Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/327 E. 2020/315 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/327 Esas
KARAR NO:2020/315

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/05/2019
KARAR TARİHİ:03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden
Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalının, müvekkiline ait “…” isimli derginin İlkbahar 2017 sayısında davalı şirketin reklamının yayınlanması hususunda anlaştıklarını, Müvekkilinin yükümlülüğünü yerine getirerek reklamı … dergisinde anlaşıldığı şekilde yayınladığını ve reklam bedeli için 30.03.2017 tarih … numaralı 4.130,00TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının fatura borcunu ödemediğini, bunun üzerine …. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirketinin kayıtlı adresinin … Cad. … Mah. … Apt. No… …/… olduğu belirtilerek,… Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olduğunu, davaya konu hizmetin Müvekkili Şirket tarafından Davalı Şirket’ten satın alınmadığını, yalnızca gelen reklam içerikli maile karşı cevap verilerek fiyat alındığını ve devamında ilanın dergide yayınlanmasına ilişkin iradelerinin uyuştuğunu gösterir bir taraflar sözleşme kurulamamış haliyle iradelerin uyuşmadığından sözleşme kurulamadığını, her iki tarafın da tacir olması sebebiyle temkinli ve basiretli bir şekilde hareket etmek zorunda olduklarının TTK 18. madde ile hüküm altına alındığını, davalının iddia ettiği üzere yalnızca E-Mail ortamında fiyat pazarlığı yapıldığını, taraflar arasında zımni bir anlaşmanın akdedildiğinin kabul edilemeyeceğini, davalı şirketin en başta toplu mail şeklinde tüm büyük firmalara mail atarak dergide ilan yayınlamak için reklam yaptığının aşikar olduğunu, müvekkili Şirket ile olan E-Mail yazışmalarını bir sözleşme niteliğinde algılayarak dava açmasının ne davacı şirket gibi büyük ve tanınmış bir şirkete ne de hukuka ve hakkaniyete uygun bir davranış teşkil etmekte olduğunu, faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına söz konusu borcun varlığına kanıt niteliğinde olmadığını, TTK’nın 23/2 maddesi uyarınca keşide edilen faturaya itiraz edilmemiş olması halinde fatura münderecatının kabul edilmiş sayılacağı hükmünün ancak taraflar arasında faturanın keşide edilmesine neden olan sözleşmesel ilişkinin ispat edilmesi durumunda geçerli olacağını, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiyi kabul manasına gelmemek kaydıyla; faturanın varlığının işin yapılmış olmasına karine teşkil etmeyeceği, davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacıda bulunduğunu, ilk mailin Davacı Şirket tarafından reklam yapmak amacıyla Müvekkili Şirket’e atıldığını, Müvekkili Şirket’in ise cevap olarak yalnızca fiyat bilgisi istediğini ve bu konuda bilgi aldığının görüldüğünü, dava dilekçesinde asıl dayanak bilgi ve belgeye yer verilmeksizin, yalnızca ilanların yayınlandığı belirtildiğini ve üzerinde tarih olmayan, orijinal olup olmadığı dahi belirlenmeyen davaya konu hizmetin verildiği sonucuna varılmasının mümkün olmadığını beyanla, davanın usulden ve esastan reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 28/12/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 07/01/2019 tarihine icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilere itiraz ettiği, itirazın ve 28/05/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
6098 sayılı T.B.K.’nın 89. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, aksine bir anlaşma yoksa para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği düzenlenmiş olup, anılan madde hükümlerine göre para alacağının tahsili için açılan davalarda ve başlatılan ilamsız icra takiplerinde alacaklının ikametgahı mahkemeleri ve icra daireleri de yetkili olacağından davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yargılama sürecinde görevlendirilen bilirkişi … tarafından sunulan 14.01.2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacının ibraz olunan e-defter Beratlarının süresinde oluşturulduğu, davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, ancak e-posta yazışmaları ile BK md:1 anlamında bir sözleşme olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının 28.12.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 4.130.00TL alacaklı göründüğü, davacının takip konusu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu belirtilmiştir
10.03.2020 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Gerek davacının gerekse de davalının ibraz olunan e-defter Beratlarının süresinde oluşturulduğu, tarafların 2017-2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, ancak e-posta yazışmaları ile BK md:1 anlamında bir sözleşme olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının 28.12.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 4.130,00TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defterlerine göre de davacının 28.12.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 4.130,00TL davalıdan alacaklı göründüğü, davalın ticari defterlerinin davacının alacak iddiasını teyit ettiği, davacının takip konusu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi incelemesi sonucunda davacının ticari defterlerine göre davacının 28.12.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 4.130,00TL alacaklı göründüğünün, davalının ticari defterlerine göre de davacının 28.12.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 4.130,00TL davalıdan alacaklı göründüğünün, davalının ticari defterlerinin davacının alacak iddiasını teyit ettiğinin, davacının takip konusu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğunun belirtildiği, faturaya dayanak hizmete dair dergi aslının mahkememize sunulduğu görülmekle davacının icra takibine konu alacağının bulunduğu anlaşılmış ve davanın kabulü ile davalı likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde 4.130,00-TL’sı asıl alacağa davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin 4.130,00-TL’sı asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine,
2-Asıl alacak olan 4.130,00-TL’nin %20’si oranında 826,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 282,12-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 46,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 235,48-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 91,04-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 63,70-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 904,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, karar verildi. 03/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)