Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2019/645 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/244
KARAR NO: 2019/645

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2014
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: … A.Ş. ile dava dışı … Dış. Tic. Ltd. Şti.’ne 31/07/2007 tarihli 21.551,00-TL bedelli çeki aralarındaki ticari ilişki nedeniyle keşide ederek verdiğini, Dava dışı … Ltd. Şti.’nin belirtilen çekle birlikte 13 adet çeki çaldırdığı ve mahkemeye başvurarak ödeme yasağı kararı aldırdığını, dava dışı … Ltd. Şti.’nin talebi üzerine müvekkilinin aynı bedelli 05/08/2007 tarihli çeki keşide ederek verdiğini, 27/08/2007 tarihinde davalı faktoring şirketinin haciz işlemi başlattığını, müvekkilinin 22.000-TL’yi haciz anında talimat icrası olan … İcra Müdürlüğünün banka hesabına 5.475,00-TL’sini de davalı şirketin vekili olan …’ın hesabına ödediğini, müvekkilinin aynı çek için mükerrer ödeme yapmak zorunda kaldığını, dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı faktoring şirketi aleyhine ikame ettiği ve … 29. Asliye Ticaret Mahkemesinde neticelenen davada söz konusu çekten dolayı davalı faktoring şirketinin meşru hamil olmadığının tespit edildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiği, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak zenginleştiğini, belirtilen nedenlerle davalı faktoring şirketine karşı yapılan icra takibine itiraz ettiğini, belirtilen nedenlerle … 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davacının davasını ödeme tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra açmış olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın dava dışı … Ltd. Şti.’nin açmış olduğu davaya dayanmasının yasal dayanağı bulunmadığı,İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının taraflar arasında hüküm ifade edeceği, davacının basiretli tacir gibi davranmayarak çekin zayi kararını beklemeksizin ödeme yaparak zarara kendisinin sebep olduğunu, müvekkilinin çekin meşru hamili olduğunu, müvekkilinin takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediğini, itirazların yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatının da reddi gerektiği, belirtilen nedenlerle davanın reddine, alacağın %20 sinde az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın mükerrer ödeme nedeniyle ödenen paranın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu görülmüştür.
… 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş., borlu … aleyhine toplam 62.977,44-TL bedelli … 29. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/69 esas 2013/257 karar sayılı kesinleşmiş hükmü gereği borçlunun meşru yetkili hamil olmadan haksız olarak tahsil ettiği, … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan ödemeye dayanarak ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin 10/06/2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 11/06/2014 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu, itiraz üzerine takibin durdurulmasına icra müdürlüğünce karar verilmiş olduğu, borçlu itirazının ve icra müdürlüğü kararının alacaklı vekiline tebliğine ilişkin dosya kapsamında belge ve bilgi bulunmadığı, dolayısıyla Mahkememiz huzurundaki davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır
… 29. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/69 esas 2013/257 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının …. Ltd. Şti. Davalısının … olduğu, davanın menfi tespit davası olup yapılan yargılama neticesinde 07/11/2013 tarihinde davacının … 6. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takibe konu edilen çeke ilişkin takibin alacaklısı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile taraflarla sınırlı olarak takibin iptaline, 21.551-TL’lik çekten dolayı davalının ayrıca meşru hamil olmadığının tespitine çek bedeline mahsuben çek keşidecisi tarafından icradan yapılan ödemelerin davalıdan istirdadı isteminin reddine karar verilmiş olduğu, kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 04/02/2014 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dava konusu çekin ciro yolu ile devralındığı, davalı faktoring şirketinin çeki ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak elinde bulundurduğunun anlaşılması halinde yetkili hamil sayılacağı, davacının, çekin çalıntı olduğu ve bu hususu da davalı tarafından bilindiği, buna rağmen bile bile çekin devir alındığı dolayısıyla kötüniyetin bulunduğu hususunun davacı tarafça ispatlaması gerektiği, davalının dava konusu çeki faktoring sözleşmesine istinaden aldığı ve faktoring sözleşmesine konu hizmetlerin fatura karşılığında ifa edildiği dolayısıyla kötüniyetli olduğunun kabulüne olanak bulunmaması nedeni ile Mahkememizce 02/05/2016 tarih 2014/740 esas 2016/329 karar sayılı kararı ile; “Davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 18/05/2017 tarih 2016/17619 esas 2017/3930 karar sayılı ilamında;
Davacı, davalı tarafça aleyhine girişilen icra takibi nedeniyle takibe konu çekten dolayı davalıya ödeme yapmış ancak bu davada davalının meşru hamil olmadığını iddia ederek ödediği bedelin iadesi için davalı aleyhine giriştiği ilamsız icra takibine itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Her ne kadar mahkemece sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine göre bir değerlendirme yapılmış ise de somut olayda İİK.’nun 72/7 maddesinde düzenlenen istirdat hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Belirtilen yasa hükmüne göre; “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yönünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” Bu hükümde sözü edilen süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğu gibi, istirdat davasında yasada belirtildiği gibi umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurulması gerekmektedir. Bu husus dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden davanın bu gerekçelerle reddi gerekirken hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilmiş ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davanın Davacı tarafından davalı tarafça aleyhine girişilen icra takibi nedeniyle takibe konu çekten dolayı davalıya ödediği bedelin iadesini talep etmekte olup ,
İİK.’nun 72/7 maddesine göre; “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yönünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” hükmünü taşımaktadır.
Davacı tarafça dava dışı … Ltd. Şti.’nin talebi üzerine davacının aynı bedelli 05/08/2007 tarihli çeki keşide ederek verdiğini, 27/08/2007 tarihinde davalı faktoring şirketinin haciz işlemi esnasında 22.000-TL’yi haciz anında talimat icrası olan … İcra Müdürlüğünün banka hesabına 5.475,00-TL’sini de davalı şirketin vekili olan …’ın hesabına ödediğini beyan etmekte mükerrer ödeme nedeni ile ödediği bedeli talep etmekte olup davacının ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde yani en geç 27.08.2008 tarihinde açılması gerekmektedir.
Davaya konu takip 03.06.2014 tarihinde başlatılmış itiraz üzerine bu dava ise 18.07.2014 tarihinde açılmış olup hakdüşürücü süre sonrasında açılmış olması nedeni ile Bu husus dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 760,70-TL den 29,20-TL. nispi karar harcının mahsubu ile kalan 731,50-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. göre belirlenen 7.277,52-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır