Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/440 E. 2020/451 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/440 Esas
KARAR NO : 2020/451
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … isimli şahsın müvekkili şirketin sağlık sigortası güvencesi kapsamında bulunduğunu, …’in 25/07/2014 tarihinde araç içi trafik kazası sonucu yaralanarak tedavi gördüğünü ve trafik kazası nedeniyle ortaya çıkan tedavi giderlerinin müvekkil şirket tarafından karşılandığını, …’in yaralanmasına sebebiyet olan ve kusurlu bulunan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi olduğunu ve 7.505,25 TL’lik tedavi masrafının 02/10/2015 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiğini ancak davalılardan herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkil şirkete ödeme yapmayan davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2016/19885 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin cevap dilekçesi özetle; usule ilişkin olarak görev, zamanaşımı defi ve davanın süresinde açılmadığı itirazlarında bulunmuş, esasa ilişkin olarak sigorta şirketlerinin halefiyete dayalı rücu haklarının doğabilmesi için mevzuata uygun ödeme yapmaları gerektiğini, yapılan ödemenin Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen Genel Şartlara uygun bir ödeme olmadığını, davaya konu kaza ile ilgili müvekkili kuruma tedavi gideri fatura edildiğini, başkaca ödemeyle yükümlü olmadıklarından davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili beyan dilekçelerinde özetle; davacı sigortanın, hastanenin kanun hükümlerine aykırı olarak talep etmiş olduğu giderleri ödeyerek lütuf ödemesi yapmış olduğundan bu giderleri kendilerinden talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/19885 Esas sayılı icra dosyası, sağlık sigorta sertifikası, poliçe, faturalar, hastane evrakları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2016/19885 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 21/06/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 4.053,00-TL SGK için asıl alacak ve 3.452,25-TL … Sigorta AŞ.için asıl alacak olmak üzere toplam 7.505,25-TL talep edildiği, ödeme emrinin davalı … Sigorta AŞ.ye 27/06/2016, davalı SGK’ya 29/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından 28/06/2016 tarihinde takibe, ödeme emrine, borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı SGK vekili tarafından 01/07/2016 tarihinde ödeme emrine, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçluların itirazlarının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın trafik kazası kusur konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi, yapılan tedavi giderlerinin kazayla bağlantısı ve uyarlı olup olmadığı konusunda uzman doktor bilirkişi ve SGK mevzuatı konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiş olup, Makine Mühendisi bilirkişi Prof.Dr. … , Ortopedi ve Travmlolji Uzmanı/Tazinat Hesap Uzmanı bilirkişi Op.Dr…. ile Sosyal Güvenlik Uzmanı/Hukukçu bilirkişi Av. … tarafından sunulan 17/02/2020 tarihli heyet raporu özetle; ”Davalı trafik sigortacısı … Sigorta AŞ.nin dava dışı sigortalısı … Suh’un %100 kusurlu olduğu, davacının dava dışı sigortalısı …’e yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, yapılan tıbbi değerlendirme sonucunda davacının dava dışı sigortalısı …’a yapılan tedavilerin davaya konu trafik kazasındaki yaralanması ile illiyetli ve uygun olduğu, tedavi giderlerinin ülkemizdeki kişiler ve kurumlar arasında serbest piyasa koşullarında belirlendiği hususu göz önünde bulundurulduğunda davacı yanca talep olunan 7.505,25 TL tedavi giderinin uygun olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, trafik kazası sonucu yaralanmalarda hastanelerdeki tedavi giderlerinden SGK’nun SGK ile anlaşmalı olan-olmayan sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinden SUT fiyatı esasları ile sorumlu olduğu ve yapılan tedavilerin SUT fiyatının dava dilekçesinde belirtildiği gibi %8 KDV dahil 4.053,00 TL olduğu, kusur oranları da göz önünde bulundurulduğunda kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Kanun kapsamında kalan 4.053,00 TL’den davalılardan SGK’nun sorumlu olacağı ve bu bedele kadar rücu hakkının bulunduğu, davacı yanca talep olunan tedavi giderlerinden davalılardan SGK’nun sorumluluğunu aşan ve trafik sigorta poliçe limit kapsamında kaldığı görülen 3.452,25 TL’lik kısımdan da diğer davalı trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olacağı ve davacının tedavi giderlerinin mahkemenin uygun görmesi halinde bu bedele kadar rücu hakkının bulunduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi heyet raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin sigortalısının trafik kazası geçirdiği, … Üniversitesi Hastanesine gittiği, burada ilk müdahalesinin yapıldığı, daha sonra kendi isteğiyle … Hastanesine gittiği, Özel Sağlık Sigortası Hasta Bilgi Formu doldurularak tedavisinin yapıldığı, davaya konu faturanın bu tedaviye ilişkin oluşturulduğu, … Hastanesi’nin trafik kazasından kaynaklı işlem başlatmayıp sigortalının kendi isteğiyle özel sağlık sigortasına bağlı işlem başlattığı, bu suretle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın trafik kazalarına bağlı tedavi giderlerine ilişkin genelgesine aykırı davrandığından davalıların bu konuda bir sorumluluk ve yükümlülükleri bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 54,40-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 90,58-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 36,18-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪