari alacağı nedeni ile davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını ve borçlu şirkete Örnek No: … ödeme emrinin gönderildiğini, gönderilen ödeme emrinin borçlu şirkete 03.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini,
Davalı şirketin tebliğ edilen ödeme emrine karşı 04.07.2018 tarihli dilekçe ile icra takibindeki yetkiye, borcun tamamına, itiraz ettiğini.
TBK m. 89/1 uyarınca icra takibine borcun bir para borcu olduğunu, davalı borçlunun akdi ilişkiye herhangi bir itirazının olmadığını, akdi ilişkiyi davalının kabul ettiğini, müvekkili şirketin ticari adresinin … Cad. No. … İstanbul olduğunu, … ilçesinin İstanbul adliyesinin görev alanında bulunduğunu, bu nedenle İstanbul İcra Müdürlüğünün icra takibi konusunda yetkili olduğunu, davalı borçlu şirketin yetki itirazının yersiz olduğunu,
Müvekkili şirketin İspanya’da kurulu, … unvanına sahip şirketler grubu bünyesinde yer aldığını, davalı şirketin de, müvekkili şirketin çeşitli otellerden satın aldığı konaklama haklarını kendi müşterilerine satarak müşterilerine bir konaklama rezervasyonu hizmeti sağladığını, bu rezervasyon hizmetlerine ilişkin satın alımları, anıldığı üzere müvekkili şirketin sistemi üzerinden gerçekleştiğini, bu iş ilişkisinde davalı şirketin, kendi müşterilerinden iIgili konaklama bedelini tahsil ettiğini, rezervasyona konu konaklama hizmetini fiilen veren otellerin ise bu bedeli müvekkili şirketten tahsil ettiğini, bu anlamda müvekkili şirketin “business to business” yani “kurumlararası” şeklinde tabir edilen bir iş esasında çalışarak satın almış oluğu konaklama hizmetine ilişkin hakları davalı şirkete satmakta olduğunu, bu nedenle davalı şirketin müvekkili şirketin sistemi üzerinden satın alınan bu konaklama haklarına ilişkin bedellerini ödemekle yükümlü olduğunu,
Müvekkili şirketin, davalı şirketin kendi müşterilerine kullandırdığı konaklama bedellerinin bir kısmını tahsil ettiğini, kalan kısımlarını henüz tahsil edemediğini, müvekkili şirketin ise davalı şirkete düzenlediği faturaların davalı şirketin kayıtlarında mevcut olduğunu, davalı şirketin itirazında faturaların kayıtlarında mevcut olduğunu ancak bedellerinin Euro cinsinden değil de TL cinsinden tutulduğuna dair itirazda bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten faiz ve feriler harıç olmak üzere 113.572.94 EURO alacaklı olduğunu,
Davalı şirketin icra takibine yaptığı itirazın haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanda;
Davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasından sonra 13/03/2020 tarihli dilekçe sunmuş, davavacı tarafça bu beyana açıkca itiraz edilerek muvafakat edilmemiş, süresi içinde cevap dilekçesi sunmayan davalının davayı kabul etmediği yasal sonucu kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası takip dosyası kapsamında davacı tarafın davalı hakkında toplam 126.734,95-€ alacağın ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu
Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yasal süresi içinde vaki itirazda bulunulduğu,icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Davacı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı, miktarı ve cinsi konusunda bilirkişi Dr. … tarafından sunulan 12/10/2020 tarihli rapor ile 15/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır. Davacı tarafça rapora itiraz edilmiş, davalı taraf da kendi defterlerinin incelenmesini istemiş, ayrıca davacının davalı tarafından yapılan ödemelerin euro cinsinden olduğu iddiasının ve işlemiş faiz taleplerinin değerlendirilmesi bakımından ikinci bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmiştir.Bilirkişi … nın hazırladığı 13/05/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce 25/03/2021 ve 23/11/2022 tarihli duruşma ve ara kararlar ile davanın taraflarına ” TL ve Euro bazında muavin defter dökümlerinin , varsa Euro olarak yapılmış davalı ödemelerine ait dekontları mahkememiz dosyasına ibraz edilmesi ” konusunda sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmiştir.
Ayrıca 07/10/2021 tarihli duruşmada davacı tarafa isticvap ve yemin delilleri hatırlatılarak bu delillere başvurma konusunda kesin süre verilmiş davacı taraf bu delillere başvurmamıştır.
3. Bilirkişi olarak seçilen … ın 17/11/2022 tarihli dilekçesi üzerine hazırlanan 23/11/2022 tarihli ihtara rağmen taraflarca istenen belgeler ibraz edilmediğinden 3. Bilirkişi raporu alınamamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
… İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında 02.07.2018 Tarihinde başlatılan takipte 113.572,94 EUR asıl alacak, 13.162,01 EUR işlemiş faiz olmak üzere toplam 126.734,95 EUR alacağın talep edildiği,
Huzurdaki itirazın iptali davasında davacının 126.734,95 EUR üzerinden itirazın iptalini istediği
Davacı şirketin alacağının her iki şirketin de vergi dairesine … (BA) ve (BS) formları ile bildirildiği, davacının ticari defterleri ile, vergi dairesi kayıtlarının incelenmesi sonucu toplam KDV dahil 405.848,02 TL tutarında davacı alacağı bulunduğu
Davacı tarafça dava konusu edilip davalı tarafça sunulan cari hesap ekstresinde de yer alan faturalar nedeniyle; davalı şirketin 02.09.2016 tarihi itibariyle 229.951,39 TL ve bu bedel karşılığı 72.450,86 euro borçlu olacağı,
Dosya içeriğinde, davalı şirketin 2017 yılına ait cari hesap ekstresi bulunmadığından, davacı listesinde bulunan ve davaya konu edilen bir kısım faturaların davalı kayıtlarına alınıp alınmadığı yönünde herhangi bir tespitin yapılamadığı, davacı tarafça talep edilen, ancak davalı kayıtlarında gözükmeyen diğer faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini gösterir herhangi bir belgenin sunulmadığı,
Dava konusu fatura bedellerinin Euro olarak isteneceği yönünde yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, dosyaya sunulmadığı, ancak uygulamada şirketlerce bu hususta sözlü anlaşmaların da olabildiği,
Sözlü anlaşmanın tespiti bakımından tarafların yaptığı uygulamaların/önceki ödemelerin incelenmesi gerektiği, bu nedenle mahkememizce 23/11/2022 tarihli ara karar ile “tarafların ticari defter ve kayıtları, TL ve EUR bazında muavin defter dökümleri, varsa EUR olarak yapılmış davalı ödemelerine ait dekont suretlerinin sunulması” nın istendiği ancak istenen belgelerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın alacağı TL olarak bilirkişi raporları ile belirlenmiştir. Ancak davacı taraf icra takibinde ve mahkememizdeki itirazın iptali isteminde alacağın EURO cinsinden tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu 04/07/2018 tarihli itiraz dilekçesinde açıkca EURO cinsinden borcu olmadığını belirtmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişkide ödemelerin EURO olarak yapılacağına dair ispat külfeti davacı üzerindedir. Davacı ödemelerin EURO olarak yapılacağını dosya kapsamı belgeler ile ispat edememiştir. Bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında EURO üzerinden istenen itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Sabit olmayan davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 10.070,58-TL den 80,70-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 9.989,88-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 104.608,89-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır