Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/290 E. 2021/768 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/290 Esas
KARAR NO : 2021/768
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle;… … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi/… … Ticaret Anonim Şirketi ile müvekkili şirket arasında 2010 yılında 1 yıl süreli yetkili servis sözleşmesi imzalandığını iş bu sözleşmenin sürekli olarak yenilenmiş olduğunu, aralarındaki ticari ilişki sözleşmenin haksız olarak feshedilmesine kadar devam ettiğini, müvekkilin, 15.09.2010 tarihinde … ile … ilinin yetkili servisliğini devraldığını, 23.08.2012 tarihinde ise bölge müdürünün isteği üzerine … yetkili servisliğini kendi adına alan müvekkilinin, servis hizmetini sözleşme haksız olarak feshedilene kadar sürdürdüğünü, davalı şirketin imzalanan sözleşmenin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmemiş olduğunu, müvekkili ile … Yetkili Servisleri arasında haksız rekabet ortamı yarattığını, güven ve dürüstlük ilkesine aykırı olarak sözleşmeyi feshettiğini, … ve … şirketinin, müvekkili ile yapılan sözleşme yürürlükteyken müvekkilinin haklarını yok sayarak yetkili olduğu servis hizmetlerini yapmasını engellediğiin ve bu işlerin …’in yetkili servislerine gördürülmesi konusunda anlaşılmış olunduğunu, müvekkil ile aralarındaki sözleşme henüz feshedilmemişken, davalıların gizli olarak anlaşma yaptıklarını, dolayısıyla Rekabet Kanunu m.57 uyarınca; … … A.Ş., dava konusu yetkili servis sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin uğradığı tüm zararlardan … şirketleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … A.Ş, diğer davalı … A.Ş. ile yapmak istediği anlaşma için müvekkiline yedek parça sevkiyatı yapmayarak ve Türkiye pazarından çekileceğini bildirmeyerek sözleşmeyi ihlale ve sona erdirmeye yöneltmeye çalışmış olduğunu, bu kapsamda … A.Ş. Müvekkili ile sözleşmesi devam ederken müşterilerini yetkili servis hizmeti almaları için … A.Ş. ‘ye yönlendirmiş olduğunu, Müvekkilinini taraf olduğu sözleşme feshedilmeden, davalılar arasında yapılan gizli anlaşma haksız rekabete yol açarak dürüst ve bozulmamış rekabet ortamının oluşmasını engellediğini, söz konusu gizli anlaşma neticesinde müvekkili ile davalı … A.Ş. arasındaki yetkili servis sözleşmesi haksız olarak feshedilmiş olduğunu, … şirketlerinin, … ile müvekkili arasındaki yetkili servis sözleşmesinin feshedilmesine zemin hazırlayan, haksız rekabet teşkil eden eylemleriyle sözleşmenin feshi sürecine doğrudan katılan bir aktör olduğunu, … A.Ş ve … A.Ş., müvekkil şirketin zararına birlikte sebebiyet vermiş olduğunu, ve TBK ve Rekabet Kanunu uyarınca tüm zararlardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, … A.Ş. ile … A.Ş. işbirliğine ilişkin belgelerde yer alan tüm hususlar, müvekkil ile davalı … A.Ş. arasındaki sözleşme henüz feshedilmemişken gerçekleşmiş olunduğunu, davalı şirketlerin haksız fesih ve haksız eylemleri nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı tüm zararların uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını ve zararın davalı şirketlerden tazminini gerektiğini belirterek davalıların ortak kusuruna dayanan haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucunda müvekkiliminin taraf olduğu sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle doğan şimdilik 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, …’ne müzekkere yazılarak davalı şirket tarafından yapılmış/yapılacak tasfiye taleplerin reddi gerektiğinin, herhangi bir işlem yapılmışsa durdurulmasının zorunlu olduğunun bildirilmesine, davalı şirketin menkulleri, gayrimenkulleri, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı iş bu davayı müvekkil … Ticaret A.Ş. İle … şirketlerinin ortak kusuruna dayandığı gerekçesiyle müvekkili Şirkete yönettiğini, ancak davacının temelde sözleşmeye aykırılık iddialarına dayandığı anlaşılan tazminat taleplerinin sözleşmenin tarafı olmayan Müvekkil Şirkete yöneltmesi mümkün olmadığını, Müvekkil Şirket ile … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Arasındaki ticari ilişki haksız rekabet teşkil etmemekte ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a da aykırılık teşkil etmemekte olduğunu, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince, davacı ile … arasında akdedilmiş olan yetkili servis sözleşmesinin feshine ilişkin iddia ve beyanlarının 3. kişi konumundaki müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini belirterek öncelikle HMK’ya aykırı olarak açılmış olan davanın usulden reddine, ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği zararlarını açıkça belirtmediğini, davanın kendi beyanlarından dava değerinin belirlenebilir olduğunu, öncelikle talep sonucu belli olmayan davanın kısmi dava olarak yoksa belirsiz alacak davası olarak ikime edilmesi edilmesi hususunun sorulmasını, dava dilekçesinin HMK’NIN 119. ve 194. Maddelerine açıkça aykırı olduğunu, davacının sözleşmesi müvekkil şirket tarafından sözleşmeye uygun surette feshedildiğini, davacının “feshin herhangi bir nedene dayanmaması, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı çerçevesinde geçersiz olan 38 . Maddeye dayanılarak gönderilmiş olan fesih ihtarnamesinin” geçersiz olduğunu iddia etmesinin kesinlikle mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddialarının, zarar taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davacının teknik servis hizmetleri verilmesi konusunda bağımsız bir işletmesi olduğunu, müvekkili şirket ile olan ilişkisinde hiçbir zaman müvekkil şirketin münhasır bir yetkili servisi olmadığını, davacının müvekkil şirket ile ticari ilişkisi devam ettiği sürece birçok firmanın yetkili servisliğini de yaptığını, aynı zamanda özel servis olarak hizmet verdiğini, müvekkilinin Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararı alması ve buna bağlı olarak almış olduğu ticari kararları uygulamasında davacının sözleşmesinin feshedilmesi ile hiçbir ilgisi bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalılar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamakta olduğunu, davanın bu yöndeki soyut ve mesnetsiz ve haksız iddialarının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkili şirketin TTK, RKHK ve ilgili sair mevzuat kapsamında haksız rekabet teşkil edebilecek hiçbir eyleminin bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde yer alan tüm iddialarının salt kendi soyut beyan iddialarına dayanmakta olduğunu, hiçbir iddiasını ispatlayamadığını belirterek HMK’ya açıkça aykırı olan işbu davanın tüm fer’ileri ile birlikte usulden ve esastan reddine, dava harç, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 12/10/2021 tarihli dilekçe ile … şirketleri ile müvekkili arasında “Avukatlık Kanunu 35/A Uyarınca Uzlaşma Tutanağı-Protokolü yapıldığını, protokol uyarınca davalı … şirketinin müvekkiline ödeme yapmış olduğunu, müvekkilinin gördüğü lüzum üzerine tüm davalılar yönünden davadan feragat ettiklerini, davalı … şirketlerinin, müvekkili davacının feragat beyanını kabul ettiklerini, feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerini de Uzlaşma Protokolünde kabul ve beyan edildiğini belirttiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 24/09/2021 tarihli Anlaşma Protokolünü mahkememize sunduğu görülmüştür.
Davalı … şirketleri vekili 18/10/2021 tarihli dilekçe ile davacının feragatini kabul ettiklerini, yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığını müvekkili şirketler adına beyan ettiği görülmüştür.
Davalı … şirketleri vekili ise yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuştur.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 282,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı ve davalı … A.Ş vekilinin karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu taraflar hakkında yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; Davalılar … Tic. A.Ş ve … San ve Tic. A.Ş vekili lehine 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalılar … Tic. A.Ş ve … San ve Tic. A.Ş vekili lehine 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davalılar … Tic. A.Ş ve … San ve Tic. A.Ş’nin yapmış olduğu 63,75-TL giderin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır