Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/355 E. 2020/819 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/355 Esas
KARAR NO : 2020/819
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı Şirketin, davacı şirketin düzenlediği … Fuarına katılımı için 20.09.2013 tarihinde katılım sözleşmesi imzaladığını, davalıya 03.10.2013 tarihli fuar katılımına ilişkin 6.932,50,-TL ve 31.10.2013 tarihli fuarda kullanılan elektrik bedeline ilişkin 324,50.-TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı şirketin faturaya ilişkin 4.319,50-TL’sini ödemediğini, bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün 2015/… E.nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı şirketin itiraz ettiğini, davalı şirketin fuara katılmasına rağmen 4.319,50-TL tutarındaki bakiyesini ödemediğini itirazının haksız olduğunu beyanla, …. İcra Dairesinin 2015/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dosyada yapılan inceleme neticesinde davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 20/12/2015 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının 14/01/2016 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
İcra Dairesi’ne yazılan müzekkere ile ödeme emrinin tebliğine dair tebliğ mazbatasının gönderilmesi istenilmiş ise de İcra Dairesi’nden alınan 03/12/2020 tarihli yazıda ödeme emri tebliğ mazbata aslının bulunamadığı belirtilmiştir.
11/12/2020 tarihli duruşmada, Davacı vekili tarafından “davacının icra dosyasına süresi içerisinde yapılan itirazı üzerine itirazın iptali davasını açtık, rapor doğrultusunda davamızın kabulüne karar verilsin…”, Davalı vekili tarafından “beyanlarımızı tekrar ediyoruz, icra dosyasından usulüne uygun bir ödeme emri çıkartılmamış ve tarafımıza ödeme emri tebliğ edilmemiştir, ancak biz icra dosyaları sorgulaması sırasında icra takibinden bilgi edindik ve borca itiraz ettik, davanın reddini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
İcra Dairesi’nin yetkisine yapılan itirazda ise İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK ‘unun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Buna göre icra takibinin davalı borçlunun yerleşim yeri icra dairesinde başlatılabileceği gibi özel yetki kuralı gereği dava konusu alacak para alacağı olduğundan alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de başlatılabilinir. Bu nedenle, davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi …tarafından sunulan 08/09/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; “1.Davacı şirketin ticari defterlerinin tasdikleri 6102 sayılı TTK amir hükümlerine göre incelenmiş olup, 2013 yılında sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 2. Davalı şirketin ticari defter tasdikleri 6102 sayılı TTK amir hükümlerine göre incelenmiş olup, 2013 yılında sahibi lehinde delil olma vasfına haiz olduğu, 3.Yukarıda yapılan hesaplamalar neticesinde dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 4.319,50.-TL asıl alacağı olduğu, 4.Takip tarihi itibariyle ise 1.371,44,-TL faiz alacağı olduğu, 5.Bunun neticesinde de toplam olarak 5.690,94-TL davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu…” belirtilmiştir.
Taraflar arasında 24-27/10/2013 tarihlerinde arasındaki fuar için “Katılım Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmede ödeme tarihlerinin ve miktarın belirtildiği görülmüştür. Taraflar arasında, sözleşmenin varlığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Davalı tarafından hizmetin eksik verildiği iddiasında bulunulmuş ise de fuarın 24-27/10/2013 tarihlerinde olduğu dikkate alındığında bu hususta süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, faturaların iade edilmediği ve bilirkişi raporu ile ticari defter ve kayıtlarında davalının 4.319,50-TL’sı borç kaydının bulunduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 4.319,50.-TL asıl alacak ve takip tarihi itibariyle ise 1.371,44,-TL faiz alacağı olduğunun belirtildiği görülmekle, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından ve faturaları da iade etmediğinden davalıdan 4.319,50.-TL asıl alacak ve sözleşmede belirlenen ödeme tarihleri dikkate alındığında takip tarihi itibariyle, taleple bağlılık ilkesi gereği, 1.075,86-TL’sı faiz alacağı olduğu anlaşılmakla davanın ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, …. İcra Dairesinin 2015/… sayılı icra takibinde (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2- Hüküm altına alınan 4.319,50-TL’sı asıl alacağın %20’si oranında 863,9-TL’sı icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 368,56-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 65,16-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 303,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 109,56-TL ilk gider, 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 124,90-TL posta gideri olmak üzere toplam 984,46-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 11/12/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)