Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/351 E. 2020/534 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/351 Esas
KARAR NO : 2020/534
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/08/2011
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Taraflar arasında 14/08/2006 tarihli 5 yıl süreli yetkili satıcılık sözleşmesi akdedildiğini, davalının satışlarında olağanüstü bir düşüş olması nedeni ile … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/… D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, tespit neticesinde davalının LPG satışlarını … bayiliğine kaydırdığının görüldüğünü, bunun üzerinde cezai şart ödemesinin davalıya ihtar edildiğini beyanla, 2.000 TL tüp depozito alacağı, 4.500 TL cezai şart, 2.000 TL kar mahrumiyeti toplamı 8.500 TL nın ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle;sözleşmenin davacının depozito bedeli ve ceza şartı talep edilemeyeceğini, rakip firma markalı Lpg tüpü satışa arzedilmemiş ve edildiğine dair delil elde edilemediğini, satışın düşmesindeki kusurun davalıya ait olmadığını, alım taahhüdü yok ise kar kaybı talebinin de dayanağının olmayacağını, bayilik sözleşmesi feshinin haklı bir nedeninin bulunmadığını, ceza şartı talebinin de haksız olduğunu, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle cezai şart alacağı ile yoksun kalınan kâr ve depozito bedeli istemine ilişkindir.
Mahkememizin 27/01/2014 tarih ve E.2011/352 K.2014/15 sayılı karar ile “…Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bilirkişiler … ve … aracılığı ile inceleme yapılmış, bilirkişiler; davacının 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının davalıdan cezai şart (sözleşme cezası) alacağının olmadığını, 3.565,90 TL kar mahrumiyeti alacağının olduğunu rapor etmişler, taraf itirazları doğrultusunda alınan ek raporda ise davacının davalıdan 37.519,80 TL cezai şart, 1.342,79 TL kar mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplam 38.862,59 TL alacaklı olabileceğini, ancak Lpg alımlarında ciddi bir düşüş olduğunun ortada olduğunu, ancak bunun sebebini tespit etmenin mümkün olmadığını, bu durumda da satışların düşmesinin süresi dolmadan sözleşmenin feshedilmesi için haklı bir sebep olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca alacaklının her hangi bir ihtirazi kayıt koymadan edayı kabul etmesi halinde de cezai şartın düşeceğini beyanla cezai şart talebinin mümkün olmadığını rapor etmişlerdir.
Taraflar arasında imzalanan 14.08.2006 tarihli sözleşmenin 23. maddesinde “İpragazın akdin ihlali nedeniyle anlaşmayı feshetmesi halinde bayiden maruz kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere, mahrum kalacağı kar karşılığı tazminatı talep edebileceğini bayi peşinen kabul ve taahhüt eder” denmekte 24. maddesinde ise “bayinin akde muhalefeti dolayısıyla akdin feshine sebebiyet vermesi halinde 23. maddeden ayrı olarak bayinin son bir yıl içinde ipragazdan aldığı LPG nin en yüksek aya ait ton miktarının sözleşmenin feshi tarihindeki -12 kg lık tüplü LPG nin perakende satış fiyatı baz alınarak bulunacak-perakende satış fiyati ile çarpımı sonucu bulunan bedeli, Bayi, İpragaza cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder” denmektedir.
Davalının satışlarının düştüğü sabittir. Taraflar arasandaki sözleşmede davalının davacıdan belirli bir LPG alması gerektiğine lişikin bir hüküm yoktur. Ancak sözleşmenin 18. maddesinde “yetkili satıcı bu anlaşma tarihinden itibaren 2007 sonuna kadar 500 adet aboneye ulaşmayı taahhüt eder. Bu kontenjanın doldurulması halinde İpragaz, ilave abone kaydını sağlamak üzere, imkanları nispetinde Yetkili Satıcıyı destekleyecektir. Yetkili satıcının müteakip 12 aylık devreler için kaydetmesi gerekli abone adetleri her sene yeniden tespit edilecektir. İpragaz, Yetkili Satıcının yetersiz kaldığı sonucuna varırsa anlaşmanın sona ermesini beklemeden anlaşmayı feshetmeye yetkilidir . Bu takdirde Yetkili Satıcı bir hak ve tazminat talep etmemeyi kabul etmiştir.” denmektedir.
Davalının sözleşmede kararlaştırılan abone sayısına ulaşmaması ve satışlarının düşmes nedeniyle Davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı, davalının başka bir firmanın ürünlerini sattığı iddiasını ise kanıtlayamamıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın çıktığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunun 158. maddesi 2. fıkrasına göre”…Akdin muayyen zamanda veya meşrut mahalde icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere cezai şart kabul edilmiş ise, alacaklı hem akdin icrasını hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir. Meğer ki alacaklı bu hakkından sarahaten feragat etmiş veya kayıt dermeyan etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun.” dendiğinden, davacı ise dvalının satışlarının düşmesi hususunda herhangi bir kayıt ileri sürmeden 2010 yılı boyunca davalının alımlarını kabul etttiğinden davacının davalıdan cezai şart isteme hakkının düştüğü kabul edilmiş davacının ceza şart hususundaki talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının depozito alacağı hususunda defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı bu yönden herhangi bir delil sunulmadığı ve bu hususun ispat edilemediğinden bu yöndeki talebin de reddine karar verilmiştir.
Davalının sözleşmede kararlaştırılan abone sayısına ulaşmaması nedeniyle Davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kanaatine varıldığından sözleşmenin feshi tarihi 15.02.2011 tarihinden sözleşmenin imza tarihine göre beş yıl sonunda sona erdiği 14.08.2011 tarihine kadar mahrum kaldığı 6 aylık kar hususunda bilirkişi kurulunun yaptığı hesaplama esas alınmış, buna göre bu süre içinde 2.330,66 ton satım yapma imkanından mahrum kaldığı, ve davacının 3.565,90.TL kar kaybı olduğu sabit olduğu…” gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile 3.565,90 TL’sı tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 12/05/2015 tarih ve E.2014/17451 2015/7014 sayılı kararı ile “…Davacı vekili, dava dilekçesinde tüp depozito alacağı, cezai şart alacağı ve kâr mahrumiyeti alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece hükmün gerekçesinde cezai şart ve depozito alacağının reddedildiği belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında bu taleplerin reddine ilişkin bir hüküm kurulmadığı gibi, hükmedilen 3.565.90 TL.nin hangi alacak talebine ilişkin olduğunun belirtilmemiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/02/2016 tarih ve E.2015/14297 2016/2210 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 16/05/2017 tarih ve E.2016/333 K.2017/397 sayılı kararı “…1-Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİ ile davacı yanın cezai şart talebinin ve depozito alacak talebinin REDDİNE,
2-1.342,79-TL kar kaybı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE…” karar verilmiştir.
Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2019 tarih ve E.2017/4602 2019/2460 sayılı kararı ile “Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HMK’nın 297. maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararının denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda HMK’nın 297. maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması usul ve yasaya aykırıdır” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 10/04/2019 tarih ve E.2017/… 2019/… sayılı kararı gereği dosya Mahkememizin 2019/351 Esasına kayıt edilmiş ve Mahkememizin 09/10/2019 tarihli duruşmasında Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin anılan ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı … Noterliği aracılığı ile davalıya gönderdiği 15/02/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede Tüplü Yetkili Satıcı sözleşmesini 15/02/2011 tarihi itibari ile feshettiğini belirtmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Talimat sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yatırılmış ve 24/12/2012 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Dosya kapsamında bulunan 04/03/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının davalıdan cezai şart (sözleşme cezası) alacağının olmadığı, 3.565,90 TL kar mahrumiyeti alacağının olduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine alınan 06/11/2013 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının davalıdan 37.519,80 TL cezai şart, 1.342,79 TL kar mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplam 38.862,59 TL alacaklı olabileceği, alacaklının ihtirazi kayıt koymadan ifayı kabul etmesi halinde de cezai şartın düşeceğini beyanla cezai şart talebinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 14.08.2006 tarihli sözleşmenin 18. maddesinde “Yetkili satıcı, bu anlaşma tarihinden itibaren 2007 sonuna kadar 500 adet aboneye ulaşmayı taahhüt eder. Bu kontenjanın müddetinden evvel doldurulması halinde İpragaz, ilave abone kaydını sağlamak üzere, imkanları nispetinde Yetkili Satıcıyı destekleyecektir. Yetkili Satıcı’nın müteakip 12 aylık devreler için kaydetmesi gerekli abone adetleri her sene yeniden tespit edilecektir. Yetkili Satıcı, bu anlaşma tarihinden evvel kaydetmiş olduğu aboneler varsa bu abonelerindeki tesisleri, bu anlaşmanın gerektirdiği, ticari ve fenni şartlar hükümlerine intibak etmeyi taahhüt eder. İpragaz, Yetkili Satıcının yetersiz kaldığı sonucuna varırsa anlaşmanın sona ermesini beklemeden anlaşmayı feshetmeye yetkilidir. Bu takdirde Yetkili Satıcı bir hak ve tazminat talep etmemeyi kabul etmiştir”,
23. maddesinde “İpragaz’ın akdin ihlali nedeniyle anlaşmayı feshetmesi halinde yetkili satıcıdan maruz kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere, mahrum kalacağı kar karşılığı tazminatı talep edebileceğini Yetkili Satıcı peşinen kabul ve taahhüt eder. Her türlü temerrüt halinde, Yetkili Satıcı’nın borçlarına sözleşmenin 14/f madesinde belirtilen temerrüt faizi uygulanır”,
24. maddesinde ise “Yine Yetkili Satıcı’nın akde muhalefeti dolayısıyla akdin feshine sebebiyet vermesi halinde 23.maddeden ayrı olarak, Yetkili Satıcı’nın son bir yıl içinde İpragaz’dan aldığı LPG nin en yüksek aya ait ton miktarının sözleşmenin feshi tarihindeki -12 g lık tüplü LPG nin perakende satış fiyatı baz alınarak bulunacak-LPG perakende satış fiyati ile çarpımı sonucu bulunan bedeli, Yetkili Satıcı İpragaz’a cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder” düzenlemesi yapılmıştır.
Davalının satışlarının düşmesi nedeniyle Davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 14.08.2006 tarihli sözleşme imzalandığı, Davacı tarafından … Noterliği aracılığı ile davalıya gönderdiği 15/02/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile Tüplü Yetkili Satıcı sözleşmesinin 15/02/2011 tarihi itibari ile feshedildiği, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, sözleşmenin 23. ve 24. maddeleri gereği cezai şart ve kâr mahrumiyeti talep edebileceği anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereği 4.500-TL’sı cezai şart ile 2.000-TL’sı kar mahkumiyeti alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, depozito alacağı hususunda yeterli delil sunulmadığı ve bu husus ispat edilemediğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
4.500-TL cezai şart ile 2.000-TL kar mahkumiyeti alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının tüp depozito alacağı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 444,02- TL. Harçtan peşin alınan 126,25-TL. harcın mahsubu ile bakiye 317,77-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.000- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 144,65-TL ilk gider, 1.583,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.728,15-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.355,56-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 520-TL tebligat ve müzekkere gideri ve bilirkişi ücretinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 122,35TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların temyiz yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)