Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/434 E. 2022/727 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/434 Esas
KARAR NO : 2022/727
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, Söz konusu borç bir para borcu olduğunu, davalının itirazı ile de taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini, ancak borcun ödendiğini borcu olmadığını beyan ederek icra takibinde itirazda bulunduğunu, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki sebebiyle ekte sunulan cari hesap ekstrcsi incelendiğinde taraflar arasında yoğun ve yüksek miktarlı bir ticari ilişki mevcut olduğunu, cari hesap ekstresin dede görüleceği üzere davalının yapmış olduğu ödemeler düştükten sonra hala müvekkile 119.468,43 TL cari hesap(faturalardan) kaynaklanan borcu bulunduğunu, bu nedenle yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek sonuç olarak; icra takibinde yer alan ve itiraza uğrayan kısma yönelik itirazın iptaline, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafından dosya kapsamına sunulmuş yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, Cari hesap sözleşmesinin olmadıkça geçerli olmayacağı TTK’de açıkça düzenlendiğini, Her ne kadar davalı alacaklı olduğu iddiasında ise de bu iddianın gerçek olmadığı tarafların ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Dosya kapsamına göre ilgili icra dosyası istenmiş, dava dosyasına mevcut olan belgeler incelenmiş ayrıca davalı bankada bizzat yerinde kayıtlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
…. ATM 2018/… E., 2019/… K. Sayılı dosyasının incelenmesinde, dava konusu … şubesine ait … çek seri nolu 31/05/2018keşide tarihli keşidecisi … olan 5000 TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
Alınan 31/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalı ticari defterlerinde davacının davalıya 81. 817,51 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Alınan 05/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davacı Şirket kendi defter kayıtları ve açık hesap ilişkisine dayanarak davalı aleyhine 119.468,40 TL icra takibi başlattığını, Her iki tarafın açık hesap ekstreleri incelendiğini ve farkın 100.000,00 TL lik kısmının davacı firma tarafından davalıya ciro edilerek verilen çekin tarihinde ödenmemesinden kaynaklandığını, ödenmeyen çek davalı firma tarafından davacıya ıace edilmediğini ve çek keşidecisi firma hakkında icra takibi yapıldığını, davalı çek borçlusu davacı Şirket hakkında icra takibi yapmadığını, icra takibi sonucunda davaya konu olan çek bedelini tahsil etmesi durumunda bu tutarın Davalı Şirket hesabına alacak geçeceğini ve dava konusu alacak tutarının bu oranda düşeceğini, çekin iade edilmemesi nedeniyle çekten doğan haklardan mahrum kaldığını, Çek bedeli dışında kalan 19.468,40 TL nin de Davalı Şirket tarafından Davacı Firma hesabına kaydedilen fatura ve senet bedelinin Davacı Firma hesaplarına intikal etmemesinden kaynaklandığını, davalı Şirket kayıtlarında yer alan ancak davacı şirket kayıtlarında yer almayan faturalara konu malların Davacı Şirkete teslim edildiğinin sabit olması (Sevk İrsaliyesinden tespit edilebilir), ayrıca Davalı Şirket tarafından Davacı Şirkete verildiği ancak Şirket kayıtlarında görülmeyen 5000 TL lik senedin de Davalı Şirket nezcınde incelemede bulunan rapora göre akıbeti belirlenirse eğer senedin verildiği ve davacı tarafından kayıtlara alınmadığı ancak bedelinin tahsil edildiği tespit edilmesi halinde ise bu tutarın dava konusu rakamdan çıkartılması gerekeceğini belirtmiştir.
Alınan 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı tarafından davalıya verilen bir kısım çek ve senedin, davalı firma kayıtlarında yer almadığı, yine davalı tarafından davacıya verilen bir kısım mal ve hizmete ilişkin faturaların da davacı kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafa ilişkin kayıt ve belgelerin davalıdan olan alacağını kanıtladığını, davalı firma kayıtlarında ise yukarıda da açıklandığı üzere bir kısım çek ve senetlerin kayıtlarında yer almadığı, davacıya kestiği bir kısım faturaların bilirkişiye sunulamadığı ve buna ilişkin tutanak tutulduğu görülmüştür.
Alınan 07/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Kök raporda tespiti yapılan Davalı Ticari defterlerinde Davalı Şirketin Davacı şirketten 81.817,51-TL Alacaklı görünmekle olduğu tutar 31.03.2021 tarih ve 13 numaralı yevmiye maddesi ile tahsil edilmiş olduğu fakat belge sunulmadığı belirtilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, taraflar arasında kurulan ticari ilişkin nedeniyle doğan cari hesap alacağı istemine ilişkin olup mahkememiz görevli ve yetkilidir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı firmanın dosyaya ibraz ettiği faturalar incelenmiştir. Tarafların tarafımıza sunmuş olduğu hesap ekstreleri karşılıklı olarak incelendiğinde, 01.01.2017 tarihinde her iki tarafın ekstrelerinin tuttuğu ve 01.01.2017 tarihinde 2.101,88 TL Zabit Eymcn Otomotiv firmasının alacaklı olduğu görülmekle 31.12.2018 tarihi itibariyle ise Davacı … firmasının ekstresine göre 119.468,40 TL alacaklı olduğu, bu tutarın aynı zamanda dava konusu olan alacak tutarı olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede tutarsızlığın en büyük kalemini oluşturan 100.000.00 TL lık farkın 09.09,2016 tarihinde, keşidecisi… Limited Şirketi olan 26.05.2017 tarihli çekin davacı firma tarafından davalı firmaya ciro edilmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla çek ciro edilip davalı firmaya verildiğinde, bu tular davacı firma tarafından 09.09.2016 tarihinde kendi hesabına alacak, davalı firma hesabına borç yazılmıştır. Çek 26.05.2017 tarihinde Kcşideci Şirket tarafından ödenmemiş ve arkası yazılmıştır. Bu durumda çek hamilinin (davalı) çeki aldığı davacı şirkete iade edip, bu tutar kadar davacı firmayı borçlandırması gerekirken, çeki iade etmemiş ve çek için keşideci firma hakkında icra takibi başlatmıştır. Davalı firma çek keşidecisi hakkında icra takibi başlattığı halde, çeki almış olduğu davacı firma hakkında icra takibi başlatmamıştır. Davacı firma 100.000,00 TL’lik çek kendisine iade edilmediği için bu çek tutarını kayıtlarından düşmemiştir.
Bu kapsamda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda cari hesap alacağından kaynaklı açılan iş bu davada yapılan ticari defter incelemesi sonrası özellikle İnceleme konusu yapılan 100.000,00 TL’lik çek davalı firma tarafından kayıtlarına alınmamış, dolaysıyla bu tutar kendi kayıtlarında borç olarak görülmemiştir. Buna ilişkin davacı firma tarafından verilmiş olan 100.000,00 TL’lik çek davacı kayıtlarına alınmış olsa idi bu tutar davacı firma borcunda olacak ve Çek bedeli ödenmediğinde de bu çek TTK’nun 89. Maddesi uyarınca davacıya geri verilip kayıtlarından çıkartılmış olsaydı çeki veren davacı da bu çek bedelini davalının borcundan düşecek dava konusu olan 100.000,00 TL’lik çek bedeli her iki tarafın da kayıtlarından çıkacaktı ancak mevcut durumda davalı firma kayıtlarında bir kısım çek ve senetlerin kayırlarında yer almadığı (özellikle 100.000,00 TL bedelli çek ile 5000 TL çel ve 5000 TL senet), davacıya kestiği faturaların da sunulmadığı anlaşılmakla davacının dayandığı ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucu alacağını ispatladığı kanaatine varılmakla davalı tarafça herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı da görülerek takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamı ile takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 23.893,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 8.160,88-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 6.717,99-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.920,26-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 4.467,19-TL Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır