Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2021/417 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/374 Esas
KARAR NO : 2021/417
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin … ‘nun işletmesini yürüttüğünü, davalı borçlunun 02/12/2016 – 28/07/2017 tarihleri arasında 207 kez geçiş ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkanı verilmesine rağmen davalı borçlunun ödeme yapmadığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından 24/04/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının ihlalli geçiş sonrasında 15 gün içerisinde müvekkiline geçişin ihlalli olduğu veya … sisteminden paranın çekilemediğine ilişkin olarak hiçbir bilgilendirme veya bildirim yapmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve Kanundan doğan cezai yaptırımın öngörülmüş olması nedeniyle ilgili cezanın bildirimsiz olarak uygulanmasının hukuka uygun olmadığını, … ile ilişkili olarak davacının ve … hesabının kayıtlı olduğu Vakıfbank’ın müvekkiline bildirimde bulunmaları gerektiğini, müvekkiline başlatılan icra takibinin kötü niyetli ve kâr gütme amaçlı olarak başlattığını, davacı tarafça temerrüde düşürülmeksizin faiz talep edildiğini ancak bu durumun kötü niyetli olduğunu, alacağın likit olmaması sebebiyle davacının icra inkâr tazminatı talep edemeyeceğini, davanın … TAO.ya ihbar edilmesi gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının kötü niyetli ileri sürdüğü alacak talebi üzerinden %20’den fazla kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil … vekilinin beyan dilekçesi özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi’nin … ve … numaralı hesaplarının …’a ait oldu ğunu, söz konusu hesaplar üzerinden araçlara … ürünü tanımlanmış olup hali hazırda ürünlerin aktif göründüğünü, mahkemece bilirkişi incelmesi ile her bir geçiş için ödenmesi gereken tutarın ödenip, ödenmediğinin tespiti mümkün olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Akay’ın 22/11/2020 tarihinde vefat ettiği, çıkartılan veraset ilamında mirasçıların Hasan Akay, Muhammed … … ve … … oldukları, davaya dahil edildikleri, mirasçılara usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, mirasçılar vekilinin vekaletnamesini ibraz ettiği ancak duruşmaya katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası, ihlâlli geçişin yapıldığına dair geçiş dökümü, provizyon cevapları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24/04/2018 tarihinde 142.523,75-TL asıl alacak (geçiş ücreti-para cezası), 13.545,29-TL faiz ve 2.438,15-TL KDV olmak üzere toplam 158.507,18-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 14/05/2018 tarihine borca, takibe, faize ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden bilirkişi rapor alınmasına karar verildiği, Banka E.Müdürü/Müfettişi bilirkişi … ve Dış Ticaret Uluslararası Lojistik Uzmanı bilirkişi … tarafından sunulan 09/12/2020 tarihli raporu özetle; ”Dava konusu geçiş ücretleri ile bu ücretlere uygulanan ceza tutarlarının gerçekleştiği 02/12/2016 – 28/07/2017 tarihleri arasında mülkiyetinde olan araçların ihlali geçişleri ile ilgili olarak davacı şirketin internet sayfasından … ihlalli geçiş sorgulamalarının davalı tarafından yapılmadığı, ayrıca otomatik ödeme talimatı verilen …Bankası TAO.- … Şubesi nezdinde ki hesaplarından … geçiş ücretlerinin ve … etiket hesabından … geçiş ücretlerinin düşülüp düşülmediğinin de kontrol edilmediğinin anlaşıldığı, davacı şirket tarafından davalı … ‘a ait araçların 02/12/2016 – 28/07/2017 tarihleri arasında … ‘ndan yaptığı 207 adet geçiş ücretinin ödenmemesi sebebiyle 13.096,75 TL geçiş ücreti + 129.427,00 TL ceza ücreti + 13.545,29 faiz + 2.438,15 TL KDV = 158.507,18 TL tutar üzerinden icra takibi başlatıldığı, davanın açıldığı 19/06/2019 tarihinde dava konusu ihlalli geçişlere ait geçiş ücreti ve ceza tutarı henüz tahsil edilemediği için davacı tarafça 25/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Torba Kanunu’un 19.maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen 3.maddesi dikkate alınarak icra takibinde yer alan ceza tutarı, geçiş ücretinin 4 katına indirilerek toplam 80.850,99 TL davaya esas değer üzerinden huzurdaki davanın açıldığı, … otomatik ödemelerinin tanımlı olduğu … Bankası TAO. – … Şubesi nezdindeki mevduat hesabında ve … AŞ.nezdindeki … etiket hesabında bakiye yetersizliği nedeniyle ödenmemiş olan geçiş ücretleri ile bu ücretlerin 4 katı ceza tutarı birlikte dikkate alınarak, %9,75 avans faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi itibariyle davacı şirketin toplam 72.052,98 TL alacak tutarının bulunduğu, davada ise 80.850,99 TL talep edildiği, bu durumda 8.798,01 TL’lik fazla talebin yerinde olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davalı/müteveffa tarafın … plakalı araçları ile 02.12.2016 – 28.07.2017 tarihleri arasında davacı tarafça işletilen …’ndan ücret ödemeksizin 207 adet ihlalli geçiş yaptığı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında; 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, 7. fıkrasında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı belirtilmiştir. Davalı tarafın, ödemesiz geçiş tarihlerini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödemediği ve yasa gereği temerrüde düştüğü, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24/c maddesi uyarınca faize de KDV uygulanacağı, davalı tarafın banka hesabında para olduğundan bahisle borca itiraz savunmasının borçtan kurtulma sonucunu doğurmayacağı, davacı tarafa ödeme yaptığını usulüne uygun yazılı evrak ile ispat etmesi gerektiği ancak mahkememize usulüne uygun yapılmış ödeme belgesi sunmadığı, bilirkişi heyeti incelemesiyle davacı tarafın talep edebileceği asıl alacak, işlemiş faiz ve KDV hesabı yapıldığı anlaşıldığından bulunan rakamlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Müteveffa … ‘ın …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile mirasçılar … , … ve … yönünden takibin 64.867,55 TL asıl alacak (13.096,75 TL geçiş ücreti + 51.770,80 TL), 6.089,35 TL faiz ve 1.096,08 TL KDV olmak üzere toplam 72.052,98 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 64.867,55 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.921,94-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.380,74-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.541,20-TL harcın mirasçılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin mirasçılardan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.380,74-TL peşin harcın mirasçılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.166,89-TL nispi vekalet ücretinin mirasçılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı/mirasçılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 204,20-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplamı 2.248,60-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 2.008,74-TL’sinin mirasçılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪