Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/438 E. 2022/311 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/438 Esas
KARAR NO : 2022/311
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirketin “…” adlı uygulaması aracılığı ile “… -Ankara”da geçerli olmak üzere 50,00-TL ve üzeri “…” alışverişlerinde davalı şirketin sahibi olduğu “… Okullarındaki ingilizce kurslarında %50 indirim ile kayıt olma imkânı sağlayan kampanyanın düzenlendiğini, kampanya kapsamında davalıya hizmet verildiğini ve davalı adına 13.09.2017 tarihli A-… seri-sıra numaralı 3.540,00TL tutarlı fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının 8 günlük yasal sürede faturaya itiraz etmediğini, daha sonra davalı şirket bünyesinde çalışan ve hizmeti talep eden yetkilinin işten ayrıldığı bilgisinin verildiğini ve fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine … icra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla; davalının …. icra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında hiçbir anlaşma, sözleşme, görüşme bile olmamasına doğal olarak da hizmet vs bile alınmamasına rağmen davacı tarafından indirim, kupon vb isimler altında müvekkilinden para koparılmaya çalışıldığını, müvekkili şirketin Ankara’da birçok şubesi olan yıllardır eğitim sektöründe markalaşmış bir eğitim kurumu olduğunu, hiçbir zaman öğrenci sıkıntısı çekmediğini, eğitim ve öğrenci kalitesini düşürmemek amacı ile de indirim, kampanya, çek vb yollara ihtiyaç duymadığını, davacı şirketin ismini ilk kez huzurdaki davaya konu icra takibi ile öğrenildiğini, takibe de herhangi bir borçlarının olmaması ve hizmet bile alınmamış olması nedeni ile itiraz edildiğini, davacı yan tarafından hiçbir surette sözleşme, anlaşma ve fatura tebliğini gösterir evrak sunulmadığını, kendi kendisine tek taraflı olarak fatura düzenleyen ve müvekkiline tebliğ bile etmeyen davalının 8 gün içerisinde itiraz edilmedi vb şeklinde soyut iddialarda delil üretmeye çalıştığını, şayet davacı belirttiği gibi bir anlaşma olsa ve sonucunda hizmet alınsa idi davacının; taraflar arasındaki sözleşmeyi – verdiği hizmete ilişkin evrakları – indirime hak kazanan kişilerin listesini sunması gerektiğini, ancak davacı bunların hiçbirini sunmadan, tek taraflı olarak hazırladığını iddia ettiği bir kısım görüntüler sunduğunu, yalnızca delil olarak sunulan afiş mi internet sitesi görüntüsü mü nasıl bir evrak olduğu ve de icra takibinden önce mi sonra mı düzenlendiği belli olmayan delillerin kabulünün mümkün olmadığını, müddei iddiasını ispatla mükelleftir ilkesi gereği itirazın iptali davasında ispat yükünün davacıda olduğu yönünde hiçbir ihtilaf olmayıp; davacının tebliğ edilmeyen, ticari defterlere işlenmeyen bir fatura ve ne olduğu belli olmayan tarihsiz, imzasız, tek taraflı düzenlenen kupon vb evraklarla iddiasını kanıtlamadığını, söz konusu husus davalının ticari defterlerinin incelenmesi ile de açıklığa kavuşacağını beyanla; açılan davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
26.11.2019 tarihli … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu özetle; Davalı şirketin 2017 ve 2018 yıllan yevmiye defterlerinin açılış noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapıldığını, ancak kapanış onaylarının yapılmadığını, bu nedenle TTK gereği ticari defterlerinin kendileri lehine delil teşkil etmeyeceğini, davalı şirketin 2017 ve 2018 yılı yevmiye defterleri ve belgelerinin incelenmesinde, davacının, davaya ve icra takibine konu etmiş olduğu 13/09/2017 tarih ve … sıra no.lu KDV dahil 3.540,00 TL. tutarlı irsaliyeli faturasına ait bilgi ve belgeye rastlanmadığı gibi, bu işlemin dışında davacı ile aralarında oluşan başkaca bir işlemde tespit edilemediğini, bu nedenle davacıya olan bir borç veya alacak durumu saptanmadığını görüş ve beyan etmiştir.
14.05.2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacının ibraz olunan davacının 2017 – 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğunu, talimat raporuna göre davalının ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfının olmadığını, davacının takibe dayanak faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davacının ticari defterlerine göre, takibe dayanak faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu takip ve dava tarihi itibariyle kaydi olarak davacının 3.540,00TL davalıdan alacaklı olduğunu, davacının takibe dayanak faturasının davalı aleyhine borç doğurduğu hususunun dosyaya mübrez bilgi ve belgeler çerçevesinde bu aşamada ispata muhtaç olduğunu, bu nedenle bu aşamada davacının alacak iddiasının da ispata muhtaç olduğunu, esas ve nihai takdirin Mahkememize ait olmak üzere davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 12.02.2019 takip tarihi itibari ile reeskont faizi oranının %18,50 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereği %18,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak reeskont faizi yürütülebileceğini görüş ve beyan etmiştir.
14.05.2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Davacının takibe dayanak fatura içeriği hizmeti sağladığını görüş ve beyan etmiştir.
17.09.2021 tarihli … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi ek raporu özetle; davalı ticari defter ve belgeleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı şirketin 2017 yılı ticari defterlerinin sunulmadığını, sadece 1 klasörü masraflar ve 5 klasörü satış faturalarından oluşan toplam 6 klasör evrak sunulduğunu, davalının sunulan klasörlerdeki faturalar belirli bir sıralama içerisinde tasnif edilerek, tek tek incelenmiş ancak dava dosyasmda belirtilen kampanya adı verilerek yapılan bir fatura düzenlemesine rastlanmadığı gibi, herhangi bir faturada kampanya ile ilgili olarak bir bilgi ve belge tespitide saptanmadığını, faturaların tamamında şirketin ünvanı belirtilmiş tek farklılığın ise bir kısım faturalarında örnekleri ekte sunulduğu gibi … KOLEJLERİ, bir kısmında ise … ibareleri bulunduğunun görüldüğünü, ayrıca kök raporunda her ne kadar 2017 yılı ticari defteri sunulmuş ve gerekli onay bilgileri belirtilmiş ise de, yevmiye defterinin kapanış onayının olmadığının tespit edildiğini görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, yasal sürede açılmıştır.
Davacı taraf, davacı şirketin “…” adlı uygulaması aracılığı ile “… -Ankara”da geçerli olmak üzere 50,00-TL ve üzeri “…” alışverişlerinde davalı şirketin sahibi olduğu “… Okullarındaki ingilizce kurslarında %50 indirim ile kayıt olma imkânı sağlayan kampanyanın düzenlendiğini, kampanya kapsamında davalıya hizmet verildiğini ve davalı adına 13.09.2017 tarihli A-… seri-sıra numaralı 3.540,00TL tutarlı fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, faturanın ödenmediğini iddia etmiştir.
Davalı taraf ise hizmet almadığını, taraflar arasında anlaşma olmadığını savunmuştur.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usule uygun tutulmadığı bu nedenle sahibi lehine delil niteliğini haiz olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin usule uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu, takibe dayanak faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının bilgisayar sistemi üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davacının takibe dayanak fatura içeriği hizmeti davalıya sağladığının tespit edildiği anlaşıldığından, davanın kabulüne alacak likit olduğundan, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının … İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin AYNEN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 270,96-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 67,73-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 203,23-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.966,55-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 112,13-TL ilk gider, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 186,40-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.098,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 13/04/2022

Katip …
e-imza)

Hakim …
(e-imza)