Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/359 E. 2019/621 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/359 Esas
KARAR NO : 2019/621

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesi’ne verdiği dilekçeyle:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili … tarafından davalı şirket ile 14,02.2005 başlangıç tr.li, (… sözleşme no.lu, … bireysel emeklilik hesap no.lu) “Ev Hanımları Emeklilik Planı Emeklilik Sözleşmesi Metni” başlıklı bireysel emeklilik sözleşmesi akdedildiğini, işbu 14.02.2005 başlangıç tr.li bireysel emeklilik sözleşmesinde “Bireysel Emeklik Sözleşmesinde Haklar ve Yükümlülükler /II-Katılımcı /f- Emekliliğe Hak Kazanma” başlıklı düzenleme kısmında yer alan; “Katılımcı en az on sene sistemde kalmış olmak kaydıyla 56 yaşını doldurduğu takdirde emekliliğe hak kazanır. Bu anda en az on yıllık asgari katkı payının ödenmiş olması şarttır” hükmü uyarınca bahsi geçen şartlar ve tüm ödemelerin müvekkil tarafından gerçekleştirildiğini, bu kapsamda müvekkilin herhangi bir katkı payı borcu da bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilinin emeklilik için öngörülen tüm şartların yerine getirmiş olup 08.09.2015 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığını, bu doğrultuda müvekkili tarafından; 14.02.2005 başlangıç tr.li Bireysel Emeklilik Sözleşmesinin yine Emekliliğe Hak Kazanma başlığı atandaki; “Emekliliğe hak kazanan katılıma, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin bir kısmının veya tamamının defeden ödenmesini veya yapacağı yıllık gelir sigortası sözleşmesi hükümlerine göre kendisine maaş bağlanmasını talep edebilir…” hükmü ile bunun yanında YILLIK GELİR SİGORTALAR] YÖNETMELİĞİ (Resmi Gazete Tarihi: 01/04/2015 Resmi Gazete Sayısı:29313) ’nin DÖRDÜNCÜ BÖLÜM – Yıllık Gelir Sigortası Ürünleri – Elli altı yaş ve üzeri kişilere sunulabilecek ürünler başlığı altındaki; 13. Madde (4) “Hat ödeme süresince ve/reya Irat ödemelerinin belirli bir süre ertelendiği ürünlerde erteleme dönemi içerisinde sigortalının vefatı halinde iehtara vefat tazminatının ödendiği ya da süreli veya Ömür boyu irat bağlandığı ürünler sunulur ve sigorta ettirenin isteğine bağlı olarak söz konusu teminattan içeren sözleşmeler akdedilebilir” hükmü vd. mevzuat uyannca emeklilik işlemlerinin başlatılarak kendisine ömür boyu maaş bağlanması talebiyle dayalı şirkete başvurulduğunu, ancak müvekkilin işbu başvurusu sonuçsuz kalmış olup, açıklandığı üzere tarih itibariyle ömür boyu emekliliğe hak kazanmış olmasına rağmen, talebi doğrultusunda halen kendisine emekli maaşı bağlanmadığını, bu hususta davalı şirketle daha evvel birçok kez şifahi görüşmelerimizin yanı sıra, en son gönderdikleri … 3. Noterliği … yevmiye no. … tarihli ihtarnamemiz ile; her türlü talep, dava, fazlaya dair hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla, işbu ihtarnamemizin tarafınıza tebliği tarihinden itibaren 3 gün içinde, yukarıda açıklandığı üzere 14.02.2005 başlangıç tr. bireysel emeklilik sözleşmesi uyarınca öngörülen tüm şartları 08.09.2015 tariki itibariyle yerine getirerek emekliliğe hak kazanmış olan müvekkile 14.02.2005 başlangıç tr.li bireysel emeklilik sözleşmesi Madde 13 hükmü, Yıllık Gelir Sigortalan Yönetmeliği Md.13, vd. mevzuat doğrultusunda talebi gereği ömür boyu emeklilik maaşı bağlanıp sonuçtan tarafımızın haberdar edilmesi, müvekkile maaş bağlanmasına engel herhangi bir borcu bulunmakta ise nedenleri ile tarafımıza bildirilmesi, aksi halde tarafımızca yasal yatlara başvurulacağı ” hususlarının ihtaren bildirildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından gönderilen 19.07.2016 tarihli cevabi yazıda ise; söz konusu sözleşmenin yürürlük tarihinin 14 Şubat 2005; emekliliğe hak kazanma tarihinin ise 8 Eylül 201S olduğu, 29313 numaralı Resmi Gazetede yayınlanan Yıllık Gelir Sigortası Yönetmeliği 13.madde yanında 4.madde; “Yıllık gelir sigortası sözleşmesi akdetmek isteyen şirketler Müsteşarlığa yazılı olarak başvurur,” hükmü ile bireysel emeklilik şirketlerinin yıllık gelir sigortası ürünü satma ve düzenleme zorunluluğu bulunmadığına işaret edildiği, 14 Temmuz 2016 tarihi itibariyle davalı şirkette Yıllık Gelir Sigortası ürününün satışı ve poliçe düzenlemesi yapılmamakta olduğu, ürün geliştirme sürecinin devam ettiği, davacı müvekkilin bireysel emeklilik sözleşme sinden doğan emeklilik hakkını; kapitalini toplu olarak alarak ya da Programlı Geri Ödeme yöntemi ile aylık maaş almak suretiyle kullanabileceği… ” ifade edildiğini, bu cevabıyla davalı firmanın, müvekkilin 08.09.2015 tr.i itibariyle emekliliğe hak kazandığını kabul etmekle birlikte, davalı nezdindeki birikiminin ömür boyu emekli maaşı şeklinde ödenmesi talebini reddederek mevzuatın müvekkile tanıdığı hakkı, bu şekilde bertaraf ettiğini, oysa davacı müvekkilin emekliliğe hak kazandığı 08.09.2015 tarihi itibariyle ömür boyu emekli maaşı şeklinde irat bağlanması da dahil olmak üzere 01.04.2015 tarihînde Resmi Gazete’de yayınlanan Yıllık Gelir Sigortalan Yönetmeliğimin lehe olan tüm düzenlemelerinin müvekkil bakımında da uygulanması gerektiğini, dolayısıyla İşbu talebimizin davalı tarafından reddinin hukuka ve mevzuata aykrn olduğu her türlü izahtan vareste olduğunu belirterek fazlaya dair her türlü talep ve dava baklanınız saklı kalmak kaydıyla, 14.02.2005 başlangıç tarihli bireysel emeklilik sözleşmesi uyannca öngörülen tüm şarttan 08.09.2015 tarihi itibariyle yerine getirerek emekliliğe hak kazanmış olan müvekkiline 14.02.2005 başlangıç tarihli bireysel emeklilik sözleşmesi Madde Il/f hükmü, Yıllık Gelir Sigortalan Yönetmeliği Md.13, vd. mevzuat doğrultusunda, talebi gereği ömür boyu emeklilik maaşının bağlanması ve bu hususta hakkının geçerli olduğunun tespit ve teslimi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’ nun 1. maddesinde “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde sermaye piyasası ve sigortacılık mevzuatının ilgili hükümleri ve genel hükümler uygulanır.” denildiğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1/a maddesi; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” hükmünün amir olduğunu, 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 1. Maddesinde yer alan atıf uyarınca, yukarıda yer alan TTK hükmünün bireysel emeklilik sözleşmelerinde göreve ilişkin hususlarda da uygulanması gerektiğini, bu halde huzurdaki davanın yetkili Ticaret Mahkemesinde açılması gerekmekte olup davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 01.04.2015 tarih ve 29313 no.lu Resmi Gazete’de yayınlanan Yıllık Gelir Sigortaları Yönetmeliği’nin Geçici 1. Maddesi; “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce onaylanmış olan yıllık gelir sigortası tarife ve varsa kâr payı teknik esasları çerçevesinde bu Yönetmeliğin yürürlük tarihine kadar sözleşme akdedilebilir. Bahse konu tarihten sonrası için, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesi uyarınca Müsteşarlıkça yeterli bulunan şirketler tarafından bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanacak tarife ve varsa kâr payı teknik esaslarına göre yıllık gelir sigortası sözleşmesi akdedilebilecektir.” hükmünün amir olduğunu, söz konusu hüküm uyarınca gelir sigortaları bakımından mevzuatta değişikliğe gidilmiş olup aynı Yönetmelik’in; “Yıllık gelir sigortası sözleşmesi akdetmek isteyen şirketler Müsteşarlığa yazılı olarak başvurur. Müsteşarlıkça yapılacak değerlendirme sonucu bilgi işlem altyapısı ile idari ve mali açıdan yeterli bulunan şirketler yıllık gelir sigortası sözleşmesi akdedebilir. Yapılacak değerlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir.” “Elli altı yaş ve üzeri kişilere sunulabilecek ürünler” başlıklı 13. Maddesi; “Türk Lirası cinsinden tek prim karşılığında, ömür boyu irat ödeyen ürünler sunulur. İrat ödemeleri hemen başlayabilir veya en fazla beş yıl ertelenebilir. İrat tutarı başlangıçta; ölüm düzeyi tablosu, teknik faiz oranı ve ürünün diğer özelliklerine göre hesaplanır ve her takvim yılı başında en az TÜFE oranında arttırılır. İrat ödeme süresince ve/veya irat ödemelerinin belirli bir süre ertelendiği ürünlerde erteleme dönemi içerisinde sigortalının vefatı halinde lehtara vefat tazminatının ödendiği ya da süreli veya ömür boyu irat bağlandığı ürünler sunulur ve sigorta ettirenin isteğine bağlı olarak söz konusu teminatları içeren sözleşmeler akdedilebilir.” hükümleri uyarınca tüm bireysel emeklilik şirketlerinin yıllık gelir sigortası ürünü satma ve düzenleme zorunluluğu bulunmamakla birlikte; Müsteşarlıkça bilgi işlem altyapısı ile idari ve mali açıdan yeterli bulunan şirketler tarafından gelir sigortası sözleşmesi akdedilebileceğini, açık mevzuat hükmü uyarınca, ürüne ilişkin bilgi işlem alt yapı çalışmaları müvekkil şirket nezdinde devam etmekte olduğunu, bu kapsamda mevcut durum itibari ile mevzuat değişikliği nedeni ile “Gelir Sigortası” ürünümüz mevcut olmadığından davacının talebi yerine getirilememekte olduğunu, görüldüğü üzere, gelir sigortası yapılmaması hususunda müvekkil şirketin herhangi bir kusuru bulunmamakta olup müvekkil şirket aleyhine haksız olarak ikame edilen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, nitekim tüm bu hususların davacı tarafından müvekkil şirkete keşide edilen … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine cevaben düzenlenen 14.07.2016 tarih ve 17 be – 105342 nolu yazımızda da belirtildiğini, özetle, mevcut durum itibari ile gelir sigortası ürünümüz bulunmadığını, dolayısıyla davacının talebinin kabulü mümkün bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 4. İş Mahkemesi 30/03/2017 tarih ve 2016/662 Esas 2017/164 Karar sayılı ilamıyla Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı vermiştir.
İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi 21/03/2019 tarih ve 2017/409 Esas 2019/129 Karar sayılı ilamıyla Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı vermiştir.
GEREKÇE:
Dava, sigorta hukukundan kaynaklanan ömür boyu emeklilik maaşının bağlanması hakkının tespit ve teslimi istemine ilişkindir.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyuşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki hukuki ilişkide davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, tacir olmadığı, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 21, 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın niteliği itibariyle Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
İstinaf edilmeden kararın kesinleşmesi halinde YARGI YERİ BELİRLENMESİ İÇİN DOSYANIN RESEN İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf kararı sonucu kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle kararın kesinleşmesinden sonra yasal süresi içinde talep halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine tevzi olunmak üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır