Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/416 E. 2021/389 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/416
KARAR NO : 2021/389
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına borçlu davalı … aleyhine ödenmeyen elektrik kullanım bedelinin tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından yasal süresinde yetkiye, takibe ve borca itiraz edildiğini, ancak davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu ve iptalinin gerektiğini, müvekkili kurum ile davalı arasında 05/04/1994 tarihinde elektrik satış sözleşmesi ve alçak gerilim elektrik şebekesinden elektrik satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi imzalandığını ve taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince elektrik kullandırımı başladığını, sözleşme tarihinden sonra davalı hakkında düzenlenmiş olan 2003/2 döneminden itibaren 2003, 2004, 2005 tarihleri ile en son 2014/8 dönemine ait faturalar düzenlendiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkili kuruma herhangi bir ödeme olmadığı gibi hakkında açılan icra takibine, yetki ve borca itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammına ve gecik faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında “Elektrik Satım Sözleşmesi” imzalanmış ise de HMK 6100 sayılı yasanın 6. Maddesi gereğince müvekkilinin yerleşim yeri mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, iş bu nedenle “İstanbul Anadolu Mahkemelerinin” yetkili kılındığını, bu nedenlerle davanın yetkisiz icra dairesi ve yetkisiz mahkemede açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinidava konusu faturaların son ödeme tarihlerinin 2014/8 dönemine ait olup borcun tahsili için icra takibinin ise 29.09.2016 tarihinde başlatılmış olup,10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan 05.04.1994 tarihli Elektrik satış sözleşmesinde fatura ödenmediğinde gecikme cezası uygulanacağına yönelik bir kaydın yer almadığını bu nedenle borcu kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen elektrik enerjisi hizmeti nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce 12/03/2019 tarih 2018/… esas 2019/… karar sayılı karar ile; “Davalı borçlunun … icra müdürlüğüne ait 2017/… E sayılı dosyasına süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği görülmekle ve yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğu anlaşılmakla yetkisiz icra dairesinde açılan takibe yönelik itirazın iptali davası dinlenilemeyeceğinden davanın USÜLDEN REDDİNE” karar verilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememiz kararını istinaf etmesi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş,
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 10/05/2019 tarih 2019/… esas 2019/… karar sayılı ilamında;
“İstinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucunda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalının ikametgahı Kadıköy ilçesinde ise de, aboneliğe dayalı ödenmeyen borç dava konusu edilmiştir. Akdi ilişki inkar edilmeyip, sadece borcun bulunmadığı beyan edilmiştir. O halde, somut olayda HMK’nın yetkiye dair genel hükümleri, icra takibinde de uygulanacaktır. Bu para borcu ile ilgili olarak aynı zamanda, Türk Borçlar Kanunu 89, HMK 10.maddeleri uyarınca, para borçlarının ifasında alacaklı ikametgahı mahkeme ve icra daireleri de yetkili olduğundan alacaklı ikametgahının bağlı olduğu İstanbul İcra Müdürlüğü’nde takip açılmasında yasaya aykırılık olmadığı açıktır. Davalı ikametgahı mahkemesinin ve icra dairesinin genel yetkisi yanında, alacaklı ikametgahının da açıklanan maddeler gereği yetkili olduğu kabul edildiğinden, yetkili yerde takip açıldığı halde, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı haklı görülüp yetkili yerde takip açılmadığından dolayı, ortada usule uygun olarak yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi hukuka ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu nedenle karar kaldırılarak, esas yönünden deliller toplanıp, değerlendirilip, bir karar verilmek üzere HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyanın 2 elektrik bilirkişisi ve icra Hukukçusu bilirkişisi incelemesine tevdi ile davacının davalıdan takibe konu icra dosyası nedeniyle talep edebileceği asıl alacak ve faizinin hesaplanarak davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı itirazının da değerlendirildiği rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişi …, Elektrik Mühendisi Bilirkişi … ve Öğretim Üyesi Bilirkişi … tarafından sunulan 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
Yargıtay kararlarına göre, abonenin aboneliğini iptal ettirmedikçe kullanılan elektrik bedeli konusunda sorumluluğunun devam ettiği, somut olayda davalının abonelik sözleşmesine konu işyerindeki faaliyetine son vermiş olmasının abonelik sözleşmesinden kaynaklanan elektrik bedelini ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı,
… A.Ş. Yasal Takip Direktörlüğünün 07.11.2018 tarihli E … sayılı yazısından taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 01.10.1994 tarihinde başladığının ve ilgili sözleşmenin 10.02.2006 tarihinde sona erdiğinin tespit edildiği,
Davalının abonelik sözleşmesine konu işyerindeki faaliyetinin ne zaman sona erdiğine bakılmaksızın 01.10.1994 – 10.02.2006 tarihleri arasındaki kullanımlardan sorumlu olduğu,
Davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. sayılı dosyası üzerinden başlattığı takibin dayanağı olan faturalar incelendiğinde, 28/08/2014 son ödeme tarihli fatura dışındaki tüm faturaların, davalının sorumlu olduğu 01.10.1994 – 02.08.2006 tarihleri arasındaki kullanımlara ilişkin olduğunun anlaşıldığı; davalının aboneliğinin sona erdiği tarihten (10.02.2006) yaklaşık 8,5 yıl sonra düzenlendiği anlaşılan 28/08/2014 tarihli fatura detaylıca incelendiğinde, ilgili faturanın 2014 yılının Ağustos dönemi için düzenlendiğinin görüldüğü, davacı şirket tarafından söz konusu faturaya ilişkin alacak talebine dayanak olarak taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi dışında başkaca da bir belge sunulmadığından davacı şirketin ilgili faturaya davalı alacak talebinin yerinde olmadığı sonucunun ortaya çıktığı,
Davacı şirket tarafından takibe konu edilen 28/08/2014 son ödeme tarihli fatura dışındaki (26/02/2003,20/10/2003, 14/11/2003, 19/12/2003,20/02/2004, 08/03/2004, 22/03/2004, 21/04/2004, 20/05/2004, 18/06/2004, 17/09/2004, 15/10/2004, 17/11/2004, 15/12/2004. 17/02/2005, 18/03/2005, 19/04/2005, 20/05/2005, 17/06/2005, 19/07/2005, 18/08/2005, 16/09/2005 ve 20/12/2005 son ödeme tarihli) faturalara konu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı incelendiğinde, ilgili faturalardan en güncel tarihlisinin 20/12/2005 tarihlî fatura olduğu ve bu fatura üzerinden 10 yıl geçmekle ilgili faturaya konu alacağın 20/12/2015 tarihinde zamanaşımına uğradığı,
Davacı vekilinin … İcra Müdürlüğünün 2007/… E. ve … İcra Müdürlüğünün 2016/… E. esas sayılı dosyaları üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığı ve bu suretle zaman aşımın kesildiği yönündeki iddiaları incelendiğinde, … Müdürlüğünce gönderilen belgelerden, 2007/… E, icra dosyasına ait belgelerin, Büyükçekmece Adliyesi arşivinin su altında kalması nedeniyle gönderilemediği yönünde bilgi verildiğinin görüldüğü, her ne kadar 4473 sayılı “Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun” çerçevesinde su baskım sonucunda kaybolan icra dosyalarının yeniden ihya edilmesi mümkün olsa da, ilgili icra müdürlüğü tarafından gönderilen yazıdan davacı şirket tarafından böyle bir yola gidilmediğinin anlaşıldığı, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunmasına rağmen davalı aleyhine başlatıldığı iddia edilen … İcra Müdürlüğünün 2007/… E. sayılı dosyasına ilişkin herhangi bir belgenin huzurdaki dosyaya sunulmadığı, … İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen belgelerden ise, davacı şirket tarafından takibe yalnızca 28.06.2014 son ödeme tarihli faturanın konu edildiğinin görüldüğü, söz konusu belgelerden davacı şirketin dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığı yönündeki iddiasının ispatlanamadığı sonucunun ortaya çıktığı,
Teknik İnceleme ve Değerlendirme Sonucunda: Şayet davalı …’in zamanaşımı itirazının kabul görmemesi halinde emsal ilam (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2630 E., 2019/9433 K.), mevzuat ve sözleşme hükümleri gereği davalının ödenmeyen elektrik faturalarına rağmen elektriğinin kesilmemesi davacı kurum bakımından müterafik kusur teşkil edeceğinden ve müterafık kusur indiriminin de gecikme zammından (sözleşme madde 2 içeriğinde ödenmeyen fatura bedelleri için gecikme zammı talep edilebileceği açık hüküm altındadır) indirim sağlayacağı (%50 indirim kanaatli) hususu gözetilerek davalının 8.003,39 TL. (Asıl Alacak) + 6.359,28 TL. (Gecikmiş Gün Faizi) + 1.144,67 TL. (Faizin KDV’si) = 15.507,34 TL. tutar üzerinden davalı … adına devam edebileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı tarafça taraflar arasında mevcut abonelik sözleşmesi uyarınca kullanılan elektrik borcunun ödemediğini ileri sürmekte, davalı taraf ise ilgili alacağın zamanaşımına uğradığını, abonelik sözleşmesine konu işyerindeki faaliyetine son verdiğini ve davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını iddia etmektedir. Davalının zamanaşımı itirazına karşılık olarak davacı vekili, dava konusu alacağın daha önceki yıllarda Büyükçekmece 1. îcra Müdürlüğünün 2007/8163 E. ve … İcra Müdürlüğünün 2016/… E. sayılı dosyalarına konu edilmesi nedeniyle zamanaşımının kesildiğini ileri sürmektedir.
Taraflar arasında 05.04.1994 yılında imzalanan … no’lu işyeri elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme mevcut olup, Gelir İdaresi Başkanlığının 26.11.2018 tarihli, yazısı ile … T.C. kimlik numaralı … vergi kimlik numaralı mükellefi …’in ödevlinin 31/12/1999 tarihi itibariyle resen terk yapıldığının bildirildiği, böylece davalının aboneliğinin bulunduğu işyerindeki faaliyetine 31.12.1999 tarihinde son verdiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile davalı arasındaki abonelik sözleşmesinin 01.10.1994 tarihinde başladığı ve 10.02.2006 tarihinde sona erdiği, Abonenin aboneliğini iptal ettirmedikçe kullanılan elektrik bedeli konusunda sorumluluğunun devam etmesi nedeni ile somut uyuşmazlıkta davalının abonelik sözleşmesine konu işyerindeki faaliyetinin ne zaman sona erdiğine bakılmaksızın 01.10.1994 – 10.02.2006 tarihleri arasındaki kullanımlardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. sayılı dosyası üzerinden başlattığı takibin dayanağı olan faturaların 28/08/2014 son ödeme tarihli fatura dışındaki tüm faturalar, davalının sorumlu olduğu 01.10.1994 – 10.02.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu, aboneliğinin sona erdiği 10.02.2006 tarihinden yaklaşık 8,5 yıl sonra düzenlendiği anlaşılan fatura detaylıca incelendiğinde, ilgili faturanın 2014 yılının Ağustos ayına ilişkin dönemdeki kullanımları kapsadığı,
28/08/2014 son ödeme tarihli fatura, 2014/08 dönemine ait olup taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi 10.02.2006 tarihinde son bulduğundan davacı şirketin ilgili faturaya dayalı alacak talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürmektedir. Bu sebeple aşağıda, davacı şirket tarafından takibe konu edilen 28/08/2014 son ödeme tarihli fatura dışındaki (26/02/2003, 20/10/2003, 14/11/2003, 19/12/2003, 20/02/2004, 08/03/2004, 22/03/2004, 21/04/2004, 20/05/2004, 18/06/2004, 17/09/2004, 15/10/2004, 17/11/2004, 15/12/2004, 17/02/2005, 18/03/2005, 19/04/2005, 20/05/2005. 17/06/2005, 19/07/2005, 18/08/2005, 16/09/2005 ve 20/12/2005 son ödeme tarihli) faturalara konu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının incelenmesi gerekmektedir.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabi olup, TBK 154/2 hükmü gereğince, borçlunun borcunu ikrar etmesi, özellikle faiz ödemesi, kısmen ifada bulunması, rehin vermesi, kefil göstermesi veya alacaklının dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması ya da iflas masasına başvurması durumlarında zamanaşımı kesilir.
Somut olayda, davacı şirket tarafından takibe konu edilen ve davalıdan abonelik sözleşmesine göre talep edilebilecek nitelikte olan faturalardan en güncel tarihlisi 20/12/2005 tarihli fatura olup bu fatura üzerinden 10 yıl geçmekle 20/12/2015 tarihinde zamanaşımına uğramıştır.
Davacı tarafça … İcra Müdürlüğünün 2007/… E. ve … . İcra Müdürlüğünün 2016/… E. esas sayılı dosyaları üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığı ve bu suretle zamanaşımm kesildiği ileri sürülmüş olup,… İcra Müdürlüğünün 2007/… E. sayılı dosyasının Adliye arşivinin su basması nedeni ile ziyaa uğradığı dosyanın ihyası cihetine gidilmediği, davacı tarafça dosya içeriğine yönelik herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmakla bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
… İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen 2016/… E. sayılı dosyaya ait belgeler incelendiğinde, davacı şirket tarafından … aleyhine takip başlatıldığı ve takibe yalnızca 28.06.2014 tarifeli faturanın konu edildiği bu kapsamda davacı vekilinin, ilgili icra takip dosyasına konu edilen faturalara dayalı olarak geçmişte … İcra Müdürlüğünün 2007/… E. ve … İcra Müdürlüğünün 2016/… E. esas sayılı dosyalan üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığı ve bu suretle zamanaşımının kesildiği yönündeki iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında ; Davalının abonelik sözleşmesine konu işyerindeki faaliyetinin ne zaman sona erdiğine bakılmaksızın 01.10.1994 – 10.02.2006 tarihleri arasındaki kullanımlardan sorumlu olduğu, davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. sayılı dosyası üzerinden başlattığı takibin dayanağı olan 28/08/2014 son ödeme tarihli fatura dışındaki tüm faturaların, davalının sorumlu olduğu 01.10.1994 – 02.08.2006 tarihleri arasındaki kullanımlara ilişkin olduğu, davalının aboneliğinin sona erdiği 10.02.2006 tarihinden çok sonra düzenlendiği anlaşılan 28/08/2014 tarihli faturanın 2014 yılının Ağustos dönemi için düzenlenen ve davacı şirket tarafından söz konusu faturaya ilişkin alacak talebine dayanak olarak taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi dışında başkaca da bir belge sunulmadığından davacı şirketin ilgili faturaya davalı alacak talebinin yerinde olmadığı takibe konu edilen; 26/02/2003,20/10/2003, 14/11/2003, 19/12/2003, 20/02/2004,08/03/2004,22/03/2004,21/04/2004,20/05/2004,18/06/2004,17/09/2004,15/10/2004 ,17/11/2004, 15/12/2004.17/02/2005, 18/03/2005, 19/04/2005, 20/05/2005,17/06/2005, 19/07/2005, 18/08/2005, 16/09/2005 ve 20/12/2005 son ödeme tarihli faturalara konu alacağın ise 10yıllık zaman aşımı süresinden sonra takibe konulduğu anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİ ile;
1-28/08/2014 tarihli 4.003,10-TL miktarlı fatura konusu alacağa yönelik itirazın iptali isteminin reddine,
2-28/08/2014 tarihli dışındaki takibe dayanak;
26/02/2003 60,39-TL,
20/10/2003 611,50-TL,
14/11/2003 73,50-TL,
19/12/2003 116,40-TL,
20/02/2004 244,70-TL,
08/03/2004 38,20-TL,
22/03/2004 1,50-TL,
21/04/2004 22-TL,
20/05/2004 57,10-TL,
18/06/2004 65,70-TL,
17/09/2004 1.086,80-TL,
15/10/2004 82,10-TL,
17/11/2004 84,20-TL,
15/12/2004 94,50-TL,
17/02/2005 299,70-TL,
18/03/2005 142,10-TL,
19/04/2005 151-TL,
20/05/2005 109,80-TL,
17/06/2005 81,10-TL,
19/07/2005 88,70-TL,
18/08/2005 108,40-TL,
16/09/2005 87,40-TL ve
20/12/2005 293,50-TL miktarlı faturalar yönelik itirazın iptali isteminin alacağının zamanaşımına uğraması sebebiyle REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 392,99-TL den 59,30-TL karar harcının mahsubu ile kalan 333,69-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır