Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2020/508 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/386 Esas
KARAR NO : 2020/508
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Taraflar arasında 11/07/2017 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini ve hizmet bedellerini ödemediğini, sözleşmenin hizmet bedeli başlıklı bölümünün e bendinde zamanında ödenmeyen faturalara aylık %5 gecikme faizinin uygulanacağı belirtildiğini, davalı tarafa 27/06/2018 tarihinde ihtarname gönderilerek sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, fatura bedellerinin ve cezai şartın ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafın ihtarname sonrasında fatura bedellerini ödediğini ancak cezai şartı ödemediğinden alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Taraflar arasında akdedilmiş olan 11/07/2017 tarihli sözleşmenin davacı şirket tarafından 27/06/2018 tarihinde ihtarname ile tek taraflı olarak feshedildiğini, söz konusu fesih işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirketin sözleşmenin 1/d maddesinde belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı tarafın iddiasının sözleşmenin hizmet bedeli başlıklı maddesinde belirtilen GDS’lerde listelenme karşılığı senelik 150 Euro tutarındaki bedeli ödemediği şeklinde olduğunu ancak sözleşme içeriğinde bu bedeli ödeme tarihi hususunda bir düzenleme bulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin söz konusu listelenme bedeli olan 150 Euro’yu sözleşme bitim tarihi olan 11/07/2018 tarihine kadar ödeme imkanına sahip olmasına rağmen davacı şirketin sözleşme bitim tarihini beklemeden 27/06/2018 tarihinde sözleşme gereğince henüz muaccel hale gelmemiş olan bedellerin ödenmediği gerekçesi ile hukuka aykırı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacı şirketin hak edişi olan 150 Euro’nun muaccel hale geldikten sonra müvekkil şirket tarafından ödendiğini, bir yıllık sözleşme süresi boyunca müvekkil şirkete hiçbir şekilde ticari faydası bulunmayan, müşteri göndermeyen, sorumluluklarını yerine getirmeyen davacı şirketin 9.000 Euro cezai şart talep etmesi kamu düzenine, iyi niyet ve ahlak kurallarına ticari teamüllere ve Ticaret Kanunu’nun amacına aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı şirket tarafından yapılan hukuka aykırı fesih işleminin geçersizliğine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, sözleşme, faturalar, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/11/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 9.000,00-TL cezai şart alacağı talep edildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 11/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 15/02/2019 tarihinde yetkiye, borca, faize ile borcun tüm ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ile miktarının hesaplanması ve uygulanan faiz ile cezai şartın oluşup oluşmadığı yönünden bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği, Borçlar Hukukçusu bilirkişi Dr.Öğr.Üyesi …, Vergi Müfettişi bilirkişi … ve Bilgisayar Yüksek Mühendisi … tarafından sunulan 29/06/2020 tarihli heyet raporu özetle; ”Taraflar arasında 11/07/2017 tarihli … Online Rezervasyon Kullanma Sözleşmesi’nin 2.Hizmet Bedeli başlığı altında ücretlendirmeye ilişkin hükümler düzenlendiği, ücretlendirme iki kısma ayrıldığı, birincisi GDS’lerde listeleme bedel ücreti yıllık 150 Euro, ikincisi komisyon ücreti üç ayrı başlık altında yazıldığı, otel web sitesi üzerinden gelen rezervasyon komisyon ücretinin %3 olduğu, servis sağlayıcısının diğer satış ve dağıtım kanallarından gelen rezervasyon komisyon ücretinin %19 olduğu, komisyondan ayrıca komisyon işlem ücretinin (Transaction Fee) 7,99 Euro sözleşmedeki ücretler otel başına KDV hariç olduğu ve üzerine KDV eklenerek faturalandırıldığı, komisyon ücretleri için takip eden ayın 15.günü ilgili faturayı ödemekle yükümlü olduğu kararlaştırılmış ancak yıllık hizmet bedelinin hangi tarihte ödeneceği açıkça kararlaştırılmamış olduğundan, davalı tarafından bu bedelin sözleşme süresi sonuna kadar ödenmesinin mümkün olduğu, ticari defterlerde komisyon ücretlerine ilişkin herhangi bir fatura kaydı mevcut olmayıp sadece yıllık hizmet bedeli faturası olan 150 Euro’luk kayıt mevcut olup bu miktar ise davalı tarafından ödendiği, teknik bilirkişi tarafından otel rezervasyon sisteminden taraflar arasında sözleşmeye konu hizmetlerin sunulduğuna ilişkin bir tespit yapılamadığı, sözleşmeye aykırı davranıldığını ispat yükü davacı üzerinde olduğu, sözleşmenin davacı sağlayıcı tarafından feshine neden olan sebeplere ilişkin dosyada davalıya karşı düzenlenmiş herhangi bir ihtar yada bildirim bulunmadığı, davacının cezai şart tutarını talep etme hakkının davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacı/sağlayıcının sözleşmeyi feshetmesi halinde mümkün olup, teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede sözleşmeye aykırı davranıldığına ilişkin herhangi bir veri yada bilgi elde edilemediği, bu nedenle 9.000 Euro tutarındaki cezai şart alacağının muaccel olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 11/07/2017 tarihinde imzalandığı ve bir yıl süreli olduğu, davacı tarafça yıllık hizmet bedeli ödenmediğinden bahisle sözleşmeye aykırılık sebebiyle 27/06/2018 tarihinde gönderilen ihtarnameyle sözleşmenin feshedildiği ve davaya konu cezai şartın istenildiği, taraflar arasında yıllık hizmet bedelinin ne zaman ödeneceğine ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmenin 11/07/2017 – 11/07/2018 tarihleri arasını kapsadığı ve davalı tarafça sözleşme süresi içerisinde 09/07/2018 tarihinde yıllık hizmet bedeli ödendiğinden davacı tarafça haksız olarak sözleşme feshedildiğinden cezai şart istenemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 54,40-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 662,07-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 607,67-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.934,08-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/09/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪