Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2021/767 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/107
KARAR NO : 2021/727
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında 29/02/2016 tarihinde İstanbul … Sok. D: … adresinde bulunan … kurum kodlu … nin tamamının devri için protokol yapıldığını, yapılan bu protokole göre asıl alacaktan düşmek üzere davalıya kapora adı altında 50.000-TL pey akçesi verildiğni, müvekkilinin yaptırdığı araştırmaya göre davalı hakkında başlatılan icra takipleri olduğunu öğrendiğini ve takiplerden sonuç alınamaması durumunda kurum hakkında icra takibine başlanılması riski nedeniyle güvensizliğe kapıldığını ve rehabilitasyon merkezinin devrini almaktan vazgeçtiğini, devrin gerçekleşmemesi nedeni ile müvekkilinin yapılan protokole istinaden verdiği 50.000-TL pek akçesinin geri verilmesini talep ettiğini fakat davalının aldığı pey akçesini geri vermeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2016/… e. Nolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı ile takibin durduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz ettiğini, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindende anlaşılacağı gibi ödemenin kapora olarak alınacağı konusunda anlaşıldığını, ancak kapora miktarı davacı tarafından müvekkiline ödenmediğini, kapora alınmış olsa bile kapora bedeli sözleşmede cayma bedeli olarak alındığını, Müvekkilinin söz konusu yeri aynı ücrete o dönem satma imkanı varken davacıyla sözleşme yaptığı için müşteriyi kaçırdığını ve bu nedenle büyük zarara uğradığını, bu nedenle kapora alınmış bile olsa geri istenmesi geri alınmasının mümkün olmadığını, Davacının müvekkilinin icra borcu dosyası olduğunu gerekçe göstererek sözleşmeyi tek taraflı olarak kendisinin bozduğunu, müvekkilinin icra dosya borcu olsa bile davacıyı ilgilendiren bir durumun söz konusu olmadığını, kaldı ki müvekkilinin piyasaya herhangibir borcunun bulunmadığını, borç olarak gösterilen borçların büyük bir kısmının ilamsız takip olup borçlu olup olmadığı mahkeme kararına muhtaç takipler olduğunu, müvekkilininde piyasaya aktif bir borcunun bulunmadığını, Müvekkilinin iş yapmakta olup bu iş karşılığı piyasadan alacakları olduğu gibi zaman zamanda haksız yere bir takım takiplerle karşılaştığını, davacının kötü niyetli olduğunu, sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkı ve selahayeti kendisinde bulunmadığını, sözleşmeyi fesihetme hakkı kendisinde bulunmamakla birlikte bu konuda müvekkiline herhangi bir uyarı veya ihtarda gönderilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının davalıdan rehabilitasyon merkezinin devrini almak için davalıya ödediği 50.000-TL kaporayı devirden vazgeçmesi nedeniyle iade talebine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 50.000-TL asıl alacka ve 187,93-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.184,93-TL alacağın tahsili amacıyla 15/03/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 06/12/2017 tarih 2016/491 esas 2017/… karar sayılı görevsizlik kararı verilmiş, dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi mahkememizin görevsizlik kararına karşı 03/07/2018 tarih 2018/… esas 2018/… karar sayılı karşı görevsizlik kararı vermiştir.
Karşı görevsizlik kararı üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 30/01/2019 tarih 2018/2269 esas 2019/… karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, davacı ve davalı 29/02/2016 tarihli protokol ile, … ilçesinde faaliyet gösteren … nin devri hususunda anlaşmışlar ve kapora bedeli olarak 50.000-TL davacı tarafından, davalı tarafa ödenmiştir. Eğitim ve rehabilitasyon merkezi ticari işletme niteliğinde olup, olayda ticari işletme devri söz konusudur. Ticari işletme devri mutlak ticari dava niteliğinde olup, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” gerekçesi ile yargı yeri olarak mahkememizi belirlemiştir.
İstinaf kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasında mevcut SÖZLEŞME başlıklı 26.02.2016 tarihli belge ile ” … Merkezi 26.02.2016 tarihi itibari ile 365.000 TL karşılığı … e satılmak üzere anlaşılmıştır. Mal sahibi ile görüşme sonrasında işbu sözleşme netlik kazanacaktır.
29.02.2016 tarihinde satış netlik kazanacaktır. Bu arada kurum 2. ve 3. Şahıslara satılamaz. Satıldığının tespit edilmesi halında 10.000 TL cezai bedel ödenecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Taraflar arasında mevcut 29.02.2016 tarihli PROTOKOLDUR başlıklı belge ile ;”Bu protokol … TC numaralı … tarafından halen işletilmekte bulunan … sokak … adresinde bulunan … kurum kodlu … Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi … TC nolu …e 50.000 TL kapora karşılığı kurumun tamamının devri için yapılmış olan protokoldür” düzenlemesini içerdiği görülmüştür.
Davaya konu 50.000 TL bedel, davacının kardeşi … … tarafından … a ait 29.02.2016 tarihli havale ile davalıya, davacı adına gönderildiği ,ve sonrasında davacıdan aldığı bu hususun yakın akraba ilişkisi olması nedeni ile tanık sıfatı ile talimat yolu ile dinlenilen … beyanı ile anlaşıldığı bu kapsamda davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça protokol gereği işletme devri için verilen 50.000 TL bedelin sözleşmenin davalı tarafın bir çok icra dosyası borçlusu olması nedeni ile taraflar arasında sözleşme kurulmadığı hususunda ihtilaf mevcut değildir.
Uyuşmazlık, ödenen bedelin bağlanma parası mı, yoksa cayma parası mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalıya ödenen bedelin bağlanma parası olduğunu ileri sürmüş olup davalı tarafça sözleşmeden davacının caydığını bu nedenle bedeli talep edemeyeceği ileri sürülmektedir.
Türk Borçlar Kanunu, 177/1. maddesinde; “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır
Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” denilmiştir. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki ilişki adi yazılı protokole bağlanmış olup, iş yeri devri mahiyetindeki iradenin resmi şekilde hiç kurulmadığı ve sadece niyet aşamasında kaldığı, davacı tarafça dayanılan ve celb olunan icra dosyaları ile sözleşmenin davacı tarafça, devri düşünülen işyerinin 3. Kişilere olan borçları nedeni ile kurulmadığı, taraflar arasında henüz devrin gerçekleşmediği hususunda taraflar arasında ihtilaf mevcut değildir.
Bu kanun hükmüne göre sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar paranın cayma parası olarak değil, sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılacağını karine olarak kabul edilmiştir. Bu karinenin aksi her zaman ispat edilebilir. Verilen paranın bağlanma parası olarak değil de, cayma parası olarak verildiğini iddia eden taraf, bu iddiasını yazılı delille ispatlamak zorundadır. Davalı taraf, uyuşmazlık konusu paranın cayma parası olarak verildiğini ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı gibi sözleşmenin kurulmaması nedeni ile her hangi bir zarara uğradığı hususunu da ispat etmiş değildir.
Buna göre sözkonusu paranın bağlanma parası olarak verildiğinin kabulü gerekmektedir. Sözleşmenin kurulmaması halinde bağlanma parasının iadesi gerekir. Sözleşmenin bağlanma parasını verenin kusuru ile kurulmaması halinde bağlanma parasını alanın tazminat hakkı doğacağından tazminat hakkına ilişkin olarak bağlanma parasını alıkoyma hakkı bulunmakta ise de (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/423 Esas, 2014/2613 Karar sayılı kararı) davalı taraf sözleşmenin kurulmaması nedeniyle tazminat talebinde bulunmadığı, ve zarara uğradığına dair her hangi bir delil dosyaya ibraz edemediği nazara alındıında bedelin iadesi ile davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, temerrüt koşulları oluşmadığından takipten önceki faiz talebinin yerinde olmadığı, alacağın varlık ve miktarı yargılamayı gerektirmesi nedeni ile de icra inkar tazminat talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 50.000-TL asıl alacak üzerinden takip koşulları ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağı yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.415,50-TL Harçtan peşin alınan 602,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.812,54-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 7.300-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 184,93-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 632,16-TL ilk gider, 395,20-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.027,36-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.025,90-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır