Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/248 E. 2019/1050 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/248 Esas
KARAR NO : 2019/1050
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2019
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekilinin davaya konu bonoları 25.04.2018 tarihinde cari hesap kayıtlarına işlediğini ve davaya konu bonoların bedelinin tahsili için bankaya verdiğini, Bankanında 07/05/2018 tarihinde senedi takas için teslim alırken teslim tarihi ve işlem için gerekli bilgileri bononun arka yüzüne işlediğini, Müvekkilinin bonolar ödenmeyince keşideci ve kendisinden önceki … Gıda’ya 01/08/2018 ve 29/08/2018 tarihlerinde protesto çektiğini, müvekkinin bono bedelleri ödendikten sonra bonoları imza karşılığında … Gıdaya 10/09/2018 ve 30/09/2018 tarihlerinde teslim ettiğini, Davalı …’ın banka tarafından senedin alındığı tarih ve işlem kayıtlarının üzerine kendisini hamil olarak çok sonradan eklendiğinin bonoların arka yüzünden anlaşılacağını beyanla, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip konusu senetlerden dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu takibin iptaline, davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan 11.11.2019 tarihli dilekçede özetle; Müvekkili aleyhine ikame edilen davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava menfi tespit davasıdır.
Davalı vekili tarafından sunulan 11.11.2019 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettikleri beyan edilmiş ve vekaletnamenin incelenmesi ile davalı vekilinin bu yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davayı kabul davaya son veren taraf işlemidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308.maddesi hükümlerinde davayı kabulün davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu ve ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı düzenlenmiştir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebinden kaynaklanmakta olup, davanın niteliğine göre taraflar dava konusu üzerinde serbest iradeleri ile tasarruf etme hakkına sahiptirler.
H.M.K’nun 309. maddesinde; kabulün dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, kabulün kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, H.M.K’nun 310. maddesinde; kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, H.M.K’nun 311. maddesinde; kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, irade bozukluğu hallerinde kabulün iptalinin istenebileceği, H.M.K’nun 312. maddesinde; kabulün beyanında bulunan tarafın, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği, kabulün talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyetin ona göre belirleneceği, davalı davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini
ödemeye mahkûm edilmeyeceği,
H.M.K’nun 74. maddesinde vekilin davanın kabul edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerektiği düzenlenmiştir.
Avukatlık asgari Ücret Tarifesinin 6/1. maddesinde de anlaşmazlığın kabul nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı belirtilmiştir.
Kabul beyanı, yukarıda belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı vekilinin kabul beyanı nedeniyle KABULÜNE, davacının davalıya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanununun 22/1 maddesi uyarınca alınması gereken 2,976,52-TL harcın 1/3’ü oranına tekabül eden 992,17-TL’nin peşin alınan 744,13-TL harçtan mahsup edilerek 248,04-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 6/1 maddesi gereği 2.571,55-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 788,53-TL ilk gider, 32,40-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 820,93-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin yüzüne, DavalınınYokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)