Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/474 E. 2021/623 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/474 Esas
KARAR NO : 2021/623
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili adına kayıtlı … plakalı … … marka 2013 model aracı ile 12/12/2016 tarih ve 14:50 saatelirnde D-100 karayolu üzerinde sağ şeritte yasal hız limiti içerisinde seyir halindeyken davacının aracına, Çağlayan metrobüs durağına geldiği sırada davalı … … sevk ve idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı olan … plakalı … marka 2008 model araç ile davalı … …’in kusurlu eylemi sonucu sağ arka kısmına çarpıldığını, bu çarpmanın etkisiyle davacı müvekkkil aracının son ön kısımları ile metrobüs bariyelerine çarptığını, ve akabinde araç spin atarak sağ arka kısmı ile davalı … …’in kullandığı aracın sol ön kısımlaranı çarptığını, bunun neticesinde davaıc müvekkil yine aynı yönde onta şeritte seyir halinde olan dava dışı … ’ın kullandığı … plakalı aracın sol yan kısımlaına aracın kontrolunü kaybatmesi dolayısya çarpmak durumda kaldığını, kazaya ilişkin olarak trafik polislerince maddi hasarlı kaza tespit tutunağı düzenlendiğini, raporda kazanın davalı … …’in kusurlu eyleminden kaynaklı olarak oluştuğunu, aracın maliki olan … ‘ın … plakalı aracın maliki konumunda olmasından ötürü kusursuz sorumsuzluğunun bulunduğu, keza 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 3. Maddesinde işleten kavramını araç sahibi veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicildi kayıtlı görünen kişi olduğu, davalı … ‘ın da davaya konu trafik kazasıında sorumlu olacağının açık olduğu, … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğun ise ilgili yasalar gereği tazminatlardan sigorta şirketlerince ZMMS kapsamında trafik kazalarında kaynaklanan tazminatlardan sigorta şirketlerinin sorumlu olacağı, diğer davalı … A.Ş. Yönünden ise; davacı müvekkiline ait … markalı aracın … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/ … değişik iş sayılı dosyasına bilirkişiler tarafından sunulan raporda”…. Yaşanan kaza neticesinde … plakalı aracın sadece sağ ön airbaglerinin darbe sonucu açılırken, yapılan keşif esnasında da gözlemlendiği üzere, özellikle darbeyi aldığı bölge olan sürcücü tarafı sol ön tarafta bulunan hava yastıklarının açılmadığının gözlemlendiği.” şeklinde tespit yapıldığı, yine aynı raporda bilirkişiler “…dolayısıyla oluşan darbenin şiddetiyle, her iki sensörün devreye girmemesi araç üzerindeki soru işaratlerini birlikte getirdiği ve araçta hava yastıklarının açılmamasının imalat hatası olarak görülmesi sonucunu doğurduğu, bu gerçekler ışığında aracın kullanıcıya standartlara uygun kullanım sağlanmadığı, dolayısıyla gizli ayıp veya üretim hatası olduğu aşikar olup, davaya konu aracın hava yastıklarının işlevini yerine getirmesi durumunda, sürücünün böyle şiddetli bir kazada etkilenme olasılığını önleyeceği açıktır” şeklinde raporunu ibraz ettiklerinden davacıya ait aracın olası bir kaza durumunda hava yastıklarının açılarak can kaybı yaşamasını engellemesi ve dahi sürücünün en az hasar ile kazayı atlatmasını sağlaması gerekirken, hava yastıkları açılmayarak … tarafından üretilen davacı tarafça kullanılan aracın gizli ayıplı olması hususu müvekkilinin yaşadığı olayda uğradığı zarardan dolayısıyla … A.Ş.’nin de sorumlu olacağının aşikar olduğunu, tüm bu olaylar neticesinde müvekkilinin ruhen ve bedenen manevi olarak zarara uğradığını belirterek müvekkilinin uğradığı maddi zararların tazmini için tüm davalılar aleyhine daha sonra bilirkişi marifetiyle yapılacak hesaplama doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, davacı müvekkilinin uğradığı manevi zararın bir nebze olsun giderilmesi için 1-2 ve 3 nolu davalılar aleyhine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, her iki tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/05/2019 tarih ve 2018/… Esas – 2019/… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gelmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Huzurdaki davada mahkememizin görevli olmadığını, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, TTK madde 4. Gereğince mutlak ticari dava olup ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca Karayolları Trafik Kanununa göre davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulen reddinin gerektiğini, her ne kadar müvekkilin şirket kayıtlarında değer kaybı talepli açılmış bir hasar dosyası tespit edilse de bu dosyada yapılan değişik iş, hasara tespit dosyası nedeniyle açıldığını, davacı tarafından müvekkil şirkete başvuru yapılmadığı, bu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkının bulunmadığını, bu nedenle de davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının başlatmış olduğu icra takibinin başvuru şartı olarak değerlendirilemeyeceğini, esasa ilişkin olarak da dava konusu kaza nedeniyle … Sigorta Anonim Şirketi tarafından müvekkil şirkete rücu talebinde bulunulduğu, ve … numaralı hasar dosyasının açıldığı belirlendiği, bu talep sonrası şirket tarafından … plakalı aracın hasarı için 23.387,00 TL rücu ödemesi yapıldığı, bu şekilde davaya konu aracın kasko sigortacısı tarafından aracın hasar bedelinin karşılandığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maddi hasar için talep edilen miktar fahiş bir miktar olduğunu, kabulünün mümkün olmayacağını, müvekkil şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının gerçek zararının tesptinin gerektiğini, bu sebeple dosyada bilirkişi incelemesinin yapılması gerektiğini, davacı tarafın ekspertiz ücreti talebinin reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; dava konusu aracın ilk sahibi tarafından 07/03/2013 tarihinde, davacı tarafından ise 06/11/2013 tarihinde iktisap edildiğini, davaya konu trafik kazasının ise 12/12/2016 tarihinde meydana geldiğini, gerek davacı tarafından ikinci el olarak satın alınan aracın yasal garanti süresinin geçmesi, gerekse tazminat talebi için öngörülen zamanaşımının dolmuş olması sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davaya konu aracın 2. El araç olması Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenmesi gerektiği, bu doğrultuda yetkili mahkemenin dava gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi şeklinde olduğunu, müvekkil şirketin yerleşim yerinin .. olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddinin gerektiğini, ayrıca davacının kaza yapmasının nedeni ya da kazanın diğer tarafı müvekkil şirket olmayıp, yapılan işlemi de garanti kapsamında olmadığını, ayrıca müvekkkil şirket ile davacı arasında tüketici ilişkisi hakkında Kanun’a değil, Borçlar Kanuna tabi olduğunu, esasa ilişkin olarak davaya konu araçtaki üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmamasına rağmen davacı, meydana gelen kazanın sonuçlarını müvekkil şirkete yükleme çabası içinde olduğunu, davaya konu trafik kazasında 12/12/2016 tarihinde meydana geldiğini, huzurdaki davanın ise 28/12/2018 tarihinde ikame edildiğini, aracın 2013 yılında ikinci el olarak satın alınmasından bu yana 5 yıl, kaza tarihinden ise 2 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen davacının müvekkil şirkete karşı husumet yöneltilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı aracın seyir halindeyken kaza yaptığını, söz konusu kazada aracın yolcu hava yastığını açılmasına rağmen sürücü hava yastığının hatalı şekilde açılmadığını iddia ettiğini, davacının iddialarının aksine araçta üretimden kaynaklı bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … in cevap dilekçesinde: 12/12/2016 tarihinde saat 14:50 civarında D-100 karayolu Çağlayan metrobüs durağı civarında … plakalı aracıyla seyir halindeyken önünde gitmekte olan … plakalı aracın önüne sahipsiz köpeğin çıkması üzerine köpeğe çarpmamak için ani fren yaparak direksiyonu sola kırdığını, önündeki araca çarpmamak için sağ şeride geçmek zorunda kaldığını, havanın yağışlı olması nedeni ile de önündeki aracın kayarak drif yaptığını, bu sırada kendi sağ tarafında seyir halindeki … plakalı araçta sağa kaçmaya çalıştığı ve kendi aracının sağ yan tarafına çaptığını, aracının çarpma etkisiyle … plakalı aracın arka tamponuna çaptığını, zincirleme bir kaza olduğunu, kazada seyir hızlı olmadığı için yaralanan kimsenin olmadığını savunarak davanın reddine talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle zarar görüldüğünden bahisle açılan maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Davacı vekili 27/07/2021 tarihli dilekçe ile; davalı taraflar ile uzlaşma sağlandığından bahisle davasından feragat ettiğini bildirmiş ve yapılan incelemede vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davalı … Anonim Şirketi vekili 5 nolu celsedeki beyanında; eğer diğer tüm davalılar tarafından da dava takip edilmeyecekse davacı tarafın feragati sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
GEREKÇE :
Davacı vekilinin 27/07/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin hüküm ifade etmesinin, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 256,17-TL harçtan mahsubu ile bakiye 196,87-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/09/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪