Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/276 E. 2019/1009 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/276 Esas
KARAR NO : 2019/1009
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında müvekkiline ait malların navlun sözleşmesi kapsamında teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak davalı şirket … A.Ş.’nin sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken malları süresinde teslim etmediğini, sözleşme kapsamındaki malların kararlaştırılan tarihten daha geç teslim edilmesi neticesinde müvekkili şirketin bazı masraflar yapmak zorunda kaldığını, kur farkından kaynaklan ve malların zamanında piyasaya sürülememesi sebebiyle zarara uğradığını, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı masraflara ilişkin olarak fatura (ardiye/demuraj bedeli yansıtma faturası) düzenlendiğini, söz konusu faturaya ilişkin müvekkilince … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı şirket tarafından kısmi ödeme yapıldığını ve geri kalan kısmına itiraz edildiğini, davalı … tarafından … İcra Müdürlüğü … E. ve … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyaları ile navlun alacağına dair başlatılan icra takiplerine müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini beyanla, malların geç teslimi nedeniyle doğan ardiye bedelinin, kur fakından kaynaklanan zararın, malların piyasaya sürülememesi, satışa sunulamaması ve teslim edilememesi nedeniyle uğranılan zararıların tazmini talep ve dava edilmektedir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusunun deniz hukukundan kaynaklandığını, görevli mahkemenin denizcilik ihtisas mahkemesi olduğunu, müvekkilinin huzurdaki dava bakımından pasif dava ehliyeti bulunmadığını, müvekkili şirketin zarara uğradığı iddia edilen işlemlerin, yükleteni, taşıyıcısı ya da kara nakliyesi işleminin gerçekleştireni olmadığını, müvekkili şirketin sadece gönderici firmaya boş konteyner göndermekte olup herhangi bir yükleme, taşıma ya da nakliye işi yapmadığını, müvekkili şirketin geç teslimden kaynaklanan bir kusurunun bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında navlun sözleşmesi bulunmadığını ve herhangi bir taşıma yükleme işi yapmadığını, davacının icra takibine konu yaptığı ardiye bedeli ile bu davadada ardiye bedeli talep etmesinin mükerrer alacak oluşturduğunu beyanla, görevsizlik kararı verilmesi ve davanın reddine karar verilmesini talep edimiştir.
GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda; deniz yolu ile taşınan malların süresinde teslim edilmediği iddiasıyla, malların geç teslimi nedeniyle doğan ardiye bedeli ile kur fakından kaynaklanan zarar ile malların piyasaya sürülememesinden doğan zarar talep edilmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi olmasın halinde iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlemiş olup, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun 20.07.2004 gün ve 370 Sayılı kararı ile İstanbul’da Deniz İhtisas Mahkemesi kurulmuş ve faaliyete geçirilmiştir. İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) görevlendirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Mahkememizde açılan dava konusu uyuşmazlığın deniz yolu ile yapılan taşımacılıktan kaynaklandığı anlaşıldığından mahkememiz davaya bakmakta görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dosyasında mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin (Deniz Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğuna, HMK. 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/11/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza