Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2020/19 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/514 Esas
KARAR NO : 2020/19
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 06/11/2016 tarihinde müvekkiline ait … Almanya plakalı araca … (… Araç Kiralama) şirketine ait … plakalı aracın haksız olarak çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, … Araç Kiralama Şirketine ait aracın … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, 06.11.2016 tarihli kazanın … Sigorta şirketine derhal haber verildiğini, şirket yetkililerinin müvekkili ile irtibata geçtiğini ve kaza tesbit tutanağı dahil olmak üzere bilirkişi raporunu istediklerini, istenen tüm belgeler davalı şirkete Alman ekspertiz raporu da dahil olmak üzere teslim edildiğini, iş bu kaza ile ilgili olarak 10/11/2016 tarihli Alman ekspertiz raporuna göre 3.690,06 Avro KDV hariç tamir masrafı ve ayrıca 578,00 Avro KDV hariç ekspertiz masrafı alacaklarının bulunduğunu, davalı şirketten herhangi bir netice alınamadığından bahisle toplamda 4.268,06 Avro alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödeme tarihideki geçerli Euro – TL kuru üzerinden Türk Lirası olarak davalıdan tahsil edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kazanın 06/11/2016 tarihinde meydana geldiğini, davacının davasını ise 06/08/2019 tarihinde ikame ettiğini, kaza tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıldan fazla bir zaman geçmesinden kaynaklı olarak söz konusu davanın zamanaşımına uğradığını, davanın esasına ilişkin olarak somut olayda davacı tarafından dava öncesinde müvekkil şirkete geçerli bir hasar talebi iletilmediğini, zararın tespiti için gerekli evrak (tam doldurulmuş kaza tespit tutanağı, yeşilkart poliçesi, mağdur aracı ruhsatnamesi, aracın kasko sigortacısından ödeme alınıp alınmadığına dair beyan yazısı) ibraz edilmediğini, davacı tarafça dava şartları oluşmadan dava yoluna gidildiğinden davanın reddi gerektiğini, yabancı bir ülkeden temin edilen ve yabancı dilde yazıldığı için neye ait olduğu anlaşılamayan, ekspertiz raporu olduğu iddia edilen bir belge ile Türkiye sınırları içinde geçerli olan ZMSS poliçesi üzerinden ödeme talep edilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Türkçe tercümesi dahi bulunmayan evraka istinaden talepte bulunulması hukuka uygun olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirletin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tazmini isteminine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu meydana gelen kazadaki tarafların sigortalı araç sürücülerinin kusur oranı ve hasar bedeli zararının poliçe kapsamında olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflarca delil olarak; Alman kaza ekspertiz raporu, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen maddi hasarın karşı taraf zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. Davalı taraf süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109 ncu maddesinin “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmünü düzenlediği, davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü kazadan sonra öğrendiği, sigorta şirketine başvuru yaptığı ancak işbu davayı öğrendikten sonraki iki yıl içerisinde açmadığı, zamanaşımını kesen sebeplerin dosya kapsamında bulunmadığı, davalı tarafın süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 465,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye 411,36-TL harcının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/01/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪