Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/453 E. 2021/391 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/453
KARAR NO : 2021/391
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, Davaya ve takibe konu alacak ve fatura, müvekkilin davalı tarafa yapmış/satmış olduğu … ve … Yönetim hizmetinden kaynaklandığını, İşbu hizmete ilişkin davalı/borçlu tarafa (28.02.2019 tarih, … sıra numaralı, 25.01.2019 tarihl… sıra numaralı, 18.12.2018 tarihli … sıra numaralı, 19.12.2018 tarih, … sıra numaralı, 20.11.2018 tarihi … sıra numaralı, 22.10.2018 tarihl … sıra numaralı, 22.10.2018 tarih … sıra numaralı, 28.10.2018 tarih … sıra numaralı, 7.09.2018 tarihli … sıra numaralı, 27.07.2018 tarihl … sıra numaralı, 21.06.2018 tarih … sıra numaralı, 25.04.2018 tarih … sıra numaralı, 29.03.2018 tarih … sıra numaralı,18.12.2018 tarih,… sıra numaralı faturaların fatura edildiğini, faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiğini, Davalıya yapılan hizmet gereği işbu fatura bedellerinin bir kısmı ödendiğini, 20.672,40 TL’lik miktarın ödenmediğini, müvekkili alacaklı dava konusu fatura içeriğindeki malları yaptığını ve davalıya teslim de ettiğini, müvekkilinin borçluya teslim ettiği malları faturalandırdığını ve faturasını usulüne uygun şekilde ticari defterlerine işlediğini, bu sebeple davalı itirazının haksız olduğunu beyanla;
Davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkiye itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin adresinin Ataşehir İstanbul olması sebebiyle yetkili mahkemenin ve yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, bu sebeple öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini,
Esasa ilişkin beyanlarında; fatura akdinin ilişkinin varlığı için yeterli olmadığını, Müvekkilinin yaptığı araştırmalarda davacı yanın vermediği hizmetler için fatura düzenlediğini tespit ettiğini, Müvekkilinin çeşitli markaların reklam çalışmaları ile sosyal medya hizmetlerini sürdürdüğünü, söz konusu markaların reklamlarını bir kısım reklam ajansları aracılığıyla yaptığını, bu doğrultuda müvekkilinin … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘ye ait bir marka olan … Makarnalarının reklam çalışmaları için davacı ile anlaştığını, davacı … isimli internet sitelerinde … na ait sayfalar oluşturduğunu, reklamlar yaptığını, reklamların izlenme, tıklanma, etkileşim sayılarına göre faturalar düzenlediğini, Müvekkilinin söz konusu faturalarda yer alan rakamlar ile adı geçen internet sitelerinin bazılarına ait kullanıcı panellerinde yer alan rakamları karşılaştırdığında, davacının uzun bir süre reklam çalışması yapmadığını, reklam çalışması yaptığında ise görüntüleme ve izlenme sayısının faturalarda yer alan sayılardan çok daha düşük olduğunu tespit ettiğini, müvekkilinin bu tespit üzerine davacıdan, adı geçen internet sitelerinde yer alan sayfaların ve/veya reklamların, siteler tarafından oluşturulan izlenme raporları ile davacının kullanıcı panellerinde yer alan raporların, kendisi ile paylaşılmasını istediğini, ancak davacı müvekkilinin bu talebini başka müşterilerin de bilgilerinin aynı yerde olduğu gerekçesiyle reddettiğini, müvekkilinin bu bilgilerin davacı tarafından verilmemesi nedeniyle, söz konusu internet sitelerine mail yoluyla başvurduğunu, ancak bu başvurusuna da bir cevap alamadığını, Müvekkilinin … isimli internet sitesinde kendi imkanları ile yaptığı araştırmalarda, davacı yanın raporladığı izlenme oranları ile gerçek izlenme oranlarının birbiriyle uyuşmadığını, hatta bazı aylar hiç reklam çalışması yapılmadığını tespit ettiğini, … isimli internet sitesinde 7 Ağustos 2018 ile 21 Kasım 2018 tarihleri arasında … Makarnaları için hiç reklam çalışması yapılmadığı halde davacı tarafından söz konusu markaya ait reklamların bu tarihler arasında 70.372 kere izlendiği ifade edildiğini, diğer aylarda ise davacı tarafından belirtilen izlenme oranlarının gerçeklerle uyuşmadığını, örneğin 27 Haziran 2018 ile 27 Temmuz 2018 döneminde davacı tarafından belirtilen izlenme oranının 21.343 olmasına rağmen, gerçekte 7.477 olduğu ve diğer aylarda da gerçek izlenme oranları ile davacı tarafından raporlanan izlenme oranlarının birbirini tutmadığı tespit edildiğini, yine Kasım 2018 döneminde … isimli sitede de hiç reklam verilmediğinin anlaşıldığını, ancak müvekkilinin … isimli internet sitesinin diğer aylarına, … isimli internet sitesinin ise hiçbir ayma ulaşamadığından bu sitelerdeki izlenme oranlarım tespit edemediğini, davacının vermediği hizmetler için fatura düzenlemesi, verdiğini iddia ettiği hizmetlere ilişkin verileri paylaşmaması ve nihayetinde fatura bedellerini talep etmesi ne denli kötü niyetli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu beyanla; davanın reddine, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen reklam hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30.017,79-TL alacağın tahsili amacıyla 04/04/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 11/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 18/04/2019 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2017, 2018, 2019 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, SMMM Bilirkişi … ve Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 28/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafından düzenlenen faturaların Yasal Defterinde yer aldığı, defterini yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı. Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Davalı tarafın, Davacının düzenlediği faturaları Yasal Defterine kaydettiği, Davalının defterini yasaların emrettiği şekilde tuttuğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Davalı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Davalının iddiada ettiği gibi Davacının Reklam görüntüleme ve izlenme sayısını dava dosyasındaki paylaşılan bilgiler ışığında hatalı verdiği, Davacının Davalı tarafa Hizmet verdiği ve verdiği Hizmeti de Faturalandırdığı, Davaya konu hizmetle ilgili, digital platformlarda gösterilecek Reklama ait görüntüleme ve izlenme sayısında taraflar arasında yapılmış yazılı sözleşme ve gösterim bilgilerinin olmadığı, Bilgilerin var olmamasından dolayı Davalının haklılığını ispatlayabilecek bir bilgiye erişilemediği, her iki tarafında mevcut işletme defterindeki mali kayıtları sonucunda 12.884,40TL’lik davacı alacak Bakiyesinde Mutabık oldukları; bu rakamdan sonra Davalı tarafından paylaşılan, Davacı Tarafın 12.1.2018 tarihinde Ticarete başlayıp Defter tasdiki yaptırdığından Mali kayıtlarında, davalı’ya ait 09.1.2018 tarihli 4.000.-TL’hk ödemesinin yer almadığı, bu ödemenin de bu dava özelinde ödeme olduğu kabul edilebileceği, Davalının öne sürdüğü, davalının babası dava dışı … tarafından “Digital reklam ödemesi” açıklaması ile yapılan toplam 4.800.-TL ödeme konusunda Davacının Dava dosyasına o döneme ait … adına fatura sunması durumunda dikkate alınmaması gerekeceği, Dava dışı …’in de bu ödemeyi Davacı tarafa vapma nedeni konusunda paylaşımda bulunmadığından mevcut durumda tarafımızdan değerlendirmeye alınmadığı, mahkeme tarafından a bendinde sayılan ödemenin Cari Hesaptan düşülmesine karar verilirse, bu durumda Davacının Davalıdan (12.884,40 – 4.000=) 8.884,40 TL Alacaklı olacağı, 8.884,40 TL için ise işleyen faizin 284,47 TL olduğu, Mahkeme tarafından 12.884,40 TL tutarlı Alacak olduğu kanaatinde olunması durumunda Takip tarihine kadar Davacının (Temerrüt Faiz oranlarından) 536,29 TL Vade farkı alacağı olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davalı tarafça … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘ye ait bir marka olan … Makarnalarının reklam çalışmaları için davacı ile anlaştığı, davacı … isimli internet sitelerinde … Makarnalarına ait sayfalar oluşturmak sureti ile reklamlar yaptığı ve bu reklamların izlenme, tıklanma, etkileşim sayılarına göre faturalar düzenlediği hususunda uyuşmazlık mevcut olmayıp davacının davalı tarafa yapmış/satmış olduğu Sosyal Medya Reklam ve … Reklam Yönetim hizmete ilişkin 28.02.2019 tarih, … sıra numaralı, 25.01.2019 tarihl… sıra numaralı, 18.12.2018 tarihli … sıra numaralı, 19.12.2018 tarih, … sıra numaralı,20.11.2018 tarihi … sıra numaralı,22.10.2018 tarihl … sıra numaralı,22.10.2018 tarih … sıra numaralı,28.10.2018 tarih … sıra numaralı, 7.09.2018 tarihli … sıra numaralı,27.07.2018 tarihl … sıra numaralı, 21.06.2018 tarih … sıra numaralı, 25.04.2018 tarih … sıra numaralı,29.03.2018 tarih … sıra numaralı,18.12.2018 tarih,… sıra numaralı faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiği iddia edilmesine rağmen davalıya yapılan hizmet gereği işbu fatura bedellerinin bir kısmı ödenmesine rağmen bakiye 20.672,40 TL’lik miktarın ödenmemesi nedenine dayalı başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemi olduğu,
Davalı tarafça 9.1.2018 tarihli havale ile 4.000,-TL ve 9.2.2018 ve 23.2.2018’de … in Toplam 4.800.-TL’da … havalesi ile ödeme iddiasında bulunulduğu görülmüş olup; ibraz edilen dekontlar ile Dava dışı …’e ait hesaptan “Digital reklam ödemesi” açıklaması ile Davacı …’e 9.2.2018 tarihinde ve 23.2.2018 tarihinde aynı tutarda 2.400.-TL olmak üzere TOPLAM 4.800.-TL daha havale yapıldığı,
Davacı ( (a; … corn) tarafından 8.4.2020 tarihinde gönderilen mailde “… ile olan ticari ilişkimiz Mart 2018 tarihinde başlamıştır. İlk ödeme de 30.03.2018 tarihinde yapılmıştır ve ekteki hesap ekstresihde de yer almaktadır. Bu sebeple, yukarıda bahsi geçen ödemenin davaya konu olan faturalarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Davacı yanca taraflar arasındaki ticari ilişkinin Mart 2018 tarihinde başladığını bu havalelerin davalı babası … ile davacı eşi olan … arasındaki kişisel borç-alacaktan kaynaklandığını, ticari hayata 12 Ocak 2018 tarihinde başladığını, bu tarihten önceki taraflar arasındaki para işlemlerinin aralarında daha sonra kurulan Ticari ilişkiye ait olmadığını iddia ettiği görülmüştür.
Davalı … firması ticari defterlerinin incelenmesinde davcı kayıtların da yer alan tüm bilgileri teyit ederek Davacının kayıtlarında yer alan Belgelerle bire bir örtüştüğü ve Cari hesap kaynaklı işlemlerden dolayı Davalının 12.884,40 TL davacı tarafa BORCU olduğu anlaşılmıştır.
Osman Benhan Gezer tarafından Davacı tarafa dava konusu ticari ilişki içinde 09.01.2018 tarihinde … ’ın havale sistemi … com üzerinden 4.000.-TL ödediği ve yine Davalı … ’in babası Dava dışı …’e ait hesaptan “… reklam ödemesi” açıklaması ile Davacı …’e 9.2.2018 tarihinde ve 23.2.2018 tarihinde aynı tutarda 2.400.-TL olmak üzere TOPLAM 4.800.-TL ödeme yaptığı iddiasına ilişkin olarak: 2018 yılında, tarafların İşletme Defteri tuttuklarından “Havale ile ödemeleri” defterlerine kaydetmelerine gerek bulunmadığı, her ne keder davacı tarafça ticari hayatın Mart 2018 tarihinde başladığı beyan olunmuş isi de davalı tarafından davacı adına gönderilen ve inkar edilmeyen ve aksi ispat edilmeyen 09.01.2018 tarihindeki 4.000,-TL’lık Davalı ödemesinin taraflar arasındaki Cari Hesaptan düşülmesi gerektiği ,
Davacı taraf dava dışı davalının babası … tarafından 09,01.2018 tarihinde “Digital reklam ödemesi” açıklaması ile Davacı hesaplarına yapılan toplam 4.800.-TL ödemenin de davacı tarafından dava dışı ödeme yapın … ile davacı eşi … arasında var olduğu iddia olunan para alış veriş nedeniyle ve Neslihanın kendisine ait şahsi hesabı olmadığından onun adına yapıldığı iddia olunan ödemenin ise davacı tarafça kabul edilmesi de hayatın olağan akışına aykırı bu iddianın davacı tarafça ispat edilemediği bu nedenle ticari ilişki kapsamında davacıya ait ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılarak 4.800.-TL’nın Davacının Toplam Alacak Bakiyesinden düşülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında Davalının bu ticari ilişkiden dolayı (12.884,40 – 4.000 – 4.800 TL ) 4.084,40-TL borçlu olduğu , takipten önce temerrüt koşullarının oluşmadığ. TTK 1530 maddesi uyarınca faiz talebinin TBK 117 . Maddesinde yer alan koşullara bağlı olduğundan ve takip öncesi borçluya temerrüt ihtarı gönderilmediğinden faiz koşulları oluşmadığı, takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 4.084,40-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 816,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 279,01-TL Harçtan peşin alınan 187,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 91,61-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 231,80-TL ilk gider, 64,05-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.795,85-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 540,82-TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır