Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/272 E. 2021/1000 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/… Esas
KARAR NO : 2021/1000
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2019
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/… ESAS 2020/415 KARAR SAYILI DOSYASI
ESAS NO : 2020/… Esas
KARAR NO : 2020/415
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ….Noterliğinin 07.05.2013 tarih ve … yevmiye no’lu “düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” akdedildiğini, Sözleşmenin “inşaat teknik şartnamesi” başlıklı 6. maddesinde; “belediyenin otopark yönetmeliğini ve mimari proje gereksinimlerini karşılayacak sayıda açık ve kapalı otopark yapılacağı” “sıhhi tesisat” başlıklı kısmında; “şehir şebekesi haricinde su deposu tahsis edilecek ve bu su deposundan pompa ile tazyikli su bağımsız bölümlere gönderilecektir” şartı bulunduğunu Sözleşme hükümlerine göre amaca uygun ve yeterli “sığınak” yapılacağı kararlaştırıldığını, yüklenicinin, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince en önemli borcunun “inşaatı sözlemeye uygun yapma borcu”‘ olduğunu Sözleşmenin 2. maddesinde; “mal sahibi konsept proje üzerinde görüş bildirecek ve proje uygulanmadan önce mal sahibinin onayı alınacaktır” düzenlemesine yer verildiğini, Sözleşme akdedilirken yüklenici tarafından yapılan ve sözlemeye eklenen proje ile tasdik aşamasında Belediyeye sunulan proje aşamasında önemli farklılıklar bulunduğunu,
Davalı yüklenicinin inşa edip müvekkiline teslim edeceği bloğun A Blok olduğunu, bu bloktaki tüm bağımsız bölümlerin ihtiyaçlarını karşılayacak sayıda açık ve kapalı otopark yapılması gerektiğini, mimari projede; sözleşme hükümlerine göre değil, yönetmeliğin belirlediği miktarda açık ve kapalı otopark yapılacağına dair tasdik söz konusu ise, yüklenicinin sözleşme hükümlerini yerine getirmediğinin anlaşıldığını,
Tasdik edilen proje ile ilgili olarak müvekkilinin şirketin bilgisine başvurulmadığını, onay alınmadığını, şu anda açık otoparkı kullanmanın mümkün olmadığını, Site dışındaki 3.şahısların da kullanımına açık olduğunu, açık otopark yükümlülüğünün yerine getirilmediğini ,73 bağımsız bölüm mevcut olmasına rağmen, 13 adet aracı istihdam edecek kapalı otopark alanı bulunduğunu, sözleşmede belirtilen “arsa sahiplerinin gereksinimlerini karşılayacak sayıda açık ve kapalı otopark yapılacaktır” şartına uyulmadığını
Bina yapılıp yapı kullanma izin belgesi de alınmış olduğundan, sözleşme hükümlerine göre yeterli otopark yapılması da mümkün olmadığı için sözleşmeye aykırılık nedeniyle müvekkinin şirketinin bu yüzden zarara uğradığını, binada sığınak yapılmışsa da, bu sığınak amaca uygun inşa edilmediğini dışarıya herhangi bir çıkış kapısının mevcut olmadığını, bu eksiklikler nedeniyle A Blok’taki dairelerde değer kaybı oluştuğunu, belirterek ;
Davanın HMK 107. maddesi gereğince “belirsiz alacak” davası olarak kabulüne, fazlaya ait hakların saklı tutulmasına,şimdilik geçici talep sonucunun 10.000,00 TL olarak belirlenmesine, ıslah talep haklarının saklı kalmak kaydıyla; keşif ve bilirkişi tetkikatı sonucu tespit edilecek alacak/zarar miktarına göre kesin talep sonucunun mahkemeye bildirileceğine, geçici ve kesin talep sonucu bildirilen miktara dava tarihinde itibaren işleyecek ticari faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline,yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/07/2021 tarihli artırım dilekçesi ile eksik harcı tamamlayarak dava değerini 3.582.069,01 TL olarak belirlediklerini bildirmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Usule ilişkin beyanlarında ; Davanın bir eser sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklanan tazminat davası olduğundan asliye hukuk mahkemeleri görev alanına girdiğini, görev itirazında bulunduklarını
Huzurdaki davada istenen alacak için, dilekçe ekinde ibraz edilen 23.05.2018 imza tarihli sulh ve ibra sözleşmesi doğrultusunda müvekkil şirketi tam ve kesin olarak ibra ettiğini, sair dava ve alacak haklarından feragat ettiğinden davanın reddi gerektiğini,
Usule ilişkin beyanlarında; davacının ayıp nedeniyle açmış olduğu işbu davanın hak düşürücü süreler içerisinde açılmadığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın 474,475,476,477 ve 478’inci maddeleri eser sözleşmesindeki ayıplar nedeniyle doğacak dava ve talepleri düzenlediğini, davacının hak düşürücü süre içerisinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığından davanın reddi gerektiğini,
Müvekkilinin inşaatı sözleşmeye ve kanunlara uygun şekilde bina ettiğini, inşaatın yapımı tarihinde 1/7/1993 tarihli ve 21624 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliği ile 30/12/1993 tarihli ve 21804 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliği Hakkında Genel Tebliği yürürlükte olduğunu, İlgili Tebliğ’in 3/a maddesine bakıldığında meskenler hakkında her 3 mesken için 1 adet otopark ayrılacağı düzenlendiğini, Buna göre 73 adet bağımsız bölümden oluşan inşaat için kapalı ve açık otopark ayrımı olmaksızın 24-25 adet araç park yeri yapılması mevzuata uygun bir otopark inşası anlamına geldiğini, Davacının dava dilekçesinde de ifade ettiği üzere sadece kapalı otopark sayısı 17 olduğunu, Bunun dışında en az bu kadar da açık otopark olarak ayrılmış alan olduğu dikkate alındığında müvekkili şirketinde sözleşme ve mevzuat karşısında üzerine düşeni yaptığını
Davacının su depolarının kullanım ve yangın söndürme amacı yönünden yetersiz olduğu iddiası da gerçek dışı olduğunu, İlgili taşınmaza tüm bağımsız bölümlere ve ortak alanlara yeterli kullanma suyu hizmeti verebilecek depolar inşa edilmiş ve dahi belediye suyunun yetersiz olması ihtimaline karşı hidrofor sistemi ile basıncın artırılması hedeflendiğini, Yangın söndürme sistemleri de yeterli ve gerekli donanımlardan oluştuğundan ve bu konuda yeterli su kaynağı da ayrıldığından davacının bu iddiaları da yerinde olmadığını, sözleşmede sığınak yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığını,
Davanın görev yönünden reddine, aksi kanaat hasıl olursa sulh ve ibra protokolü kapsamında dava ve alacak haklarından feragat nedeniyle davanın reddine, ayrıca zamanında ayıp ihbarında bulunmayan davacının soyut iddialardan müteşekkil davasının hukuki şartları sağlamaması ve esası itibarıyla haksız ve mesnetsiz bir dava olması nedeniyle davanın esastan reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/… ESAS 2020/… KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, … Noterliğine ait 07/05/2013 tarihli … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının inşaatı sözleşmeye uygun olarak yapmadığını, proje uygulanmadan önce müvekkilinin onayının alınmadığını, yüklenici tarafından müvekkiline A blokun teslim edileceğini, binaya girişin ön cepheden olması gerekirken arka cepheden olduğunu, sözleşmenin eksik teslim edildiğini, çatısından su aktığını, 70-80 iş yerinin bulunduğu blokta yük asansörünün yapılmadığını, binanın girişinde güvenlik turnikesinin yapılmadığını, binada yapılan ısıtma ve soğutma sistemini ayrı ayrı çalışması gerekirken, komple olarak çalıştığını beyan ederek; her bir kaleme ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik geçici talep sonucu 10.000,00TL olarak belirlenmesine, geçici ve kesin talep sonucu bildirilen miktara dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın hak düşürücü süreler içinde açılmadığını, müvekkilinin inşaatı sözleşmeye ve projelere ve teknik şartlara uygun olarak inşa ettiğini, davacı tarafından teslim alınırken ihtirazı kayıt ileri sürülmediğini, davacı tarafın taleplerini somutlaştırması gerektiğini, davacının iddialarını gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ve birleşen dava eser sözleşmesine aykırılık sebebine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Dava konusu alacağın aynı sözleşmeden kaynaklandığı, davanın taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… E- 2020/… K sayılı dosyasında 29/09/2020 tarihli birleştirme kararı verilerek mahkememiz dosyası içine gelmiş, yargılamaya birlikte devam edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller; … Noterliğinin 07.05.2013 tarih ve … yevmiye no’lu düzenleme şeklinde ar- sa payı karşılığı inşaat sözleşmesi,tapu kayıtları , … Belediyesi işlem dosyası ,23.05.2018 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi, İmar planı İnşaat mimari projesi , … ATM 2018/ … Esas , … ATM 2018/ … esas sayılı dosya (uyap sistemi üzerinden) celp edilerek alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı … Sanayii Ve Ticaret AŞ ile davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ arasında; … Noterliğinin 07.05.2013 tarih ve … yevmiye numaralı “düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” akdedildiği tarafların kabulündedir.
TBK madde 112; “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” hükmü mevcuttur.
Bu düzenleme gereği borç hiç veya gereği gibi yerine getirilmezse, diğer bir deyişle sözleşmeye aykırı olarak eksik veya hatalı olarak ifa edilirse alacaklı borçludan zararının giderilmesini talep edebilir. Burada öngörülen olumlu zarardır.
Somut olayda davacı müspet zararlarını her iki dava dilekçesinde;
– Otopark sayısının eksik olması
– Terastaki yalıtımın çatlamasının ve su akıntısının inşaattaki eksik ve ayıplı işten kaynaklanması
– Merdivenlerin eksik yapılması
– Isıtma ve soğutma tesisatındaki eksiklikler şeklinde açıklamıştır.
Alınan bilirkişi raporu ve ek raporda ;dava konusu İstanbul İli, … İlçesi … parsel de bulunan sözleşmeye konu binanın inşaat iş kalemlerindeki teknik incelemeler sonucunda; 2020 yılı Çevre ve Şehircilik Birim Fiyatları ile davacının açıkladığı kalemler üzeriden toplam 2.973.022,80-TL zarar alacağı hesaplanmıştır. Bu alacağa 08.05.2019 dava tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli avans faizi yürütülebileceği bildirilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde taraflar arasında 23.05.2018 tarihli “Sulh ve İbra Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını bu sözleşme gereğince açılan dava ve birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
“Sulh ve İbra Sözleşmesi”nin davacı vekili … ve davalı vekili … tarafından imzalandığı, taraf vekillerinin dosyaya sunulu vekaletnamelerinde müvekkilleri adına adına sulh ve ibra sözleşmesi yapmaya yetkili oldukları, davacı vekilinin, davacı ve davalı arasındaki hukuki ilişkiden doğan alacakların varlığı ve kapsamını, dava açılıp açılmayacağını bilmemesi, “Sulh ve İbra Sözleşmesi”nin kendiliğinden hükümsüz olması sonucunu doğurmayacağı tespit edilmiştir.
Sözleşmenin 4. Maddesinde; “Davacı … San. ve Tic. A. Ş. yukarıda belirtilen 40.000,00. USD. ve 16.000,00 TL vekalet ücretini tahsil ederek, davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’den “…. Noterliği 07/05/2013 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden”doğan bilcümle hak ve alacaklarını tamamen tahsil etmiş olduğunu, keza işbu protokol tarihi itibariyle … İnş. San. ve Tic. A.Ş. ‘inden talep etmediği doğmuş veya doğacak her hangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını, Davalıyı tam ve kesin olarak ibra ettiğini kabul, beyan ve taahhüt etmiştir. Davalı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. de işbu protokol tarihi itibariyle Davacı … San. ve. Tic.AŞ ini tam ve kesin olarak ibra etmiştir. ” hükmü mevcuttur.
Bu hüküm gereğince 23.05.2018 tarihli “Sulh ve İbra Sözleşmesi” ile taraf şirketler …. Noterliği’nin 07/05/2013 tarih ve … yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hak ve borç kalmadığını, bu konuda karşılıklı olarak anlaştıklarını açıklamıştır. Davacı … San. Ve. Tic AŞ doğmuş veya doğacak her hangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını, davalı … İnş. San. Ve Tic. AŞ yi tam ve kesin olarak ibra ettiğini beyan etmiştir.
Bu nedenle 23.05.2018 tarihli “Sulh ve İbra Sözleşmesi” gereği davacı … San. ve Tic. A. Ş nın asıl davada ve birleşen davada zararlarının tazmin edilmesini talep edemeyeceği sabit bulunmuş, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyasında açılan davanın reddine, birleşen … ATM nin 2020/… sayılı dosyasındaki davanın reddine
2-ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 61.173,78-TL harçtan mahsubu ile Hazineye gelir kaydedilmesine, bakiye 61.114,48 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı … A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 124.445,69 -TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile Hazineye gelir kaydedilmesine, bakiye 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı … A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 5.100,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Asıl ve birleşen davada davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında
5-HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili Av. … Davalı vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır