Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/414 E. 2020/548 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/414 Esas
KARAR NO : 2020/548
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil banka tarafından davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine ve davalılardan …’ın da müştereken ve müteselsilen kefaletiyle ticari kredi kullandırıldığını, kredi ödemelerinin yapılmaması nedeniyle kredi hesapları ….Noterliği’nin 04/02/2019 tarih ve … yevmiyeli ihtarı ile kat edilerek borcun ödenmesi talep edildiği, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların 27/02/2019 tarihinde haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı ile müvekkili … San. ve Tic. Ltd. Şti.arasında akdedilen sözleşme kapsamında müvekkili …’ın kefilliğinin ticari iş niteliğinde olmadığından açılan davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin olduğunu, müvekkili …’ın … San. ve Tic. Ltd. Şti.nin yetkilisi olduğunu ve sözleşme gereğince ödemelerini düzenli yapmış olduğundan davacı bankaya borcu bulunmadığını, müvekkillerine herhangi bir şekilde ihtarnamenin tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin temnerrüde düşürülmeden icra takibi başlatıldığını ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça asıl alacağa işletilen faiz oranının fahiş olduğunu, ayrıca temerrüde düşürülmeyen müvekkilleri için faiz başlangıç tarihininde önem arz ettiğini, taksitli krediler detaylı ödeme planında müvekkili …’ın imzasının bulunmasının müştereken ve müteselsilen kefil olduğu anlamına gelmediğini, 6098 sayılı TBK’nun 583.maddesi gereği müvekkili …’ın söz konusu müşterek ve müteselsil kefilliğinin geçerli olmadığını, ayrıca bir kimsenin kefil olabilmesi için eşinin rızasına ihtiyacı olduğunu ve eşin rızası yok ise geçerli bir kefaletten bahsedilemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının kredi alacağının davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 20/02/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulardan … San. ve Tic. Ltd. Şti.ne 22/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı borçlu …’a tebliğ edilemediği, davalı borçlular vekili tarafından 27/02/2019 tarihinde asıl alacağa, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz ettiği ve davalı borçluların itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Banka Emekli Müdürü/Müfettişi bilirkişi … tarafından sunulan 20/03/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Taraflar arasındaki ihtilafın davacı banka tarafından davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.ne kullandırılan Taksitli Ticari Kredi (Yapılandırma) borcundan kaynaklandığı, yapılan hesaplama sonucunda davacının 20/02/2019 takip tarihi itibariyle davalı asıl borçludan dava konusu kredi nedeniyle 60.755,54 TL alacak tutarı bulunduğu, takip talebinde de davacı banka tarafından 60.755,54 TL talep edildiği, davalı kefil …’ın 08/02/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, Yargıtay kararları uyarınca kefil kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizi ve ferilerinden sınırsız sorumlu olacağından takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda kefalet limiti içinde kalan 60.672,95 TL’lik borçtan, davalı kefilin tahsilde tekerrür olmamak üzere müteselsilen sorumlu tutulabileceği, icra takip talebinde istenilen %46,80 temerrüt faiz oranının taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 11.b maddesindeki hükümden kaynaklandığı, davacı bankanın TL taksitli ticari krediler için TCMB bildirmiş olduğu muacceliyet tarihi itibariyle geçerli olan en yüksek kredi faiz oranı %36,00 olduğundan takip tarihinden itibaren %46,80 (=%36,00 x 1,30) olan üzerinden temerrüt faizi talebinin sözleşmeye uygun olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalı gerçek kişinin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzalandığı, üç taksitin vadesinde ödenmemesi üzerine hesap 01/02/2019 tarihinde kat edilerek bankaca ihtar çekildiği, bilirkişi tarafından asıl borçlu ve kefilin takip tarihi itibariyle sorumlu oldukları miktar tespit edildiğinden tespit edilen rakamlar üzerinden davanın kabulüne, davalılarca likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı …’nin … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Davalı …’ın … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 58.941,60 TL asıl alacak 1.378,98 TL işlemiş temerrüt faizi 68,95 TL işlemiş faizin BSMV’si ve 283,44 TL noter masrafı olmak üzere toplam 60.672,95 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 58.941,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.144,57-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 733,78-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.410,79-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 733,78-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.687,48-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 82,59-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 113,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 863,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 861,83-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
8-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪