Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2019/1058 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2019/1058

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle )
DAVA TARİHİ : 09/04/2014
KARAR TARİHİ : 18/11/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davalı sigorta şirketine ZMM Trafik Poliçesi ile sigortalı, sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki… plaka sayılı araç ile 27/02/2011 tarihinde Akçakale istikametinden Şanlıurfa istikametine seyir halinde iken kusurlu olarak tek taraflı kazaya sebebiyet verdiğini, kazada müvekkillerinin murisi …’in vefat ettiğini, kendi kusuru ile vefat eden sürücü ve işletenlerin mirasçılarına sigorta şirketleri tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödenmemekte iken Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/06/2011 tarih ve 2011/17-142 Esas, 2011/1411 karar sayılı kararı ile bundan dönüldüğünü, müvekkillerinin müteveffa …in ölümü ile destekten yoksun kaldıklarını beyanla, toplam 10.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle:
Karayolları Trafik Kanununa göre trafik kazasından kaynaklanan taleplerin iki yılda zamanaşımına uğradığını, dava konusu talepte ceza davası açılmamış olduğundan uzamış ceza zamanaşımı süresinin de uygulanamayacağını beyanla öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddini, bu talep kabul edilmediği takdirde esas yönünden reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; ZMM sigortacısına yöneltilmiş destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2014/118 – 2016/229 sayılı ve 29/03/2016 tarihli zaman aşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8709 Esas, 2019/3156 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararını bozmuş, bozma ilamında; “Kaza 27.02.2011 tarihinde gerçekleşmiş, davaya konu trafik kazası sonucu davacıların sürücü desteğinin vefat ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. KTK’nin 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkûmiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir kişinin ölümü ile sonuçlanan söz konusu trafik kazası da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir ve sürücü davacılar desteğinin vefat etmiş olması sonuca etkili değildir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. KTK’nin 109. maddisinin 2. fıkrasındaki “cezayı gerektiren fiil” ifadesinin seçilmesi zamanaşımı yönünden yukarıda da açıklandığı gibi soruşturma veya kovuşturma yapılması koşullarının aranmadığı sonucunu doğurmaktadır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK öngörülen ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi açıklanmıştır.
Davacı vekili 16/11/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükümü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
HÜKÜM /
1-Davacı vekilinin vaki feragati nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınan 451,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 10.111,83 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile YARGITAY da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/11/2019

Katip
e-imza

Hakim
e-imza