Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/525 E. 2020/426 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/525 Esas
KARAR NO:2020/426

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/08/2019
KARAR TARİHİ:08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket arasında 22/12/2017 tarihli Kart Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturaların ödenmediğinden alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının Kart Satış Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Kart Satış Sözleşmesi, faturalar, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/04/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 02/05/2019 tarihinde takibe, ödeme emrine, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden konusunda uzman mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 06/03/2020 tarihli raporu özetle; ”Davacıya ait 2019 yılı defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalının davaya cevap vermediği gibi, uzlaşmayayada katılmadığı ve defter ibrazında bulunmadığı, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında 22/12/2017 tarihli Kart Satış Sözleşmesinin var olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 22/04/2019 takip tarihi itibariyle 19.408,51 TL alacaklı olduğu, yalnız takip talebinin 19.516,06 TL olduğu, aradaki fark olan 107,55 TL’nin hesaplanan faizden kaynaklandığı, davacı alacağının 19.408,51 TL olarak kabul edilmesi gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Kart Satış Sözleşmesi imzalandığı, buna göre davacı tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme olanağı sağlandığı, davacı tarafça hizmet verilmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığı, düzenlenen fatura bedelinin ödenmediği, davacı tarafça bedelin tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın ana para alacağının 18.640,00-TL olarak hesaplandığı anlaşıldığından talep gibi davanın kabulüne, davalı tarafça ödeme yapılmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız ve kötü niyetle itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 18.640,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 18.640,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.273,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 220,75-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.052,55-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 220,75-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 102,15-TL posta gideri olmak üzere toplam 702,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2020

Katip …
e~imzalıdır.

Hakim …
e~imzalıdır.