Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/298 E. 2022/378 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/298 Esas
KARAR NO : 2022/378
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi/… Ticaret Anonim Şirketi ile müvekkili şirket arasında 2010 yılında 1 yıl süreli yetkili servis sözleşmesi imzalandığını iş bu sözleşmenin sürekli olarak yenilenmiş olduğunu, davalı şirketin, imzalanan sözleşmenin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmemiş olduğunu, müvekkilimiz ile … Yetkili Servisleri arasında haksız rekabet ortamı yaratmış, güven ve dürüstlük ilkesine aykırı olarak sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, … şirketi ve … şirketi, müvekkili ile yapılan sözleşme yürürlükteyken müvekkilinin haklarını yok sayarak yetkili olduğu servis hizmetlerini yapmasını engellediğini, bu işlerin … şirketlerine gördürülmesi konusunda anlaşmış olduklarını, müvekkil ile aralarındaki sözleşme henüz feshedilmemişken, … A.Ş. ile … A.Ş. gizli olarak anlaşma yapmış olduklarını dolayısıyla Rekabet Kanunu m.57 uyarınca; … A.Ş., dava konusu yetkili servis sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle müvekkilin uğradığı tüm zararlardan … A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Davalı … Ticaret A.Ş., 31.10.2018 tarihinde Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararı aldığını duyurduğunu, bu duyuruda süreç tamamlanana kadar, müvekkilin de sözleşeme ilişkisinin devamı konusunda güven uyandırıldığını, … Noterliği aracılığıyla … yevmiye numaralı ve 18.12.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeye aykırı davranışların sona erdirilmesi ve müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan haklarının teslim edilmesi ihtar edildiğini, davalı … A.Ş, genel işlem koşulu niteliği taşıyan 38. maddeyi gerekçe göstererek müvekkilimize sözde fesih bildiriminde bulunmuşsa da söz konusu maddeye dayanılarak geçerli bir fesih yapılabilmesinin mümkün olamayacağını, davalı … A.Ş’nin … A.Ş. ile yapmış olduğu gizli anlaşma çerçevesinde yedek parça temin etmemesinden kaynaklı olarak müvekkilinin, müşterilerine olan borçlarını yerine getiremediğini, müşterilerin müvekkile duyduğu güven zedelendiğini, ödemelerini geç alan müvekkilinin bankalara olan kredi borçlarını ödeyemediğini, davalıların haksız rekabet teşkil eden fiilleri sebebiyle, taraflarınca Rekabet Kurumu’na şikayet edildiğini ve incelemenin devam ettiğini, davalı şirketlerin haksız fesih ve haksız eylemleri nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı tüm zararların uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını ve zararın davalı şirketlerden tazminini gerektiğini belirterek davalıların ortak kusuruna dayanan haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucunda müvekkiliminin taraf olduğu sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle doğan şimdilik 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, … ‘ne müzekkere yazılarak davalı şirket tarafından yapılmış/yapılacak tasfiye taleplerin reddi gerektiğinin, herhangi bir işlem yapılmışsa durdurulmasının zorunlu olduğunun bildirilmesine, davalı şirketin menkulleri, gayrimenkulleri, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle;Davacı iş bu davayı müvekkil … Ticaret A.Ş. İle … şirketlerinin ortak kusuruna dayandığı gerekçesiyle müvekkili Şirkete yönettiğini, ancak davacının temelde sözleşmeye aykırılık iddialarına dayandığı anlaşılan tazminat taleplerinin sözleşmenin tarafı olmayan müvekkil şirkete yöneltmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin gerek davacı ile gerekse … ile arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki söz konusu olmadığını, huzurdaki davanın … Ticaret A.Ş. ile tamamen ayrı tüzel kişiliklere sahip olan müvekkil şirket bakımından husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmamakta olunduğunu, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince, davacı ile … arasında akdedilmiş olan yetkili servis sözleşmesinin feshine ilişkin iddia ve beyanlarının 3. kişi konumundaki müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, davacının huzurdaki davanın talep sonucu yönündeki müvekkil şirkete husumet yöneltmesi hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek, huzurdaki davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 02/02/2022 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. ‘nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmıştır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 341,55-TL nin 80,70-TL. nispi karar harcından mahsubu ile 260,85-TL fazla harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100,00-TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 66,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karar verildi. 27/04/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)