Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/419 E. 2020/775 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/419 Esas
KARAR NO : 2020/775
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2014
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı Sait …’ın eşi ve diğer davacıların annesi …’ın 10/05/2013 tarihinde beraberinde davacılar … ve … ile birlikte karşıdan karşıya geçerken … San ve Tic. A.Ş.’ye ait ve … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücü …, sevk ve idaresinde iken çarpması sonucu … ve …’in yaralandığını, …’ın vefat ettiğini, kaza ile ilgili … Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın defin ve yaralananların tedavi masrafları için ödemelerde bulunduğunu, …’ın vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, davacıların elem ve ızdırab duyduklarını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile …, … ve … için 10/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00’er TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan (Sigorta şirketleri açısından teminat limitleri dahilinde) tahsilini, davacıların duyduğu elem ve ızdırabın hafifletilebilmesi için 10.000,00’er TL olmak üzere toplam 30.000,00-TLsı manevi tazminatın davalılardan … San. Tic. A.Ş. ve … ‘dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini ayrıca yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın gerçekleştiği … plakalı aracın 15/06/2012-15/06/2013 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere kişi başı azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğuna dair delil bulunmadığını, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderinden ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Birleşik Paket Sigortası (KASKO) poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki teminatın bedeni zararlar için kaza başına 75.000,00 TL olduğunu, kazaya karışan aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortası poliçesi bulunduğunu, ve müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, cenaze ve defin giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile Adi Tıp Kurumu’nda inceleme yapılması gerektiğini, tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla, davanın reddine, yargılama giderinden ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalılar … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerine atfedilecek bir kusur bulunmadığını, mağdurların araçlara yeşil ışık yandığı esnada yaya geçidinden değil araçların arasından geçiş yapmaya kalktıklarını ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiklerini beyanla, davanın reddine, yargılama giderinden ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 10/05/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, maddi ve manevi tazminat istemi ile açılmıştır.
Mahkememizin 10/10/2017 tarih ve E.2014/… K.2017/… sayılı karar ile “…Dava, 10/05/2013 tarihinde meydana gelen ve malikinin … İnş…. Şti., sürücüsünün …, sigortalısının … Sigorta A.Ş. Ve … A.Ş olan … plaka sayılı aracın davacıların murisi …’a çarpması ve vefat etmesi, davacılar … ve …’in yaralanması sonucu, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, hasar dosyası, trafik sigorta poliçesi, … Ağır Ceza Mahkemesine ait 2013/… Esas sayılı dosyasına ait kesinleşme şerhli gerekçeli kararı UYAP üzerinden celp edilmiştir.
… Ağır Ceza Mahkemesine ait 2013/… Esas sayılı dosyasına ait gerekçeli kararın incelenmesinden ; KH tarafından … aleyhine taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu temyiz edilmeden kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller çerçevesinde; Davacılar vekili 10/05/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazaasında davacıların murisi …’ın vefat ettiği, davacılar … ve …’ün yaralandığından bahisle davalılardan tazminat talebinde bulunmuşsa da; … Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… Esas 2016/… Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporlarında davalı … ‘ın kusurlu olmadığı, kusurun ölen yaya … …’a ait olduğunun, yeşil ışıkta harekete geçmiş olan kamyonun çarpmasına maruz kaldığının, bu hali ile kendisi ile birlikte sorumlu olduğu çocuklarının da can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden bahisle davalı … ‘ın beraatine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, her ne kadar davacılar vekili tarafından … Trafik kürsüsünden veya Karayolları Fen Heyetinden yeniden rapor aldırılması talebinde bulunulmuşsa da ceza davasında alınan rapor Adli Tıp Kurumu’nda konunun uzmanı kişiler tarafından düzenlendiğinden olayın oluş biçimine göre de mahkememizce kusur raporu yerinde görüldüğünden davalı …’ın ve buna bağlı olarak araç maliki ile sigortacıların sorumluluğu bulunmadığından yeniden rapor aldırılmamış ve yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 13/06/2019 tarih ve E.2017/… K.2019/… sayılı kararı ile “…İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 10/05/2013 tarihinde meydana gelen ve malikinin … İnş…. Şti., sürücüsünün … , sigortalısı … Sigorta A.Ş. olan … plaka sayılı aracın müvekillerinden …’ın eşi, diğer davacıların annesi olan …’a çarpması sonucu vefat ettiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesine (818 Sayılı BK’nun 53. maddesi) göre hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz. Buna göre, hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de, kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır.(H.G.K. 06.02.2002 gün 2002/19-16, 2002/47 sayılı kararı)
HMK 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece trafik kazasına dair kusur bakımından rapor aldırılmamış, ceza dosyasındaki bilirkişi raporu ve beraat kararı esas alınarak karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… E. 2016/… K. Sayılı ceza dosyası fiziken dosya içerisine alınarak, ceza dosyasında aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporları da tartışılarak, alanında uzman bir bilirkişi heyetinden kusur hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Bu haliyle davacının delillerinin toplanmamış olduğu anlaşıldığından kararın HMK.353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır…” gerekçeleri ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2017 tarih ve 2014/… E., 2017/… K. sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 13/6/2019 tarih ve E.2017/… K.2019/… sayılı kararı gereği, dava dosyası Mahkememizin 2019/… sayılı Esasına kayıt edilmiş ve 09/07/2019 tarihli tensip tutanağı ile … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/… E sayılı dosyasının dosyamız içine fiziki olarak istenmesine ve dava dosyasının İTÜ den Kusur bilirkişisi Prof. Dr. … , Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … den oluşan heyete tevdi ile kusur raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Dava konusu olayda davalı sürücü … , yönetimindeki … plakalı beton mikser kamyonu ile seyrederken trafik ışıklarının kırmızı yandığı kavşakta durup yeşil ışık yandığında tekrar harekete geçtiği sırada önünden karşıdan karşıya geçen yayaların refüj aralığından aracının sol arka tekerlek kısmına çarpmalarını önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu, davacılar ise karşıdan karşıya geçmek için 40 m ilerideki ışıklı yaya geçidini kullanmaları gerekirken duran araçların arasından tehlikeli şekilde karşıdan karşıya geçtiklerinden ve kendilerini araçlardan yeterince sakınmadıklarından olayda tamamen kusurlu olduğu, sonuç olarak dava konusu olayda davalı sürücü … ‘ın kusursuz olduğu, davacıların ise kendi yaralanma ve ölümünde % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 12/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Yapılan itiraz nedeniyle kamera kayıtlarının yeniden izlendiği ve bu kayıtların oldukça açık ve anlaşılır şekilde kazanın oluş şeklinin içerdiği, yansıttığı ve dosya içeriği ile uyumlu olduğunun belirlendiği, Heyetlerinin bu nedenle Davacı taraf itirazının kanaate etki edecek yeni bir veri içermediğinden hareketle, mevcut kanaatini muhafaza ettiğini, sürücü … ‘ın kusursuz, müteveffa yaya …’ın ve davacı yayaların ise kendi ölüm ve yaralanmalarında % 100 kusurlu oldukları kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/… E. Sayılı dosyasının incelenmesi ile, 23/03/2016 tarih ve E.2013/… K.2016/… sayılı karar ile sanık … ‘a yüklenen taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan olaydan kast veya taksirin bulunmaması nedeniyle CMK’nun 223/2-c maddesi uyarınca beraatine karar verildiği ve anılan kararın 27/04/2016 tarihli kesinleşme şerhinde 26/04/2016 tarihinde kesinleştiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin 09/02/2016 tarihli raporunda … ‘ın kusursuz olduğu, müteveffa yaya …’ın asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ” İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur…” hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 07/10/2020 tarih ve E.2020/… K.2020/… sayılı kararında “…Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. KTK’nun 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır…” gerekçelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda ve yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı …’ın eşi ve diğer davacıların annesi …’ın 10/05/2013 tarihinde beraberinde davacılar … ve … ile birlikte karşıdan karşıya geçerken … San ve Tic. A.Ş.’ye ait ve … A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken çarpması sonucu … ve …’in yaralandığı ve …’ın vefat ettiği, gerek … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/… Esasına kayıtlı dosyada yer alan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin 09/02/2016 tarihli raporunda gerek Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi heyetinin sunduğu 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı aracın sürücüsü … ‘ın kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmekle, … plakalı aracın sürücü … ın dava konusu kazada kusursuz olduğu anlaşıldığından, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 112,75-TL. nin 54,40-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 58,35-TL harcın karar kesinleşmesi halinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekil ile temsil edildiklerinden yürürlükte olan AAÜT gereği;
A)Maddi tazminat talebi ile ilgili olarak 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
B)Manevi tazminat talebi ile ilgili olarak 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ve …’a verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin ve Davalı … A.ş.(… sigorta) Vekili ile Davalı … İnşaat ve … vekili yüzüne, diğer davalının yokluğunda karar verildi. 25/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)